saat gece yarısını geçmişti ve yine o sıcacık yatağına girecekti.o'nu hayal edip uyumaya çalışacaktı, belki birgün hayalleri gerçekleşir diye.yalvarıyordu yaratana, ağlamaktan tir tir titriyor kendinden utanıyor fakat seviyordu.aslında seviyor mu sevmiyor mu aşık mı aşık değil mi kendide bilmiyordu.sanırım delirmişti, içindeki bir türlü sönmek bilmeyen aşk ateşi onu gün geçtikçe delirtip,yakıyor,hamlaştırıyor hayatla mücadele etmeyi öğretiyordu.her gün o'nu görüp fakat o'na dokunamamak,koklayamamak eritiyordu fakiri.ölmek istiyordu aslında fakir, çünkü hayal kahramanıyla bir daha birlikte olamıyacaktı kendine tanına binlerce şansı tepmenin verdiği pişmanlıkla ölecekti.ve öldü.
vakti zamanında ömrümden 2,5-3sene çaldı diyebilirim ama 1,5sene önce veletlerin,tıfılların,kopillerin,şoparların doluştuğu oyundan zevk alınmayınca bırakılıyor.
bu gece itibarıyla irademe güvenerekten yaptığım şeydir.neden bıraktığımın sebebine gelirsek; sevgilimle evlenicez,ee çocuklarımız olucak iyi hoş ama bu çocuklar genç yaşta babasız mı kalsınlar ? yazık olur..