benle konuşan güzel şarkı. evet kalbim kırıldı, güzel sesli bir adam da bunun karşılığında bana diyor ki: "belki delirdik de belirdik, bak hala buradayız, sen hiç üzülme, hiç ağlama; bak hala buradayız."
yani kimse yok sonuç olarak. ama olsun. beni kandırıyor güzel güzel bu şarkı.
ağlamak utanç vericidir. somurtmak soğuk bir hareket. düz durunca mal gibi duruyorum. e haliyle hep gülümsüyorum.
üzülsem de, kırılsam da gülümsüyorum. bir anlamı yok. bir anlamım olmadığı için.
leşlere dert olmuş kızdır. lol. kendi tanımımı yapayım: bir ev arkadaşı olan kızdır. ne güzeldir. tek başına maddi açıdan ev tutmak zor çoğu şehirde. evet efendim.
kafama sıkma isteği uyandıran şarkı. sonra kırmış kalbini dinleyip biraz teselli vurmaya çalışıyorum ama hiçbir şarkı bu şarkının verdiği kafaya sıkma isteğinin önüne geçemez.
hiç bu kadar sevilmedin, gözlerinden okuyorum.
bazen depresifken açılmalıdır, şarkının boş sözleri ve anlamsız ritmiyle (neredeyse hepsinin aynı olan) kafanızdaki sorun uçar gider, ne yapıyorum ben, gizli oturumda mıyım ben vs. düşünceleri içinde ağlamanız bile bitebilir kim bilir.
çok boş, çok zor bir döneme denk gelmişlerdir bu yüzden yapılan hareketler dönemin koşullarına göre yorumlanmalıdır. bok gibi bir dönemi alıp daha da berbat ederek bırakacaklardır, ama ellerindeki malzeme tam olarak nedir ki acaba?
bana kattıkları her şey için müteşekkirim. depresyon grubu değildir radiohead, ama yolunu kaybetmişlere bir şarkı sözüyle nasıl yardım edilebilir onu gösterir. beni kaç kere düşüncelere dalıp kafayı yemekten kurtarmıştır. teşekkürler radiohead, teşekkürler thom yorke. yalnızlığımda bana eşlik ettiğiniz için.
insanlara her şeyin sonu gelmiş gibi hissettiğimi söylediğimde yaşımı biliyorlarsa bana gülüyorlar, saçmalama diyorlar. ama günlerimin neden bu kadar zor geçtiğini kimse söylemiyor. ya da nasıl bir çıkış yolu bulacağımı. evet gencim önümde upuzun bir yol var, ama ne yapmam gerek? nasıl çıkacağım bu karanlıktan, niye kimse söylemiyor?