an itibari ile işyeri tuvaletimizin tıkanmasına sebep olan ayrıca donsuz gezen kişidir, kim olduğunu anlamak için herkesin kıçına bakmak gerekicek kanımca..ıyyy
Kiracısını evden çıkarmak için(muhtemelen daha fazla paraya kiraya vermek amacıyla)oğlumu evlendiricem orada oturacaklar evimi boşaltın diyen çiğ evsahibidir.
hayatında eksikliğini duyduğu veya eksik olduğu pek çok şeyi görmediği sürece mutlu olan kişidir.bunlar bazen bir eşya, bazen samimi bir insan, bazen de sevgi olarak karşımıza çıkar ve bizde olmadığını fark ederiz içimiz acır, bir süre etkisinde kalır üzülürüz sahip olamadıklarımıza..Böyle zamanlarda "sahip olduklarının kıymetini bil" tesellisi ortaya çıkar ama bu da sinir bozucu gelir..Uyuklarken arada tokat yemek gibi hayat bu şekilde devam eder..
Gülse birsel'in yeni dizisindeki tiplemelerdir, orçun, selahaddin ve reis karakterleri süperr olmuş, muhteşem oyunculuk..Ha bu arada beyazın da oyunculuğu çok doğal bulduğumu belirtmeliyim.
kendini genç olarak gösteren ve yazdıklarıyla aşık olmanıza sebep olan kişinin gerçek yaşının ortaya çıktığı durumdur, hisleriniz donar...kalırsınız öyle..
süper olurdu, böylece pek çok kozmetik firması iflas ederdi, düşünsenize yüzünüde siyah lekeler, kırışlıklar ve hatta selülitler deri değiştirince yok olurdu, * ))
birinin kendisine bi bok olmadığını anlatması gereken kişidir, yüksek sesle konuşan ve ben sizden üstünüm tavırları sergileyen bu kişi, aslında eksikliğini örtmeye çalışmaktadır.
o an içinde bulunduğumuz durumdur, şu an; bahar gelmiş neyime durumundayım, yabancı bir ortamda, alışılmışlıktan uzaktayım.Bir yer bir şey var içimde, gitmek istediğim olmak istediğim, konumlandıramıyorum kendimi, ben nerdeyim...
nasıl yaşarsak yaşayalım, farklı hayat standartlarına da sahip olsak, her canlının ortak gerçeği ölümdür.Şimdi düşünme zamanı, kendine yaptıklarına, söylediklerine ve hepsinden önemlisi kul hakkına dikkat etme zamanı.
ortak kullanım alanlarındaki tuvaletlerden hep tiksinti duymuşumdur ve her seferinde eğer alafranga ise klozetin üzerini çepeçevre tuvalet kağıdığla örterek olaya başlarım. Birgün işyerimdeyken bu işlemi yapıp ellerimi yıkayıp çıktım, uzun koridorda yürüyerek sekreterin olduğu bölüme gidip bana gelen faxları aldım ve sekreterin bana bakarak kahkalarla gülmeye başlamasıyla irkildim. ne olduğunu sorduğumda o arkandaki kuyruk ne öyle, yeni moda mı diyerek kahkahalarına yenilerini ekledi. Arkama dönüp baktığımda gördüğüm şey donup kalmama sebep oldu, klozetin üzerine serdiğim tuvalet kağıtlarından bi uzun parça giysime sıkışmak suretiyle arkamda kuyruk oluşturmuş ve ben o uzun koridordan, her biri camakenli bölmelerden oluşan çalışma bölümlerinin önünden salak manken edasıyla ve hatta o gün itibariyle çok şık olduğumu düşünerek geçmiştim ve muhtemelen pek çok kişi bu komik durumuma arkamdan gülmüştü. O gün mümkünse yok olmak, uzak doğuda bi köye ışınlanmak istedim ama olan olmuştu.
başlıklar nedeniyle an itibariyle düşündüğüm şeydir. format, her ne olursa olsun dilinin ucuna geleni (ki; aynı zamanda aklının süzgecinden geçmesi de gerekmiyor sanırım) de gitsin mi! bu ne yahu diyesim de var.
sanat eserlerinin ihtişamı ve güzelliği karşısında kendinden geçme hali olup; ismini, gerçek adı marie beyle olan ancak sthendal adını kullanan yazardan almıştır. graziella magherini tarafından tanımlanmış ve literatürde kabul edilmiş bir rahatsızlıktır. öyle ki roma ve floransa gibi yerlerde turistler için hazır ambulans bekletilmektedir.