Büyük islam düşünürü mevlana celaleddin rumiyle tayyibin muslumanlıklarinin karsilastirilmasidir. biri islama hoşgörüyle davet eder, bütün insanlara seslenir ne olursan ol yine gel der. insan ayirmaz, ayrımcılık yapmaz, islamin güzelliklerini gözler önüne serer. diğerinin tek sevdigi insan tipi akpli insan tipidir. sıfır toleranslidir, hosuna gitmezsen ananı da al git der. onun gözünde sadece kendisine oy verenler müslümandır, bunun dışındakiler onu bağlamaz. dinden soğutur. ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün diyen mevlanaya karşı tayyibin riyakarlıkta üstüne yoktur. bu örnekler cogaltilabilinir.
Doğal beyaz tenli kızımızla , yapay esmer yani solaryumlu kızın kapismasidır. özellikle sözlük erkeklerinin düşüncesi merak edilmektedir. * hadi bakalım.
edit: buğday ten de olabilir. beyaz tenliden kastım, esmer olmayan ama doğal rengini koruyan kızdır.
Sivas' ın Gemerek ilçesinin bir kasabasidir. Doğal güzellikleri ile meşhurdur. Şelalesi ve eski mağara tipi yerleşim yerleriyle anılır çoğu zaman. Sivas' a yolu düşenlerin mutlaka görmesi gereken yerdir.
Alkolden daha önemli sorunların olduğu ülkemizde iki lafından birinin 'içki içtiler' olan insanların bulunduğu harekettir. Bunlar haram para yemeye, kul hakkı yemeye, dolandırıcılara, tecavüzcülere, hortumculara, sübyancılara bu kadar takmazlar içkiye taktıkları kadar. Her haltı ye ama sakın haa alkol alma, dinden çıkarsın maazallah. *
yazarların vücutlarında iz bırakan yaralar ve bu yaraların nasıl olustugunu anlatan hikayelerdir.
kendim başlayacak olursam; daha yeni yeni yürümeyi öğrendiğim sıralarda gittigimiz misafir evinde oynarken, yeni yürüyor olmanın da verdiği paytaklıkla dengemi kaybetmem ve halının üzerinde duran, fokur fokur kaynayan suyla dolu çaydanlığın üstüne düşmem sonucu boydan boya sağ bacağımın yanması ve akabinde kalan yanık izi. neyse ki ben büyüdükçe iz küçüldü ama yine de belli maalesef. dövme yaptırıp kapatmayı düşünüyorum. baktıkça içim acır halen.
sözlük yazarlarının en saçma, en imkansız, en tuhaf hayalleridir. misal bir gün ayın yuzeyinde tek başıma uça uça yürüyüş yapmak, kafamı kaldırıp dünyaya bakmak.
iki dil arasinda kalmis insanlardir. Ana dilleri olmasina ragmen türkceyi yeterince bilmezler, bazi kelimeleri getiremezler. Onlarin yerine almancasini kullanirlar. Iki arada bir derede kalmistirlar.
yazarlarin yapmak isteyip yapamadiklari seylerdir sanirim. Bi kivilcim olsa hemen yapilacaklardir. Ben baslayayim: seytan diyor ki öglene kadar uyu kalkma hic. O mal karinin dersine falan da gitme.
geceyi berbat edecek olaydir. Seni uyutmadigi gibi yanindakini de uyutmaz. Gülsen mi aglasan mi sasarsin. Gecenin sessizliginde bir de duyulur ki mübarek...