küba' da puro içmek.
amsterdam 'ı görmek.
peugeot 907' yi kullanmak.
fenerbahçe maçında tek taraftar olmak.
golden rotweiler alıp, eğitmek.
kendi filmimi çekip sinemada gösterime sunmak.
rio karnavalına katılmak.
bütün içkileri tatmak.
hiç tanımadığım birine bütün hayatımı anlatmak.
zihinsel engellileri ziyaret etmek.
bir aslana sarılmak.
kendime ait küçük bir dükkan açmak.
bla. bla. bla.
Bir gece apartmanın önüne hafif sallanarak gelmiştim. Çakırkeyiflikten sonra zilzurnalıktan önceydim. Çöp konteynırlarını devirip “Bütün söylenecekler söylendi bütün susulacaklar susuldu, ” diye bağırmıştım. “Bütün bunlardan geriye de bir şeylerin külü kaldı ama neyin külü derseniz Allah belamı versin ki bilmiyorum. Ben iyi bir başlangıçtım sadece. Bazı insanlar sadece iyi bir başlangıç yapmasını bilirler, sıkılırlar, sürdüremezler.
en yakın arkadışımı tanıyana kadar HPV nedir haberim yoktu. ne kadar bilinçsiz ve ne kadar başımıza gelenler kadar yaşıyoruz hayatı. evet belki yaşamayan kadar anlayamam ama kendimi onun yerine koymayı deneyebiliyorum. evet bunu çok sık yapıyorum. ona belli etmeden uykumun kaçtığı günler de oldu ona destek verip bitecek bu lanet şey dediğimde. bu durumu kendim yaşamamama rağmen sadece empati kurarak bile ben içinden çıkamazken, onun inanılmaz güçlü oluşuna, hayata karşı dimdik duruşuna, sürekli çözümler peşinde oluşuna, pes etmemesine, hayatın kendine sunduğu güzel şeylerden keyif almasına, bazen umutsuz baksa da ardından patlattığı o güzel kahkahaya hayranım.
asla üzülüp durumu kabullenmeyin, üzerine gidin ve onu yenin .