bunca yıllık sözlükçüyüm böyle gereksiz başlık görmedim, böyle gereksiz başlığa tanım sıralayan böyle gereksiz gürûh da görmedim, göremem ki; çünkü yok.
izmir'de bir barda dinlediğim, üçten fazla dil bilen, yurtdışı eğitimli ender genç sanatçılardan. anaokul mezunu kekoları dinleyeceğimize biraz da bu kadife seslere kulak vermek gerek.
sahnelerin cekildigi mekanlar cogaldigi icin tiyatro havasi pek kalmami$, situation comedy tarzina geci$ yapilmi$ sanki, fakat ozgunlugunu yine de koruyor. tek olumsuz yani, lutfiyenin kizi rolundaki karakterin gereksizligi ve tek eksigi ise engin gunaydin yani zabita irfan rolu.
ciddi, dürüst ve beyefendi biri. cumhurbaşkanlığına çok yakışıyor fakat biraz kısa boylu ve etkili bir ses tonu olmadığı için karizması yetersiz görülebilir, bu yüzden de popülarite eksikliği görülüyor. kanımca, türk halkının, türk silahlı kuvvetlerinden sonra en güvendiği şahıstır kendisi.
öncelikle şunu anlamamız gerek; papa türk düşmanı değildir, sadece türkiye'nin avrupa birliği üyeliğine karşı çıkmıştır ve bunun sebebi de, papa'nın avrupa birliğini "hristiyan topluluğu" olarak görmesidir ve dolaylı yoldan çoğunluğunu müslümanların oluşturduğu bir ülke olan türkiye'yi avrupa birliğinde görmek istemiyordur. onun bu düşüncesi türk düşmanı olduğu anlamına gelmemeli.
belki 13 mayis 1981 tarihinde papa 2. john paul'e suikast girişiminde bulunan insanın bir türk vatandaşı olması, papa 16. benedict'in türklere karşı bir önyargı edinmesine zemin hazırlamış olabilir.
belki de gerçekten türklerden ve islamiyetten nefret ediyordur.
bunu kimse bilemez.
savunduğum tek şey şu; tüm hayatını tanrı'nın yoluna adamış bir din adamının bu kadar büyük bir kin beslemesi imkansız.
tanımıyorum kendisini ve sadece bir entrysini okudum şu ana kadar fakat hürriyet gazetesi benim olsaydı (#285733) no'lu tanımı sebebiyle ben bu adama köşe yazarlığı teklif ederdim.
mills'in sosyolojik imgelem kavramını geliştirirken vurguladığı gibi, sosyolojinin yaşamımız için ortaya çıkardığı pek çok pratik içerme söz konusudur. örneğin; kültürel farklılıkların farkına varmak, politikaların etkilerini değerlendirme, kendi kendimizi aydınlatma.
toplum ve birey ayrılmaz iki parçadır çünkü aralarında yoğun bir etkileşim vardır. ancak toplumun birey üzerindeki etkisi daha yoğundur. insanların sosyal birer varlık olmasını sağlayan birbirleriyle her tür ve biçimde kurmuş oldukları ilişkinin bütünü toplumu oluşturur. ancak toplumdan söz edebilmek için belirli şartların gerçekleşmesi gerekir. bunlardan birincisi ortak bir toprak parçasına sahip olmaktır. ikincisi,; belirli bir idare biçimini benimseyip ona uymaktır. yani ortak politik bir otoriteye saygı göstermektir. üçüncüsü; ise bir kültüre ya da yaşam biçimine sahip olmaktır.
grubun kullandığı dil, değerler, inançlar, davranışlar, normlar hatta ifadeler kültür öğelerini oluşturur. kültür, bizi saran insanlardan öğrendiğimiz toplumsal bir mirastır. içinde bulunduğumuz kültür o toplumdaki insanlar gibi düşünmemize, davranmamıza neden olur.
toplumsal yapı kavramı sosyolojinin önemli kavramlarından biridir. bu kavram, yaşamımızdaki toplumsal bağlamların yalnızca olay ya da eylemlerin rastgele olarak bir araya gelmesiyle ortaya çıkmış olduklarına değil, bunların belirli yollardan yapılaşmış ya da kalıplaşmış oldukları olgusuna gönderme yapar. bizim davranış biçimlerimizde ve birbirimizle girdiğimiz ilişkilerde düzenlilik vardır. toplumsal yapı değişkendir. insan davranışları değiştikçe toplumsal yapı da değişir.
insanın toplum yaşamının, insan grupları ile toplumların incelenmesidir. sosyolojinin konusu bizim kendi yaşamımız olduğundan başdöndürücü ve zorlayıcı bir girişimdir. sosyolojik incelemenin kapsamı, sokakta bireyler arasında geçen karşılaşmalardan küresel, toplumsal süreçlere yayılacak kadar geniştir.
kahramanlıklarını göz önüne aldığımda, özetle diyebilirim ki, tarihte ülkesi için, mustafa kemal atatürk'ten başka büyük işler başarmış hiç kimse yoktur.
ilk çıktığı zamanlarda türk internet gençliğinin taşak malzemesi eksikliğini, ihtiyacını büyük ölçüde kapatan bir adamdı, hala öyle fakat üzücü olan şu ki olay internet ile sınırlı kalmadı, yazılı ve görsel basına da sıçradı.