samsun yöresinin harika bir lezzeti. kaz etleri didiklenerek kaz suyunda pişen bulgur pilavının üzerine yerleştirilir. üzerlerine de kaz yağı ile ıslanmış tiritlik yufkalar.
eğer erken seçime giderse biter.ya sarok ahmet partisine hakim olacak 17-25 yolsuzluk davasına el koyacak, yeni osmanlıcılık heveslerinden vazgeçecek,Atatürk ve Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkacak, yandaşlarına sattığı 57 milyar dolarlık fabrikaları geri alıp Türkiye'yi yeniden üreten bir ekonomiye kavuşturacak ya da anap gibi türk siyasi hayatından silinip gidecek. şu anda yapılması gereken 13 yıldır omuz verdikleri kürtlerle koalisyon kurup yollarına beraber yürüyecekler.
en uygun koaliyson ,chp ve mhp arasında olmalıydı. fakat şartlanmış ve akılcı düşünemeyen, borç batağına batmış halk buna cesaret edemedi. şimdi iş karışıktır.sükunetle ve gizlice abdullah gül ile görüşerek akepeden yeterli sayıda milletvekili (yeni seçilenlerden)koparılmalıdır.Böylece dört yıl sürecek bir hükümet kurulabilir.Krolar ve hırsızların cezalandırılmaları sağlanmış olur.akpnin temmuzdaki büyük kongresi beklenmelidir.böyelece akpnin diğer bartilerden adam ayartma çabaları da ters tepmiş olur.
apk oylarının eridiğinin farkında. nitekim 27 nisan günü yapılan kamuoyu araştırmasında gezgin araştırma şirketi-ki kıbrıs cumhurbaşkanlığı seçimini doğru bilen tek şirkettir- akpnin oyunu %38 olarak belirlemiştir. bu nedenle başbakan milliyetçiliğe soyunurken cumhurbaşkanı da meydanlara çıkıp mhpye kaçan akp oylarını önlemeye çalışıyorlar. yani sıkışınca milliyetçiliğe sarılıyorlar. yalnız her iki siyasi de akşamdan sabaha ya da gömleği çıkarıp giymekle milliyetçi olunamayacağın ıbilmiyorlar. bilmedikleri birşey daha var:'' milliyetçilik, türk milletini sevmek ve yüceltmek için çalışmak demektir.''peki türk'üm demeyenler nasıl türk milliyetçisi olacaklar?
milliyetçiler, şehit cenazelerinde ''şehitler ölmez, vatan bölünmez!''diye haykırınca bundan rahatsız olanlar ''şehitleri istismar ediyorsunuz.'' diyorlardı. oysa ki kendileri hergün sabahtan akşama dek trt borazanında hem islamı istismar ediyor, hem de cumhuriyeti ve atatürk'ü inkar ediyorlar. daha geçen hafta iki pilotumuz şehit olduğunda akp yöneticilerinden hiç kimse cenazede yer almadı. peki akplilerin başı ne yaptı? bildiğiniz gibi bilal oğlanın havuz vakfı olan TESEV'in yurt açılışına gitti. yanı onun için hoca efendi'den(!) bir yurt kapmak şehş-itlerimizden daha önemliydi. bu olay ve binlercesi gösteriyor ki islam adına mangalda kül bırakmayanlar( çakma imamlar) gerçekte samimi değiller, halkımızı aldatıyorlar.yüce islamı kendi cüce emellerine alet ediyorlar.makarnacı, bulgurcu ve kömürcülere duyurulur.
misak-ı milli milli yemin anlamına gelip son osmanlı hükumeti tarafından ortaya konulmuştur. bugünkü t.c. topraklarına ilaveten,nahcivan, b. trakya, oniki adalar, kıbrıs, hatay ve musul eyaleti ( kerkük, musul, süleymeniye vilayetleri)nden oluşur. bu topraklardan bir bölümü( nahcivan, b. trakya, oniki adalar ve musul eyeleti ) henüz topraklarımıza alınamamıştır oniki ada italyanlar tarafından işgal edilerek yunanlılara peşkeş çekilmiştir. batı trakya ile makedonya ise emperyalist ülkelerin kontrolündedir. musul eyaletine gelince zengin petrol yatakları sahip olmasından ötürü ingiliz oyunlarıyal lozan'da milletler cemiyetine havale edilmiş ve ingiliz sömürüsüne bırakılmıştır. kerkük türkü, bir asra yakın süredir arap zındıkcılar tarafından katledilmiştir. bu gerçeği islam birlikcileri göz ardı etmemelidirler. .
7 ülke arasında yapılan araştırmada bizler sondan ikinci sırada yer almışız bu da bizim ne kadar kültürlü! olduğumuzun delilidir. söz gelimi cumhurbaşkanı zeytindağı adlı romanı okumuş(!). eşi ise bilimum felsefi eserleri ezberlemiş(!) özellille sivil toplum konulu olanları...
''martin eden'' kadar; yazarıyla yakınlıklar, içten bağlar, benzerlikler bulunan pek az roman vardır.hangi eleştirmen veya araştırmacı bir başka romancınınyapıtlarına uygun bir tarzda yaşadıktan sonra, önceden belirttiği bir biçimde yaşamına son verdiğini belgeleyebilir? martin eden'in intiharı ile j. london'un intiharı arasında benzerlikler vardır. her ikisinin de intihar gerekceleri aynıdır. hayata tırmanışları aynıdır. yazar bu romanıyla kendi yaşaması üstüne bir kehanette bulunmuş ve ne yazık ki kehaneti doğru çıkmıştır.
a-güneydoğuda:ilk etapta 81 il için o illerin çocuğu olan kişilerin başkanlığında o ilin ilçe sayısı kadar kişilerden oluşan seçim komisyonları kurulmalı.(örn: bingöl'de katledilen eski belediye başkanı hikmet'in kardeşi başkanlığında.) adı geçen seçim komisyonlarının bir aylık ön hazırlıklarından sonra güneydoğu illerinden başlamak üzere her ilde bir miting, her ilçede de siyasi içerikli bir konferans düzenlenmeli. güneydoğudaki bu uygulama askerlerin ve korucuların kontrolunde olmalı. kesinlikle çevre illerden insan taşınmalı. konferanscılar öncelikle o ilin milletvekilleri, b. başkanları, il başkanları olmalı. ikinci konuşmacı ise sadece illerde mhp nin mkyk üyelerinden birisi olmalı. bütün konuşmalar genel başkana bırakılmamal. tekdüze olmaktan çıkarılmalı, o bölgenin genel sorunlarına da yer verilmeli. bütün türkiye'deki illerde bu uygulama sürdürülmeli.ve burda y. halacoğlu'na çok görev düşmekte.l
balam kerkük, yeller düşmüş bağrına;
boz baharda tozar tozar gidersin,
yel neme ne, eller düşmüş bağrına;
lokmalanır, azar azar gidersin.
yetik ozan
''ele kalma,
bele kal, ele kalma,
özüm özüne kurban
menim ol, ele kalma.''
ozan ne güzel söylemiş;güzel kerkük'ün bağrına eller düşmüş, yadlar üşüşmüş... bir sırtlan sürüsü ki türk diyarı kerkük'ü parçalayıp yutmak istiyor. elbette bu sırtlan sürülerinin bir hesapları var var da türk'ün , allah'ın da bir hesabı vardır..
sisler bulvarına akşam çökmüştü
omuzlarımıza çoktan çökmüştü
kesik birer kol gibi yalnızdık
dağlarda ateçler yanmıyordu
deniz fenereleri sönmüştü
birbirimizin gözlerini arıyorduk'''(sisler bulvarı)
bülbül, gülün kıskanç ve çilekeş aşığıdır. edebiyatta hemen hemen beraber kullanılmışlardır.neredeyse gül ve bülbülden söz etmeyen şair yoktur.
.....
bakmışlar;solup gitmiş
gül kırıklar içinde.
bülbülünü terketmiş
hıçkırıklar içinde.
o.seyfi orhon
ortadoğu bataklığını farkedemeyen 'bizimkiler!' yeni osmanlıcılık masalını anlatmaya devam ediyorlar. dünün dışişleri bugünün başbakanı davutoğlu 'stratejik derinlik' diye diye ortadoğunu n derin çukurunu boyladı.... bırakınız araplarla islam birliğini oluşturmayı tam tersi arap dünyasındaki bütün ülkeler bu gidişle üçer beşer parçaya bölünecekler. zira abd 'nin, ab'nin bu coğrafyadaki sömürülernin tepki görmemesi için paramparça bir ortadoğu gerekiyor. büyük ortadoğu projesi denilen de de özetle budur.davutoğlu ise hala hayal görmeye devam ediyor .
erol manisalı'nın a. ilhan'la yaptığı söyleşilerden derlediği, dikkatini çeken 'noktaları okuyucularla paylaştığı kitap.
''bu kitapta olaylar var, olaylar karşısında düşünceler var, a. ilhan'ın ve benim anılarım var.
bin saate yakın sohbetin değerlendirildiği kitaptır.''
e. manisalı
tabii ki güllaç. ama onu da herkes sevmez. oktay usta'nın tarifiyle yapılan güllaçlar fena olmuyor. tarif kimden olursa olsun buzdolabindan çıkarınca üzerine bir su bardağı soğuk süt dökünce harika oluyor. denenmesi önerilir.
değişik bir ayran çorbası gibi. ayran, salatalık. nohut ve irmik pişirilir. iki gün boyunca bu çorba bol bol içilir. ikinci günün sonunda sonuç harika.
ah o yaylalar... hala hazırda bu kadar güzelliğe rağmen göç veren rize, yazları gene hemşerilerini yayalalarına toplar.tepelerinde pus eksik olmayan dağları, mis gibi havası,şelaleleri ile yaylalar konuk ağırlamaya her daim hazırdır. tulum sesleri arasında fırtına deresinde yürünmez mi... hadi hep beraber bol tereyağında kuymak yemeye ne dersiniz...