şehir nüfusunun çoğunluğunun yaşadığı apartmanların göz bebeği(!) ton ton teyzelerdir. o naif ve nur inmiş suratının arkasında aslında sürekli yaşının verdiği yetkiye dayanarak dırdır ve dedikodu yapan kafa ütüleyen başka bir varlık yaşar. sürekli insanları uyarmakla mükellefmiş gibi davranır. büyük küçük her türlü olayın tam içindedir.
(bkz: allah başımızdan eksik etmesin)*
can sıkıntısına bire birdir. hem ekonomik, hem de eğlencelidir (bu tarife uyan kaç seçenek var ki). başlarsın fonda ki müzik eşliğinde entry girmeye bi bakarsın saatler geçmiş. eğer bu eylemi kafanız rahat bir şekilde gerçekleştirmek istiyorsanız apartmanda ki yaşlı teyzeyi ve anneyi dikkate almamanız en iyisi olacaktır.
hayatın tüm zorluklarına katlanmış, çalışmış, uğraşmış insandır. yaşadıklarının verdiği bir ağırlık vardır tavırlarında, konuşmalarında. acı çekmiştir zamanında belki yaşı daha gençtir ama ruhu olgunluğa ermiştir. artık çekip gitmek ister işlerden, şehirlerden, insanlardan uzak yerlere. haklıdırda, yaşadığı görüdüğü onca olaydan sonra anlatacak çok şeyi vardır. görüldüğü yerde saygı duyulması gerekir. hele ki yaşıda artık kemale ermiş insanlarsa bu yorgun insanlar hörmetle eğilmek lazım karşılarında.
artık yapılmaması gereken ama hala ısrarla sokaklarda gördüğümüz eylem. abiler, kardeşler yapmayın artık şunu hoş olmuyo artık. artık dediğime bakmayın zaten hoş değildi lakin artık hiç değil. devir değişiyor insanlık medenileşiyor. yani yere tükürünce ne geçiyor elinize? yere tükürmemek ne kadar zor olabilir. böyle insanları gördükçe hayattan soğuyorum, kendimi asosyal bi insan yapasım geliyor. lütfen arkadaşlar yeter artık, hiç hoş değil olmasın artık böyle şeyler.
(bkz: hayattan soğutan eylemler)
*iğrençtir. nerede ve kime söylendiği önemlidir. çünkü bulunduğun ortama göre dayak yemek, toplumdan dışlanmak, gerizekalı ve hatta abaza muamelesi görmek gibi sonuçlarla karşılaşılabilir.**
*yaptığı işten her anlamda keyif alan, işini layıkıyla yapan kadındır. işi onu ekonomik, fiziki ve psikolojik anlamda tatmin etmektedir ve genelde emekli olana kadar işinden şikayet etmeden çalışır.
çoğu çaylağın yazar olduğu gün yaşadığı heycandır. genel olarak hafif atlatılır ancak çok ileri düzey olanlarıda vardır. nasıl başlık açılacağının bulunamamasıyla heycan ufak bir telaşa dönüşebilir. bunun yanında heycandan ne başlık açacağını bulamayan ve saatlerce bilgisayar karşısında düşünenler de görülebilir. bu heycanın saçma başlıklar, uyumsuz tanımlar, çaylak kokan entryler doğurması işten bile değildir.*
ufak çaplı plansız ve programsız yapılan arkadaş toplantılarında her kafadan saniyelik aralarla çıkan boş ve kişinin canının sıkıldığını kanıtlar nitelikte olan sorudur. kişinin üslubu ve konuşma tarzına göre komik şekilde sorulabilir veya cevaplanabilir.
-kamil ne yapcaz abi?
-kardeşim bilmiyorum da ne yapsak şimdi?
-kafanıza.*. aklınıza uyduk geldik şimdi ne halt edicez? *
109 yaşına giren ünlü ispanyol takımı real madrid'in yaptığı kutlamadır. 109. yılında hazırlık kampında bulunduğu çin'de 109 çinli gençle yaptığı futbol müsabakasıyla akıllara kazınmıştır. http://video.milliyet.com...-karsi--3pcIF17USbCk.html
muhatap olduğu erkeğin/kadının o an içinde bulunduğu ruh halini hiçe sayarak, empati denen yetilerini kaybetmişcesine konuşurken sarfettikleri kırıcı, yaralayıcı bazen de sinirlendirebilme potansiyeline sahip cümlelerdir. sabırla karşılamak gerekir. aksi durumda olay büyüyüp kötü sonuçlar doğurabilir.
insanlarda dramatik, trajedik, psikolojik durumlarda ortaya çıkabilen, kolayca etkilediği için insana her şeyi yaptırabilecek soyut algdır. bu özelliği sayesinde de insanları kullanmak isteyenlerin vaz geçilmez malzemesi olmuştur.
(bkz: acı pornografisi)
-berksan sana bişe söylicem ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyorm.
+söyle aysu seni dinliyorum.
-şey dün biraz konuştuk ya ben biraz düşündümde neyin ne olduğunu falan.
+ee ne düşündün?
-belki az buçuk tahmin ediyorsundur söyleyeceklerimi.
+hayır tahmin etmiyorum. biraz ipucu versen.
-sen çok yakışıklı bir erkeksin.
+teşekkürler. ne söyleyeceğini merak ettim şimdi.
-ya hani senin yanında dolaşan bi arkadaşın vardı adı neydi onun?
+esma. ne olduki ben anlamadım arkadaşın falan ne alaka?
-ya biraz saçmaladım galiba.
+yok konuya gir istersen artık.
-şey berksan... sende esmanın numarası varmı?
+var tabiki ne oldu bişeymi soracaksın?
-berksan ben eşcinselim.
+ne nediyosun sen? ben seni tavlamak için esmayla...
-bana esmayı ayarlasana.
+yürü git! bende şans olsa anamdan kız doğardım da seni öyle tavlardım.*