yıllardır kendimi anlatma arzusuyla doluyum.
gerçekten tam olarak istediğim şey bu, kendimi anlatabilmek. derdimi, düşündüğümü, hissettiğimi, içimde olup biteni. ama kim, neden beni dinlemek istesin ki?
anca para karşılığı, bir psikolog. buna da para mı var sanki?
çocukluğuna dönmek isteyenler, çocukluğunu övenleri falan pek anlayamıyorum.
berbat bir çocukluk geçirdim.
hastaydım, fiziksel değil, ruhsal anlamda. histeriktim, Freud'un deyimiyle. bir süre sesimi kaybettim, ilkokulda. Afoni diyorlarmış buna, yeni öğrendim.
8-9 yaşlarında kendimi öldürmeyi planlıyordum. Günlüğüme yazmışım bunları. Yırttım attım o günlüğü, lisede, yeni bir sayfa açmak istediğim zaman. Keşke atmasaydım.
8-9 yaşlarında bir çocuk intiharı ne bilsin? biliyormuşum.
çok derin travmalar, büyük acılar falan yaşamadım. fakat sosyal hayatım tam bir faciaydı. düzeltene kadar canım çıktı, hala tam düzeldim sayılmaz ama, normal bir insan sayılırım artık.
üstelik çevremde ne kadar sorunlu olduğumu anlayabilecek düzeyde çok insan olmasına rağmen ben neden kendi kendimi tedavi etmek zorunda kaldım hep? 'ahaha rojarya, depresyon ve sen, ne alakasız...' dediler benim en yakınımdakiler. Oysa daha geçen yaz depresyondan ötürü 7 kilo verdim.
Ebeveynlerimden biri psikolog, biri de bir kütüphane psikoloji kitabı bitirmiş.
Derdimi kimse görmedi sahi. Ketumluk da her zaman iyi değilmiş.
evet kardeştirler. türkler; her şeye karar veren- yöneten ağabey, kürtler ise itaat eden küçük kardeş oldukları müddetçe kardeştirler.
yok öyle!
önce tam eşitlik. kardeşlik anca o zaman doğru düzgün bir anlam kazanır.
nickaltıma şöyle bir görsel https://galeri.uludagsozluk.com/r/496385/+ ekleme cesaretinde bulunmuş misojinist yazar. misojinisinin sebebi ise nickaltını okuyunca gayet rahat anlaşılabiliyor tabi.
Bir kesimin haklı olup olmadığını görmek için o kesime mensup olmak gerekmez.
Resmi ideolojiyle beyni yıkanmamış türktür. Düşünme ve sorgulama yetisini kaybetmemiştir.
Konteynirlarindan atilmak istenen, gidecekleri yer olmadigi icin gidemeyen, bu yuzden elektrik ve sularinin kesildigi depremzedelerin yaptigi eylem.
Ayiptir yahu, depremden onca aci ceken insanlar, simdi de bunlardan magdur oluyorlar.
Bati illeinde buyuyen, ve kurt mahallelerinde yasamayan cogu cocugun yaptigi sey.
Kucukken uzunca bir sure gizlemistim korkup. Cevremde kurt olmak hep bir hakaret, hep bir asagilanma konusuydu cunku.
Birbirlerine kurt diyerek kufrederlerdi.
Sonra biraz buyudum da fark ettim, asagilanan ben degildim aslinda, kendi benlikleriydi. Sakladigim icin kendimden utandim. Cocuktum ama gene de utandim iste.
Simdiyse bu benim icin bir onur, gururla soylerim. Simdi hala ayni sekilde kufredip, ayni muameleyi yapiyorlar. Ama ne oldugumu soyledigim an o hakaret edenlerin suratlarindaki ifadeyi ve zirvalamalarini dinlemek keyif verir oldu.
insan buyuyor iste zamanla..
Ve kisisel not: gururla tasiyin kimliginizi. Sizi kimliginizden oturu asagilayanlar utansin.
Hele ki sevgili kişisi, tanıştığınız ilk gün size eski sevgilisini anlattıysa; o eski sevgili bir kurt olur yer bitirir beyninizi.
En son ne zaman konuştular? Hala özlüyor mu? Güzel miydi? Şimdi nerede? Adı ne?..
Fakat sevgili kişisinin aklına bir an bile olsun girmesini istemediğiniz için kendinize saklarsınız sorularınızı da.
Bu gencecik yaşında, ki gördüğüm kadarıya düzgün imkanları falan da varken neden evlenmek istediğini anlayamadığım şahıs.
Hadi onu geçtim, neden katılıyorsun yavrum izdivaca? Ne de güzel kızsın hiç mi yoktu etrafında şöyle eli yüzü düzgün bi herif?
Pişman olacan yavrum büyüyünce.
aslında bütün devletlerin katil olduğu varsayılırsa, bütün ülkelerin başbakanları için söylenebilecek söz.
fakat pek tabii günümüz sosyo-ekonomik düzeyi yüksek ülkelerde hükümet bu kadar rahatça halkını polise öldürtemiyor.
çocuklar masumdur söyleminin yanlışlığını kanıtlayan şeydir.
canı ve canlıyı oyun sanarlar. işkence eder, öldürürler. bu da aslında vicdan gibi kavramların nasıl sonradan kazanıldığının kanıtı.
neyse, velhasıl kelam, düzgün eğitin şu çocuklarınızı.
ya sosyal fobisi vardır, toplum içinde sürekli huzursuz ve tedirgindir.
ya da kendini avutuyordur ki çoğunluk için 2. seçenek geçerli.
not: kastım bireysel olarak ara ara yalnız vakit geçirmek değil, bu çoğu kişiye huzur veren bir eylem olabilir. kastım arkadaşı ve sevgilisi olmayanlar falan.
erik eriksona göre, birine gerçekten aşık olabilmek için tüm psikososyal gelişim evrelerini tamamlamak gerekmektedir. **
kişisel kanaatime göreyse, erik erikson haklı.
Korkağın tekidir. Kendi varlığına ihanet eden bir korkağa hiçbir konuda güvenilmez.
Korkaklıktan değilse de kandırılmıştır, cehaletinden milletin tanımını bile okumaz. Gelir bık bık öter millet başka ırk başka diye.
Evet başka ama türk milletiyle kürt milleti de başka.
çünkü benim partim;
Beni temsil ediyor.
Kadına en çok değer veren parti.
Azınlıklar ve lgbt bireylere olan tutumun çok beğeniyorum.
Anadilde eğitim gibi şeyleri bi o parti savunuyor.
Gibi bir çok neden sayılabilir.
Ve en önemlisi, hain değilim, kendi halkıma ihanet etmiyorum.