"Yoksul olan insanlarımızın çocukları bu kadar köşe yazarlığı yapacak kadar kavramları diksiyona uygun bir şekilde söyleyemiyor" gibi bir cümle içerir aynı zamanda. hala etkisindeyim.
çokşükür az önce, sorulması gereken asıl sorulardan birisi sorulmuştur, ismini bilmediğim tıknaz dostumuz tarafından.
--spoiler--
yurtiçi paketinden sonra, türkiye'de yayın yapan yurtdışı hosting kullanan web sitelerinin akibeti ne olacak ? bunlara erişim nasıl sağlanacak ?
--spoiler--
programın devamında da, bu işle uğraşan herkesi ilgilendiren bu tarz soruların artması tek dileğim şu an. tamam anladık artık, tib'in o yazısı ekşi sözlüğe ulaşmasaydı olay ortaya çıkmayacaktı. anladık bu yeter artık 10 gündür heryerde tib'in yazısı ulaşmasaydı şöyle olmayacaktı, böyle olmayacaktı. bunu anladığımı tekrarlayayım.
tib'in yazısı ekşi sözlüğe ulaşmasaydı bu sansür olayı ortaya çıkmayacaktı. ama çıktı işte amına koyim, çıktı. yeter artık atlayın başka konulara. yanıt bekleyen onlarca soru var.
şimdi birazdan yine birisi çıkacak ve tib'in o yazısının ulaşmasının güzelliklerinden bahsedecek.
yazım tarzı nedeniyle donanımsız bir köşe yazarı olduğu düşünülür. sabit fikirli, yandaş, candaş vs olabilir de donanımsız değildir asla. babıali yokuşu tayfasındandır, ülkenin yakın tarihte fikirlerimizi belirginleştiren karanlık dönemlerine tanıklık etmiştir. eleştirdiğim tarafı, örneklendirmelerini yalan yanlış, gerçekten uzak, taraflı yapması, sayısal istatistiklerini verirken dahi özen göstermemesi olabilir mesela.
malum videodaki ayrıntılara gülüyordur..sabah sabah izledim baktım arkada ses ver yozgat afişi, bir adam çok sinirli bir şekilde "neden bana püskevit almıyorsun anne" diye bağıran bir çocuk betimliyor..gözümün önüne geldi, her çeşit abur cuburun çok kolay bulunacağı günümüz türkiye'sinde , kemal sunal'ın kapıcılar kralı filminde buba bana çokomel al diyen çocuğa benzer bir velet.
"neden anne" diyor..neden bana püskevit almıyorsun diyor, "benim niye yok" diyor..arkada yozgat, önce bahçeli, bağırıyor, boyun damarları atıyor sinirden. coşan insanlar var. alkış kıyamet. gürültülü bir ortam.
çocuklar tekila şişesinin dibini görmeye yakın şımarık öğrenciler gibi tasvir ediliyor. çünkü onların püskeviti var.
hepsinin elinde püskevit, birbirlerine ikram ediyorlar, coşuyorlar. al diyor zengin olan çocuk bu benim püskevitim. fakirler içinden geçiriyor. neden anne diyor. neden. yerdeki püskevit kırıntılarını topluyor. intikam yemini ediyor.
büyüyor o çocuk, miting yapıyor.
bu bir seçim konuşması.
eeh komik lan bu.
zibil ayrıntı var o olayda...güldüğüm sadece spelling değil.
aslında birdaha düşündüm de. çok hüzünlü bir olaymış aynı zamanda. hakkaten boşa gülmüşüm. gerizekalıymışım be. içerledim.
kısmen katıldığım gerçektir. şark kurnazlığı ile , standart paketin şu an kullandığımız -sözde- serbest internet ile aynı olduğunu açıkladı btk başkanı. 22 ağustos'a dair tepkiler bir an önce, çok daha vahim sonuçlar doğuracak bir madde olan ;
"işletmeciler, filtreleme işlemini etkisiz kılmak için uygulanan filtre aşma yöntemlerinin engellenmesi amacıyla çalışma yapmak ve söz konusu çalışmanın sonuçlarını periyodik olarak Kuruma iletmekle yükümlüdürler."
maddesi ve yine aynı şekilde filtreli sitelere girmenin suç sayılması üzerine kanalize edilmelidir.
fight club ve big lebowski karışımı birşey beklerken bana babayı veren filmdir. yarım saat dayandım, sonra belki ilerde güzelleşir diyerek sonuna kadar dayanmaya çalıştım. her an birşey olur, nefis bir quote çıkar, bir bira açtıracak hadiseler döner dedik ama olmadı sözlük.
sokak felsefesi bile yok filmde. biraz güçlü senaryo ile çok leziz işler çıkabilecekken, ortaya köfte yiyen boxerlı 2 dangalak radyocunun pompiş serzenişleri çıkmış. ergenlerin sevmesine de şaşırmıyorum, anlıyorum özgürlük kısıtlı olunca bu hayat zevkli geliyor başlarda falan filan.
ilerleyen günlerde hayli ihtiyaç duyulacak bu zımbırtı için aylık 5 ila 15 dolar arası daha para çıkacaktır cebimizden, adsl faturası kadar kanıksamak gerekir bunu şimdiden.
çünkü free vpn'lerin tümünde bariz bir hız problemi olur veya bağlantı çok sık kopar. ücretli vpn servislerinden eli yüzü düzgün, en yaygın kullanılanları muhabirimiz sizin için araştırdı..şimdilik aklıma yatanlar ;
ben internette çok çılgın bi insanım diyenler the pirate bayın sağladığı ipredator vpn servisini de deneyebilir..pek stabil olmamakla beraber gizlilik/güvenlik açısından en sağlamı o olduğu kanısındayım. ne de olsa bu adamlar yeri geldiğinde fuck sweden laws falan diyebilen haylaz çocuklardır...ölürler de vermezler user logları.
gün itibariyle twitter'da trend olmuştur. gün boyu, bir alt tweeti "yüz verip adam ettiysem sıfırla çarpıp yok etmesini de bilirim xd" olan çıtır hanım kızlarımız tarafından adı telaffuz edilecek, hatta daha ileri gidenler "kağıttan bir gemidir devrim" "darağacında üç fidan" "kimbilir kaç okyanus görmüş, kaç deniz gezmiş" diyecektir. bol ünlem gol getirir.
böyle tuhaf işler bunlar, aklım ermiyor benim pek.