allah, akıl fikir vermiş vatandaş kullanıyor bir sorun yok benim kanımca.
O, merak edip araştıracak ki senin dötün rahat etsin yeğenim.
Ama şu isviçreli bilim adamları da son yıllarda çok dikkat çektiler. Durumları kötü yani. Ters bi' durum olursa ateşin en harlı yerine bunlar girer vala.
Günlerdir bakınıyorum, hani el hazırda gerilmiş vaziyette bekliyor; şöyle doyurucu bir başlık bulsam da altına birşeyler yazıversem diye.
Ama olmuyor. Nereye baksam hakeret, geyik, boş muhabbetler var.
Adam oturup düşünmeden bir şey yazıyor. şimdi oraya yazmak lazım, bir laf söylemek lazım ama; altına girip yazıldıkça da daha fazla göz önünde oluyor. Az önce bir sol yanıma doğru baktım da, neymiş lan şu olay deyip merak ettiğim bütün başlıklar çoktan çöp oluvermiş.
Benim bu duruma isyan etme hakkım var ama sen, moderasyon buna hakkın yok arkadaş.
kimden ötürü bu halde burası? benden ötürü mü, senden ötürü tabi. Yazar olmak alelade bir iş oldu. yeterli sayıda entry yaz tamamdır içerdesin, sen de yazarsın. Nitelik değil, nicelik kriter olmuş arkadaş.
Hadi içeriği de siktir ettim arkadaş, bari imladan anlamayana yazarlık verme. -ki -de nasıl kullanılır onu bilsin en azından.
Olmadı yazıyı paragraflara bölsün, lan o da olmadı en basitinden kelimeleri net, düzgün yazsın şu yazar dediğimiz adamlar.
Ama her zaman böyle değil midir? bir yer ticarethaneye döndü mü, orda yozlaşma başlar.
Sabahın bu saaatinde bu lafları kimse sallamaz ama; yazmasaydım da içimde kalacaktı.
içimde patlayacağına burada size patlasın daha iyi.
Sen kendi değerini hor göreceksin ki adam sana değerini, kültürünü satabilsin.
Küreselleştin mi artık; kendi değerin, yok onun değeri falan kalmaz ortada arkadaş olaya yanlış yerden bakıyorsun bir kere. O noktadan sonra satılabilir değer, satılamaz değer ayrımı vardır.
Ee bu drurumda sadece satılabilen, talep olan değer hayatta kalır.
the cove adlı belgesel gözlerimizin içine japonya'nın yaptığı yunus katliamını resmen soktu. taiji kasabasında işler normal gibi gözükmekte; her yerde yunus resimleri, yunus şeklinde tekneler, büyük akvaryumlar vs. ilk bakışta deniz memelileri için bir cennet gibi ama durum aslında hiç göründüğü gibi değil.
küçük bir koy ve etrafı yasak alan ilan edilmiş ve kimse buraya sokulmuyor. görüntü almaya çalışanlar engelleniyor. belgesel ekibi tüm bu engellemelere rağmen teknolojinin nimetlerini kullanarak o koyda yapılan vahşeti hepimize gösteriyor. eylül ayından mart ayına kadar devam eden bu süreçte 23.000 yunus oldürülüyor. tüm elde edilen görüntülere rağmen japon hükümeti kıyımlara devam ediyor.
ucu osmanlıya kadar uzanan dersim'i insansızlaştırma çabalarının son halkasıdır. bu çabalar ilk olarak 1896 yılında Anadolu Umum Müfettişi Müşir Şakir ile 4. Ordu Müfettişi Zeki Paşa’nın hazırladıkları 'ıslah raporu'unda blok havuz olarak düşünülmüştü. bu blok havuzlar yapılarak bölgedeki halk göç etmeye mecbur kalacaktı. ama olmadı. 1930 yılında bu sefer fevzi çakmak paşa bu blok havuzlar fikrini yeniden gündeme getirdi. ama 1937'de başlayan olaylar * sonucu bu havuzlara ihtiyaç kalmamamıştı.
ama her ne olursa olsun dersim'linin gözünden, zihninden anılarını silememişlerdi. şimdi, günümüzde blok havuzlar porojesi hidro elektrik santrali olarak karşımıza çıkıyor. tam 8 baraj yapılacak bu nölgeye iki tanesi tamamlandı, diğer 6 barajın planları hazırlanıyor.
kıyım yaptılar, zorunlu göçle türkleştirmeye çalıştılar olmadı şimdi bu coğrafyayı sular altında bırakacaklar. araştırmalara göre iklimi büyük ölçüde değişecekmiş. 84 köy sular altında kalacak ve zaten kısıtlı olan tarımsal üretim son derece azalacak.
durum şu ki böyle devam ederse dersim diye birşey ortada kalmayacak.
the sword of truth kitap serisinin yazarıdır. seri tor books tarafından basılmıştır. 10 milyondan fazla satmış, 20 dile çevrilmiştir. epic fantasy türündedir. yanlış hatırlamıyorsam seri 11 cilt idi.
irlanda,dublin'de üretilen iki kısımlı şişeye sahip likör çeşididir. geniş kısmında kahve likörü ve irlanda viskisi, dar olan kısımda vanilyalı likör bulunmaktadır. iki ağızlı şişe sayesinde zahmet etmeden ikisi de belli oranlarda bardağa dökülür. buz ve kahveyle beraber tadı muhteşem olur. piyasada fiyatı daha uygun benzerleri vardır fakat sheridan's ın tadı bambaşkadır. ama ben içkinin yanında cips yemeden duramam diyenler bundan uzak dursun zira şekerlidir cipsle tat vermez.
kişinin isnat yeteneği yerindeyken işlemeyi göze alamadığı, cesaret edemediği suçu isnat yeteneğini ortadan kaldırarak kendisini bu suçu işleyebilir hale getirmesi durumudur. peki isnat yeteneği nedir? isnat yeteneği kişide anlama ve isteme yeteneklerinin birarada bulunmasıdır. olayı örneklersek daha kolaylaşır anlamak: kişinin cesaret edemediği kasten öldürme suçunu alkol veya uyuşturucu hap aldıktan sonra işlemesi buna güzel bir örnektir.
alkol, uyuşturucu hap ve benzerleri kişinin isnat yeteneğini(kusur ehliyeti) ortadan kaldırmaktadır. bu durumda suç işleyen kişi fiilinden sorumlu tutulacak mıdır peki?
kişi suç işleme arzusuyla kendini bir nevi suç aleti konumuna getirip suç işlemektedir. benzeri bir durumdan yola çıkarsak; bir başkasını suç işlemekte araç olarak kullanan kimse kanun tarafından cezalandırılır. bu durumda da kişi kendisini suç işlemekte araç olarak kullandığından fiilinden sorumlu olacağı açıktır.
sükülarizm çıkış itibariyle pagan(şehirli)toplumların ürünüdür.sekülarizm dünyevi hayatı ilgilendiren her konuda ve her özel konuda dinsel olguları dıştalamaktır özet olarak.
içeriği geniş bir kavramdır dinle direk ilgili veya ona dolaylı dayandırılmış herşeyi,kavramı,kurumu dini bu kavramlardan ayırarak açıklamıştır.(sekülar eğitim,sekülar devlet v.s.)
pagan toplumları sekülardı çünkü böyle olmalıydılar çok tanrılı olabilmeleri için vicdan özgürlüğü şarttı.pagan Roma'da her birey dilediği tanrıya dilediği oranda dua edebiliyor adak adayabiliyordu.hiçbir tanrı diğerine hükmetmiyor egemenliği altına alıp diğerlerini tanımamazlık etmiyordu.velhasıl zamanla roma imparatorluğu nomad ve barbarlar tarafından yıkılınca iki cemaatin mücadelesi başladı;yahudiler hristiyanlar.yahudiler dinlerinin yapısı gereği evrensel olabilen hristiyanlık karşısında tutunamadılar ve romada hristiyan imparatorlar dönemi açıldı.tek tanrılı sistem egemenlik sınırlarından vicdan hürriyeti ve sekülarizmi defetti.
sekülarizm daha sonraları milli kiliselerin kuruluşundada önemli rol oynadı.kısacası dine karşı olmayan bir olgu.sadece tanrı ile dini,devlet ile kralı ayrı güçler olarak görmüşlerdir.bu kavram için önemli olan birey ve davranışlarıydı bu bağlamda liberalizme yakındır.
aihm(avrupa insan hakları mahkemesi) aile içi şiddet konusunda açılan ilk davada,türkiye'yi 36 bin 500 avro ödemeye mahkum etti.gerekçe ise çok manidar aihm türkiye'nin vatandaşını koruyamadığını gerekçe gösteriyor.davacı kadın ve de annesi uzun zaman eşinden şiddet görmüşler hatta bu zat kadının annesini öldürmüş.savcılıktan koruma talep edilmesine karşın savcılık parmağını oynatmamış.iç hukuk yollarının tüketilmediğinde direnen ankara aihm kararıyla tazminata mahkum olmuştur.aihm'in bu kararı önemli çünkü artık benzer davalarda emsal olarak gösterilebilecek, bu da türkiye için kritik bir durum.
eskişehir cemal mümtaz anadolu öğretmen lisesinde 19 mayıs kutlamaları sırasında gülen öğrencilere müdür yardımcısı ceza olarak said i nursinin kitabından bir bölümü ezberlemelerini söylüyor.cezaya gel yavrum(!).daha sonra 3 haziranda yapılan ingilizce sınavında türkçe olarak(!)hiç alakası olmadığı halde said i nursinin kitabından alıntılarla oluşturulan bir soru soruyor.öğrencilerden biri sınav kağıdının fotoğrafını çekiyor ve olay bu şekilde kamuoyuna duyuruluyor.
ayrıca yine bu eğitim neferi(!) öğrencilere boş derslerde aynı şahsın kitaplarını okuyor.
