Genelde namaz niyaza önem vermeleri, karı kıza bakmamaları, sabah namazına teşvik etmeleri, kendileri ve tanıdıkları için teheccüde kalmaları, daha istemeden halden anlayıp borç para vermeleri, bir tanıdığının cenazesi var ise aralarında bölüşerek hatim indirmeleri,. Bunların aksini yapan varsa ve gördüyseniz eğer, onlar cemaat erkeği değil cemaatte bulunmanın maddi kolaylıklarından nemalanan üç beş fırsatçıdır.
Bu gözler 6 dil bilip ücretsiz dil kursu veren cemaat mensubu da gördü, sahilde bira faslı yapıp evde namaza duranı da.
Başlık üstüne kalmış kişi henüz barış yanlısı Kürtlere rastlamadı diye tüm Kürtleri yerin dibine sokmuş, evde bilgisayar başında vakit eskiteceğine bir iki dernek gezip insan görsen de o dar vizyonunu genişletsen keşke.
Hayata adım atan herkes kıyısından köşesinden yalnızlığa bulanmıştır, kimi boğazına kadar kimi beline kimi de ayak bileğine kadar. bilindik bu hisse yabancılık çekmiyoruz üstelik ve daha da ötesi bir raddeden sonra sevilir yalnızlık. çiğ sesler olmaz hayatımızda, ekşi kararlar dolmaz etrafımız, biz bizimle yaşlanırız yalnızken ve talip olursak yalnızlığa eğer, bir ömür yıllanırız beraber.
Ya toprağın 2 metre altındaki yalnızlık ? dönüşü olmayan o sonsuz yalınlık hali ? bazı kimseler için kısıtlı bir süre gark olunacak o karanlık, inancını yitirmiş insanlar için sadece bir yokluk mu ? sonsuza uzanacak mı mezardaki yalnızlığımız? o uğruna yıllar heba ettiğimiz güzel sevgilinin, çoğu zaman nihayete bile eremeyen platoniğin uzağında yerin altında olmak daha mı zor ? çay içmeyi özleyecek miyiz mesela ? anne dizinden uzak boylu boyuna uzanamayacak olmanın, yerüstündeki kazanımların bir işe yaramadığı soğuk ve karanlık yalnızlıkta kendimizin var olduğunun farkına varacak mıyız? ay sonlarından daha fazla can yakar bence bu yalnızlık, ayrılık acısından daha çok acı verir. belki başka alemlerde buluşmanın ön safhasıdır mezar yalnızlığı, belki de kemikler dahi çürüyene kadar devam edecek bomboş bir eylemsizlik.
Hayattaki yalnızlık bir şekilde aşılıyor, çözülüyor da daha hayattayken can yakan diğer yalnızlık içten içe acıtıyor.
ikisi bir insanda buluştu mu köşe bucak kaçmayı gerektiren durumdur. Kişi sadece koyu Kemalist ya da sadece koyu fenerli olsa problem olmuyor ama ikisi birleşince de hiç çekilmiyor.
Sözlükte her küpe takan erkeği top sanan gavatları ortaya çıkarmıştır. Nasıl bir cahillikse yıllardır bitmedi gitti, küpe takan toptur, kırmızı pantolon giyen toptur, dar tişört giyen toptur... Yaklaşımınızı sikeyim, görünüşten yaftalamama anlayışı ne zaman yerleşecek,şekilci onun bunun çocukları ne zaman saygıyı öğreneceksiniz hiç merak etmiyorum.
Görsel buluşlardan önceki tüm bilgin, filozof, kral, padişah vs bugünlere ünü ulasmis cenahin da aynı kefeye konmasıdır. Misal bence Aristoteles yok hatta hiç olmadı ama kimse bilmiyor. Çünkü çok zekiyim.
En asil duyguların sahibi insandır. Mars'ta su bulmuş gibi triplenenleri değil tabii ki misal "ben şeker kullanmıyorum yeaa kaşığı alabilirsin" tipleri olanların gözüne 2 kesme küp şeker sokmak istiyorum.
erkekse para bir güzel ezilir. kız ise tersi mümkün değildir kanımca. tabi erkeğin tutumuna bağlı zengin kız arkadaşının parasını yemek. kişisel olarak tasvip etmem, sınırlı kalmasını isterim ama yapana da saygı sonsuz.
(bkz: icgüveysi)
Camı açma cesareti gösterir, pazardan henüz gelmiş hanımlara yer tayini için yardımcı olurlar. Arafa kaptana fırça atar, her daim halkın yanındadırlar.