Esas yetiştirilme alanı Orta Anadolu'dur. Siirt, Mardin,Bitlis,Sivas,Burdur, Isparta illerinde de bulunur. Esas beyaz olan keçilerin,krem,gri,kahverengi,siyah ve alaca renklilerine de rastlanır. ankara keçisi, Küçük ve zarif yapılıdır. Genellikle boynuzludur. Kulaklar geniş,uzun ve sarkıktır.
ahmet ümit'in annesinden dinlediği masalları aktardığı güzel kitabı. genellikle polisiye yazan yazarın tarzının dışına çıkarak yazdığı bu eser, masalların sadece çocuk edebiyatına ait ürünler olmadığının da kanıtı.
cumhurbaşkanlığı seçimi, adaylık süreci, malatya'daki olaylar, misyonerlik ve ötekileştirme, ötekileştirdiğini düşman olarak görme gibi olay ve durumların sonucu olarak toplumca yaşadığımız stres. en son malatya'da zirve kitabevi'nde üç hristiyanın hunharca öldürülmesi ve misyonerlik tartışmaları bu stresi net olarak gösterdi. insanların kendilerine ve inançlarına güvensizlikleri de ortaya serilmiş oldu. bu kadar mı korkuyor insanlar hristiyan yapılmaktan? bu kadar mı pamuk ipliğiyle bağlılar islama! toplumun psikolojisinin nereye gittiğini bilen var mı?
ntv ve unicef'in ortak düzenlendiği yardım kampanyası. sms göndererek ya da banka hesap numarasına para yatırarak yardımda bulunulabiliyor. yapılacak okulların özelliği, prefabrik olması yani depreme dayanıklılığı. yardım için 3005'e boş SMS göderilmesi yeterli. Daha büyük bağış yapmak isteyenler için ise banka hesap numaraları şöyle: Garanti Bankası Ankara Çankaya şubesi 629 00 00 ve Türkiye iş Bankası Ankara Çankaya şubesi 500. hedef 100 derslik yaptırmaktı ama dün itibariyle bu sayı geçildi. kampanya devam ediyor.
doğalgazı açıp gitmek en kolayı belki, hiç bilmediğimiz yaralarını da gömmek toprağa bedeninle beraber ama hayatı boyunca bu genç ölümü unutamayacak insanlar bırakmak arkada bencillik...
ankara demirlibahçe'deki şimdiki adı atatürk yurdu olan karma devlet yurdu. özellikle 1980'lerde ülkücülerin kalesi olduğu, çok yoğun çatışmaların yaşandığı, hatta ilk öğrenci cinayetinin kantinin üst katından aşağıya atma yoluyla burada işlendiği rivayet edilir. yurtta 3 erkek, 1 kız bloğu vardır. yurt kampusu içinde yer alan ve öğrencilerce ufo diye adlandırılan çalışma salonunun, yerin altından tüm bloklarla bağlantısı olduğu; çünkü binanın daha evvel askeriyeye ait olup, bu deliklerden bir şekilde bağlantı kurulduğu da öğrenci rivayetleri arasındadır. yakınlık dolayısıyla genelde ankara üniversitesi cebeci kampusu öğrencilerinin kaldığı yurtta zamanında terörist apo'nun da kaldığı söylenir.
yetimin yüzünün hayatı boyunca gülmeyeceğinin ifadesi olan atasözü. karadenizli bir arkadaşımın çok küçük yaşta yetim kalıp, üvey anne elinde büyüyen anneannesinin sarfettiği ve bizi ağlatacak kadar içli; doğru mu, hep böyle mi olur bir fikrim olmasa da, yine de insanın içini burkan, öyle sık sık söylenip de içi boşaltılmayası atasözü.
ankara üniversitesi uzaktan eğitim merkezi'nin kısa adı. uzaktan eğitim çözümleri, medya yapım hizmetleri, projelendirme ve danışmanlık, yüz yüze eğitim çözümleri, akademik yayınlar, stüdyo hizmetleri gibi konularda eğitim ve destek veren ankara üniversitesi bünyesindeki merkez.
yıllar önce, biz ilkokuldayken gmg yani gökhan- mehmet - gökhan adında bir grup çıkmıştı, "haspam aklını benle mi bozdun" onların klip parçalarıydı. klipte duvara işeyen bir erkek çocuğu vardı. *
1939'da istanbul'da doğan Toskay, istanbul Üniversitesi iktisat Fakültesi'nden mezun oldu. Aynı fakültede doktora yaptı.
iktisat Profesörü ve Öğretim Üyesi olan Toskay, Uluslararası Turizm Uzmanlar Birliği Üyeliği, TRT Genel Müdürlüğü, Asya Pasifik Yayın Birliği Başkan Yardımcılığı, Başbakan Başmüşavirliği ve Özel Çevre Koruma Bölgeleri Kurumu Kurucu Başkanlığı görevlerinde bulundu.
28 Mart 1984'te TRT Genel Müdürlüğü'ne atanan Toskay döneminde, Bülent Ulusu hükümetinin aldığı kararla televizyonlarda renkli yayına geçildi.
19'uncu dönemde MHP'den istanbul Milletvekili olarak parlamenter oldu. 21'inci dönemde Antalya'dan milletvekili seçilerek Meclis'e yeniden girdi. 57'nci hükümette Devlet Bakanlığı görevini üstlenen Toskay, evli, 1 çocuk babası.
hacettepe üniversitesi tıp fakültesi'nin çok yakınında, üniversite yurtlarının bulunduğu dar sokak. ayrıca burada eski ankara evleri bulunur, küçücük barlar ve lokantalar vardır. ankara üniversitesi cebeci kampusu'ne de yakın olduğundan, öğrenciler tarafından rağbet görmektedir.
tanım: kıbrıs'ta yaşayan, memleketi kıbrıs olan kızlardır. :)
genelde esmer olurlar ve napan'ı erkeklere göre daha çok yayarak kullanırlar. süslüdürler, hele bunların türkiye'ye gelenleri alışveriş manyağı olup süse doymazlar. erken yaşta evlenmeleri dikkat çekicidir. çok garip bir tespit olsa da çok ders çalışırlar, okulda başarılıdırlar.
ilya Ehrenburg 1891'de Kiev'de doğdu. Çok genç yaşta Rusya'daki devrimci harekete katıldı ve çok geçmeden tutuklandı. Serbest bırakılınca Paris'e göç etti ve ilk şiirlerini burada yayınladı. Birinci Dünya Savaşı sırasında savaş muhabirliği yaptı. Yurda 1917'de döndü. iç Savaş başladığında Ehrenburg Ukrayna'daydı. Daha sonra tekrar Avrupa'ya geçti ve Julio Jurenito'yu yazdı. 1924'te Sovyetler Birliği'ne döndü. Çeşitli Sovyet gazetelerinin yurtdışı yayınları sorumlusu olarak Avrupa'ya gönderildi. 1941'e kadar izvestiya gazetesinin savaş muhabiri idi. ispanya içsavaşı'na katıldı. Paris'te bulundu. Tekrar Sovyetler Birliği'ne döndüğünde Paris Düşerken'i yazmaya başladı. Bu eser, üçlemesinin ilk kitabıdır.
Gazetecilik ve roman çalışmaları dışında makale, gezi yazısı, anı ve öykü de yazan Ehrenburg 1967'de öldüğünde ardında Paris Düşerken, Fırtına ve Dipten Gelen Dalga'dan oluşan üçleme dışında, çok sayıda eser bıraktı.
ankara- altındağ'da talatpaşa bulvarı üzerinde, önünden geçerken içerideki peştemalli adamların görülebileceği, internet ve digiturk de bulunan tarihi hamam.
a.ü. cebeci kampusu'ndaki fakültelerden * birinde okuyan her öğrencinin mutlaka en az bir anısının olduğu, cebeci kampusu ve kıbrıs caddesi arasında uzanan, genelde öğrenci evlerinin olduğu sokak.
doğduğu gün dün gibidir, kocaman bir bebektir eve dahil olan. kocaman gözlü, simsiyah saçlı. üç buçuk yaşa rağmen, -o zaman yaşanan kıskançlıktan kaynaklı belki de- akılda taptazedir bebekliği. beraber geçer çocukluğunuz ama hiç arkadaş olmazsınız çünkü siz ablasınızdır, o küçük kardeş... kafadan oyunlar uydurursunuz, "odunculuk" koyarsınız adını ama hep onu sırtında taşıyan oduncu siz olursunuz çünkü o hep küçüktür.
sonra ilkokula başlar ve ikinci öğretmeni sizsinizdir. akşamları ders çalıştırırsınız, yaprak takvimin arkası tahtanız olur. okuma-yazmayı söktüğü an yanındasınızdır, hiç unutmazsınız ilk okuduğu kelimenin "masa" olduğunu.
sonra ortaokula başlar. asidir. sigara içer, inkar eder, kavga eder, dersleri kötüdür, üstüne gelinmesini istemez. arkadaşları her şeyidir. ama o da sizin herşeyinizdir tüm dikbaşlılığına rağmen. çünkü o hala küçücüktür.
lisede anneyi babayı çok yorar, hocaları şikayetçidir, kavgalar abartılmıştır, bıçaklanıp geldiği bile olmuştur eve. herkesi üzer, bir başarı beklenmez.
utandırır tüm aileyi, üniversiteyi kazanır. abla ağlar sevinçten. doğduğu günü hatırlar, daha çok ağlar.
onu severken annenizin sizi kim bilir nasıl sevdiğini tahmin etmeye çalışırsınız, ama akıl sır erdiremezsiniz. daha öte sevgi olabilmesi şaşırtır çünkü sizin ona duyduğunuzun daha büyüğü bir sevgi yoktur size göre.
on dokuz yaşındadır artık ama ortaya hala ödül konur tüm derslerini vermesi için. çünkü o kaç yaşına gelirse gelsin ablasının küçücüğüdür.
