şu microsoft word un sanırım 97 modelinde sol altta gezinen bir ataş vardı. bu şerefsiz 5 yaşındayken rüyamda sürekli beni zıplaya zıplaya kovalardı. bir de kocamandı. gerçi o yaşlarda kocaman olmayan ne vardı ki.
bu ataş rüyaları sanırım fazla reyting alamadı ki 5-6 bölüm sürdü. en azından onu yenmeyi başarmiştim.
bazi şeyler artık zevk vermemeye başladı. şurada 3 gün sonra gireceğim bir sınav varken ben hayattan bezmişim. belki de bu sinav hayata ilk adımım olacak. ama hayat gitgide anlamsizlasiyor. ben bunlari niye yapıyorum/yapmıyorum? neden her şeyin yolunda gittiği bir gün yok? neden özel hayatım sadece sözlükten ibaret? niçin yanımda kafamı omzuna yaslayabileceğim bir insan yok?
bugünlerde kendimi çok bok hissediyorum ve hayatım bu bokluk batakliginda önümüzdeki sınavlarla birlikte batacak. biliyorum, geliyor; hissediyorum, batıyor.
he ayrıca benim için önemli diğer bir itirafa gelecek olursak sözlükte birisi var. bir arkadaşım, onun için her şeyi yapabileceğim ve yapmaya çalıştığım birisi. onun kalbini kirdim sanirim. yani en azından canini sıktığıma eminim. bunu bir şekilde telafi etmek zorundayım, çünkü dediğim gibi ben onun için her şeyi Yaparım. beni affedip eskisi gibi kabul eder mi bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki, o üzülmeyi haketmeyen bir insan.
ergenliktir. geçende babama ve anneme ayri ayri bagirdim. suan bununla ilgili çok garip hissediyorum. çok kötü bir his. ama pişman da olmak istemiyorum.