Balyoz davasından yargılanan kurmay albay. geçmiş genelkurmay başkanlarına fena bir ayar vermiş.
--spoiler--
Asker lafı eğmeden, bükmeden söyler. Sorulduğunda 'Var da diyemem, yok da diyemem' diyen sevgili komutanım şimdi rahat uyuyabiliyor musun? Ya sen, durup dururken saçma Nisan bildirisi yayımlayarak siyasete şekil vermeye çalışan pek sevgili komutanım. Biz cezaevinde mağdur iken zırhlı aracınla gezmekten mutlu oluyor musun? Sahi şu Dolmabahçe'de baş yetkili ile sen ne konuştun? Hangi konuda ikna edildin? Yoksa bizlere yapılacak operasyonlara yeşil ışık orada mı yakıldı? Ne verdin? Sana da mı kaset gönderdiler yoksa? Yıllarca görev nedeniyle ayrı kaldığım eşimden ve çocuklarımdan hukuksuzca ayrı bırakılırken siz torunlarınızı gönül rahatlığıyla sevebiliyor musunuz?
Grevde olan komutanlarına seslenen Önsel,;(Çok üzülüyoruz. Hukuki süreç, sabır) diyenlere, silah arkadaşlığı ölmüş diyorum. Yönetiyorum zannettiğiniz ordunun sahte CD'lerle beli kırılmış siz kime komutanlık yaptığınızı sanıyorsunuz?
--spoiler--
yeni sezonda yayına girecek olan iki dizi. bakalım türk halkı hangisine prim verecek. asya'nin sevgiye yeniden kattığı anlama mı yoksa iffet'in intikamına mı?
Türkiye'de herkesin her işden anlamasından mütevellit, aslında hukukta olmayan bir karinenin varmış gibi, herkes tarafından yanlış dile getirilmiş hali.
suçluluğu ispat olana kadar herkes masum olsaydı, suçluya ulaşmak için deliller toplanamaz, şüpheli, sanık gibi kavramlar kullanılmaz, hakim kararını açıklayana dek, savcı , hakim, avukatlar sanık hakkında suçu işlemiş olabileceğine dair hiç bir sual dahi soramazdı.
doğrusu suclulugu hukmen sabit oluncaya kadar, kimse suclu sayilamaz. hukukta suçlu sayılama demek masum demek değildir. masum hakkında hiç bir iddia bulunmayan ya da beraat etmiş şahıstır. suç isnat edilmiş bir kişiye, mahkeme aşamasında suçu işlemiş bir kişi olarak suçlu sıfatını kullanamak, ona masum demeyi gerektirmez. hakkında iddialar olan, şüpheli veye sanıktır, ama asla masum değildir.
bu konuda daha 8 ay önce, kanunlar kurallar var arkadaş, kanunlar böyleyse yapacak bişey yok diyen bir adam bu adam. gün gelecek başörtüsü takan hanımlarımız da takmayacakmış. bir de diyor ki bugüne kadar başörtüsü takana niye takıyorsun diyen mi olmuşmuş. yav bu adam mı yeni chp zihniyeti. bu adam bir kukla ve laik elitist kesimin son umudu.
böyle bir kaypaklığı bu millet bir tek süleyman demirel'de görmüştü. akıl hocalığını yapmasından da anlaşılıyor zaten. konya'ya gidip ezan okunurken mitinge ara veren, mütedeyyin kardeşlerim diye yavşayan, doğuya gidip özerklik vaadi veren, metro tramvay yapılmasını bile dolmuşçuya yaranmak için eleştiren, her gittiği yerde nabza göre şerbet veren bir adam. dış güçlerin de gelmesini istediği bir adam. çünkü herkese istediği gibi davranıyor. Erdoğan gibi hakkari'nin göbeğinde örgüte ve örgüt sempatizanlarına dayılanacak yürek yok. bu adamın nasıl bir zihniyette olduğunu anlamak için yukardaki açıklaması ve referandum öncesi başörtüsü sorunu hakkında söylediklerini görmek yeter. http://www.youtube.com/watch?v=S_RReWD4uyo
son 10 yılın Türk siyasi tarihi ve dış politikası hakkında yazılmış çok iyi bir kitap. baştaki duygusal ahmet davutoğlu methiyeleri herkesin hoşuna gitmeyebilir ama sonrası gerçekten çok etkileyici. kitabı okuduktan sonra güncel olaylara daha farklı açılardan da bakmaya yöneltiyor kitap.
suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.
bu karinenin en yaygın yanlış kullanımı ise, suçluluğu kesinleşene kadar herkes masumdur şeklidir. hüküm kesinleşene kadar herkes masum sayılsaydı tutuklama diye birşey olamazdı. şüpheli, sanık vs vs. masum birisi için kullanılacak özneler olamaz. bir insana suç isnad edilmiş ise hüküm kesinleşene kadar o insana suçlu diyemediğin gibi masum da diyemezsin.