devamının mathilda codename leon adı ile çekilmesi şahane olacak film.
fan fiction olsun hadi; mathilda okulunda problemler yaşar, kendisini taciz eden bir öğretmen olur. okulu bırakır ve leon 'un öğretilerini takip ederek başarılı bir suikastçi olur. kendisini de çok geliştirmiştir. leon, ölen sevgilisini unutamadığı için yeniden aşık olmayarak bir ömür geçirdiği gibi, mathilda da leon 'u unutamaz ve onunkine benzer bir kader yaşar. mathilda okulunun bahçesine diktiği leon 'dan yadigar çiçeği (artık ağaç olmuştur) düzenli olarak ziyaret etmeyi alışkanlık hâline getirmiştir. mathilda, kardeşini öldüren polisler gibi kirlenmiş olan güvenlik güçlerini bulup öldürmekten zevk almaktadır. bu onun geçmişten, kaderinden intikam alma yoludur. her satılmış polisi öldürdüğünde kardeşini katleden ve leon 'un ölümüne sebep olanlardan intikam aldığını hisseder; artık alışkanlık hâline getirmiştir. para kazanmak için temizlik de yapmaktadır, bunlardan birisi de filmin kanlı açılış sahnesinde öldürdüğü mafya patronudur. ara sıra dikili ağaca gider ve leon ile konuşur gibi sohbet eder. bir suikast sırasında hafif yaralanır ve acil serviste yarasına dikiş atmak için karşısına çıkan doktorun leon 'a benzemesi sebebiyle irkilir. aralarında bir elektriklenme oluşur. mathilda doktoru saplantılı bir şekilde takip eder ve sonraki karşılaşmalarında sohbet ederek samimiyeti ilerletirler. bir süre sonra evlenmişlerdir. mathilda artık güvenlik gerekçesi ile sık sık yer değiştirmeyi bırakır, paranoyasından ve özellikle leon gibi koltukta uyuma huyundan vazgeçmiştir. evcilleşmiştir. artık kanlı geçmişini bırakmayı düşünür. bunu okulun bahçesinde ağacın başına giderek leon 'a da anlatır. ancak bu saadet fazla sürmez, mathilda 'nın öldürdüğü babasının yerine geçen yeni ve genç mafya patronu izlerini bulur. mathilda 'nın evine bir baskın yapar. mathilda bir yandan kendilerini öldürmeye çalışan mafya ile çatışmaya girerken diğer tarafından aslında kim olduğunu doktora açıklamaya çalışır. doktorun hayatını kurtarmak için onu evden kaçırır ancak kendisi leon gibi ölür. son sahnede leon 'un çiçeğini görürüz ve perde kararır.
story 'i ben yazdım, screenplay 'i de bir uuser tamamlasın ilk uçağa atlayıp hollywood 'a senaryoyu satmaya gidelim.
aynı kadronun çektiği 2006 yapımı What the Bleep!?: Down the Rabbit Hole isimli bir belgesel daha vardır. kurgusu mükemmeldir, efektler ile etkileyeciliği insanın başını döndürür. sadece bilime merakı olan değil, görsel olarak tad almak isteyen her bünyenin istifade edebileceği türde yapıtlardandır.
2006 şampiyonu jay cutler olmuştur. 2005 'deki yarışmadan sonra jay cutler en büyük eksiği olan sırtını geliştirmiş, ronnie coleman ise bacaklarında zayıf bir görüntü sergilemiş. bahisleri alt üst eden bir sonuçtur.
bir şehrin gen havuzunu kontrol ederek daha kaliteli insanlar yetiştiren çetenin konusu olduğu roman. filmi rezalettir. aynı karakterlerden yararlanarak ikinci bir film çekilmiştir ki yine jean reno fransız komiserdir ve ilkinden çok daha başarılı bir yapıttır.
erkek orgazm yaşadığında sinir sistemi üzerinde biriken deformasyonun boşalması ile duygusal açıdan daha hassas bir kıvama gelir. farklı bünyelerde değişik etkiler yapar bu boşalma işlemi, kimileri duygusal açıdan çok daha gevşer ve bunun sonucunda ağlayabilir. yaygın olduğu bilinen bir durumdur.
çok klasik konulu bir beyaz saray filmi olmasına rağmen oyunculuk başarısı ile alıp götüren, "bu film hoşuma gitmemeli" dememe rağmen itici bulamadığım bir yapıt. iyi yani.
konseptini shichinin no samurai 'dan almış, ağaç dalından sekmeli türde 2005 yapımı başarısız bir martial art filmi. the seven swords olarak da bilinir.
christopher buckley 'ın aynı isimli romanından jason reitman tarafından sinemaya uyarlanmış, eğlenceli, ilgi çekici 2005 yapımı film. aaron eckhart 'ın canlandırdığı nick naylor karakterinden tartışma üzerine çok şey öğrenebileceğiniz, hafızanızın bir köşesine hatıralar bırakacak türde bir yapıt. eğlendirici detaylar ile süslü, tekrar tekrar izlenesi..
--spoiler--
nikotin bantları ile nick naylor 'ı öldürmeye çalışan manyaklar ukte olarak kaldı.
--spoiler--
bulk sezonunun ardından gelen cut up dönemi sonrası yapılan diyettir. son aşamasını karbonhidrat ve protein sıfırlaması oluşturur. vücutçunun yarışacağı kiloya göre buna su diyeti de ilave edilebilir. definasyon kas hatlarının birbirinden ayrılması değildir. kas gruplarının ayrılması için girilen döneme cut up denir. definasyon çok daha zor ve dikkat isteyen bir periyot olup yıpratıcıdır. amaç kas liflerini belirginleştirmektir.
vücut geliştirme bir yaşam tarzı olduğu gibi, bütün diyetleri de öyledir. ciddiyet ve disiplin isteyen zorlu bir dönemdir. definasyon yapıda olan vücut yarışmanın ertesi günü 6-8 kg birden alır.
sıvı formda bir amino asit kombinasyonudur. 6000 mg gibi yüksek arginine ve ornithine değeri antreman öncesinde içilmesi hâlinde kan damarlarını açarak kaslara creatin ve glutamin gibi yüklemelerin ulaşmasını sağlar, kombinedeki diğer ürünlerden alınan verimi arttırır. yatmadan önce içilirse hipofizi uyarır ve growth hormon salgısını arttırır.
çok iğrenç bir tadı vardır, ben kullandığım dönemde pumping etkisini ve gelişmedeki hızı çok net bir şekilde yaşadım.
zaman kazanmak amacıyla kahve/çay içseydik denir, ilave sipariş verildikten sonra lavabo için müsade istenir, orada en yakın arkadaşa telefon edilip "40 ytl, bulvardaki restaurant, pelin var cüzdan yok, 10 dakika" gibi kısa fakat durumun aciliyetini ifade eden direktifler verilir. masaya dönülüp muhabbet eşliğinde kahveler içilirken arkadaş içeri girer, masanıza oturup "çifte kumrular sizi eki eki" yaparken masanın altından parayı takdim eder ve arazi olma işlemini hızlı bir şekilde gerçekleştirir.
In the silence of the garden
Moss arizing on the wind
And the beast is pondering love love love
'Till the rusty nail grow dim
I can't seem to make you mine
Through the long and lonely night
And I try so hard, darling
But the crowd pulled you away
Through the rhythm and the rain
And the ivy coiled around my hand
So I lingered with the people
In the silent August glade
But the rain has brought the night
And the night has brought the rain
..and keep your dick in your pants şeklinde de devamı olup yabancı yöneticilerin iş yerinden hatunlar ile yatmamayı anlatan özlü sözlerindendir. daha geniş kullanım alanları da mevcuttur. yediğin tasa sıçma 'nın ingilizcesi oluyor.
paris hilton 'ın başrolünü oynadığı 2006 yapımı vasat ötesi, zaman kaybı bir film. paris'e bu konseptteki filmler uymuyor. kadro olarak yapılı bir erkek oyuncu, dekor olarak yatak, ekipman niyetine nightshot modlu bir kamera ve senaryo yerine de doğaçlama yaparak film çekerse* kimse şikayet etmiyor.
internetten ders seçme imkanı olanlar için harcı zamanında yatırma, ders seçiminin başladığı günün ilk dakikalarında da sisteme girerek işine yarayaracak dersleri hızlı bir şekilde seçme/kapma durumu. tabi o kadar cin fikirli öğrenci aynı anda siteye giriş yapmaya çalıştığı için server kaldırmıyor ancak öğrenci milleti denemekten vazgeçmediği için ders seçim işlemi ilk 1-2 saat işkenceye dönüşüyor. sayfalar açılmak bilmiyor, sistemden kopmalar yaşanıyor ve rektör ile bilumum okul yönetiminden sorumlu kişilere küfürler ediliyor. en sonunda birileri geri çekilmiş olacak ki sistem yavaş da olsa işlemeye başlıyor ve kayıt tamamlanıyor.
bir de gamsız öğrenci modeli vardır ki hangi dersi seçeceğini bilmez, harcını zamanında yatırmaz. öğrenci işlerinde boş kontenjan bulunan tek ve zor seçmeli dersin kendisine verilmesini hazmedemez. oysa kendi hatasıdır. ekle sil haftasında uğraşır durur.