ev arkadaşlarıyla papaz olduk. ertesi gün istanbul'a döneceğim diye vurdum kapıyı çıktım evden. olay akşamüstü gerçekleştiğinden rahatım. nasılsa peder bey bilet parası gönderecek. otogara geçer sabahlarım. ilk otobüsle de hop istanbul.
saat 19:00 atm'ye gidip bakarsın. bakiye tahmin edeceğiniz gibi "0". afilli bi hass çektik tabi. hop doğru internet cafe'ye. o sıralar sürekli takılıyoruz, counter partileri, fifa vs derken mekan sahibiyle de muhabbetimiz var. dedim abi durum bu. o da rubik oğlum ayıpsın, 3'te kapatıyorum takıl. sabah uyanıp gidersin. lan saat 11 oldu, mekan sahibi dedi hatun hastalandı çıkmam lazım. dükkan çırakta.
lan çırak da karaktersiz çıktı. ahmet abi söylememiş durumu. abi dedi kapatıyom. aksanına girmiyorum bile. saat gecenin 12'si kaldım sokakta. yav neyse dedim takılacağız sorun yok. hava ayaz. antalya'nın ayazını bilen bilir. dedim yürü tıpa acilde felan takılırsın. olm gittim, acil ana baba günü. utanıyoruz tabi.
yuvarlak banklar vardı, hilal şeklinde. yuvarlak dediğime bakmayın. gazete kağıdı buldum, girdim bankın altına. sabah ezanıyla uyandım. uyandım derken, buzlarım çözüldü demek daha doğru olur. baktım cebe, pakette 4 tane sigara kalmış. anadolu içiyoruz tabi, para yok; part-time çalışıp sigara parası, evdekilerin 3-5 desteğiyle mutfak masrafı, rahmetli valideden gelen para da aidattır, yol parasıdır, kitap parasıdır oraya gidiyor. burs kafadan kiraya zaten. neyse yaktım bitanesini, yürüyorum. la dedim şu atm'ye bi daha bakayım. olm o ne! 400.000'lan (o zamanlar bol sıfırlıyız) oha dedim nerden geldi bu para, o zamanlar internet şubesi falan hak getire. bizim gibi orta halli insanlarda olmaz. laps diye çektim 400 kaymeyi, gittim bi çorbacıya. baba dedim yapıştır ordan iki kase çorba. adam çorbanın yanına 3 ekmek getirdi, alışmış öğrencilerden. dedim abi ne ekmeği içim donuyo. çorba, sadece çorba.
neyse neşem yerine geldi. hava aydınlandı, otobüs yazıhaneleri açıldı. gittim bileti aldım, sonra babamı aradım. dedim para yatırdın mı, yoo dedi bankaya gidiyorum şimdi. gitme dedim, param var. annemi aradım o da yok dedi. hala, dayı, teyze kim varsa aradık. herkes yatırmadım diyor.
olm nasıl anlatayım bilmiyorum ama, o gece dondu ya heryanım, üstüne o para geldi. o mutluluğu kim yaşattıysa mekanı cennet olsun, günahları affolsun lan.
o günden sonra elime beklemediğim para geçerse muhakkak dağıtmışımdır kara günleri düşünmeden.
neyse uzattım. öğrenciyken bir gece kaldım. totom dondu. unutamıyorum.
duygularım kapalı. kapalı derken sosyal ortamlarda kapanıyor otomatik olarak. sanki bir auto-switch butonu var bir yerde.
çok nadir paylaşırım duygularımı. ancak sarhoş olacağım. ya oturup uzun uzun konuşurum yahut susarak anlatıyorum. zor olmuyor mu diyenler oluyor. evet zor olduğu doğru, bazı anlarda öfke patlamaları olmuyor değil. nasıl yapılır, nasıl düzeltilir bilmiyorum.
eksik birşeyler var, neler eksik onu da bilmiyorum.
burada şimdi demagoji, duygu sömürüsü vs yapmayacağım. 25 sene önce annesini kaybetmiş biri olarak buradaki arkadaşlarıma sadece tavsiyeler vereceğim.
korkmayın. ölüm hayatın su götürmez gerçeği. onu düşünerek yaşayacağınıza hasta yatağında bile olsa dimdik ayakta durun ve sarılın.
allah düşmanımın başına vermesin; anne hasta olunca, baba hayata küser. yıllarca ne kadar güçlü dursa da annenize yaslamıştır sırtını. kadın da olsanız, erkek de olsanız burada güçlü olmak, aileyi toparlamak size düşer.
annelerinizle bolca vakit geçirin. yazsa alın dondurma yemeye götürün. bahar aylarında yürüyüşe çıkartın. kışları sahlep için bol bol. haftanın bir gününü annenize ayırın. sevgiliniz o gün görmesin sizi.
evliyseniz her gün arayın. kadın da olsanız erkek de olsanız aileler arası dengeyi kuracaksınız. hem öz annenizi hem kayın validenizi arayın. aranız kötüyse düzeltin. üç günlük dünya. gidip ziyaret etme sıklığı size kalmış.
sevgililerinizi tanıştırın. korkmayın. sevgililerinize iyi davranın. evlenmeseniz dahi - erkekler için burası- o kadın da bir gün anne olacak. ona göre yaklaşın, kavgalar olacak, sert ayrılıklar, sert sözler de olacak. sakın ama sakın onun erkeklere olan güvenini yıkmayın. onarılmaz hasarlar bırakır. kırgın bir kadınla birlikte olmanın zorluğunu yaşayan biri olarak söylüyorum ki yaşamanızı dahi aklımdan geçirmem.
bu yukarıdakiler benim yapamadıklarım. fırsatınız varken, anneniz yaşıyorken yapın. üvey annesi olanlar muhakkak vardır aranızda -ben- ona da kendi anneniz gibi sarılın, gönlünü hoş tutun. zor olacaktır elbet başlarda. ama ona siz evlat gibi yaklaşırsanız o da size o şekilde yaklaşacaktır.
ve kötüyü düşünmeyin. ölüm başta da söylediğim gibi su götürmez gerçek. eğer annenizle 10-15 sene gibi bir vakit geçirdiyseniz kıymetini bilin. hatıralarınız vardır, onları hatırlayıp mutlu olmaya çalışın. o hatıralar bende de yok; pusulası olmayan gemi gibi bir yerlere gitmeye çalışıyorum.
neyse sözün özü -başlık formatından çıkıp biraz dertleşmek gibi oldu ama affedin- annelerinizi sevin, kırmayın; yoksa kafanızı kırarım.
bu kadar mı aç insanlar sevgiye, sevilmeye? bu kadar mı bastırıyorsunuz cinselliğinizi? inançlarınıza tersse yapmayın arkadaşım seks meks; diğer insanları kötülemeyin de burada soktuğunuzu sandığınız lafları da kullanmayın. zaten memlekette okumuş, akil, düşünceli (düşünebilen manasında) insandan başka ne ararsan var. bari burayı ve bu tarz portalları temiz tutun.
elbette görüş ayrılıkları olacak, elbette inanç farklılıkları olacak. ama ulan resmen güzin ablaya çevirdiniz lan sözlüğü!
şimdi siktir git diyen tipler çıkacaktır, madem beğenmiyorsun deyip de. siz gidin amk! burada oturup bilgi kapasitesi doğrultusunda paylaşım yapalım, yeni insanlarla tanışıp birşeyler paylaşalım diye geldik.
yahu bilgi dolu entry hadi girmiyoruz, anladık. geyiğe sardı ortam diyelim de azıcık edepli yazın yahu!
diğer yandan bakıyorsun kürtler şöyle, türkler böyle. ırkçılık almış diz boyu yürüyor. eyvallah herkesin ırkını sevmesi güzel birşey, aidiyet sonuçta; fakat insanlık nerede onu cidden çözemiyorum.
çoğu insan diyecek ki ergenlerin açtığı başlıklar. evet öyle olabilir ve inanın bu daha da korkutucu. karakterlerinin oturmaya başladığı dönemlerde bu tarz düşünce yapılarına sahip gençlerin 25li yaşlarına geldiklerini düşünün.
biz sözlük erkekleri -kendi kuşağım için konuşuyorum- sıkışıp kalmış nesiliz. hala tombik, yakan top gibi oyunlar peşinde koşmaktayken aniden çükümüzün farkına vardık. sonrası malum.
burda kırgın olman gereken esasında bizleriz, aile bireylerimiz değil. onların hiç ama hiçbir suçu yok.
bize göster amcana pipini, oohh sallansın sallansın diye muhabbetler yapmadılar. lütfen.