tum gun boyu yarin icin yapilmasi gerekenler pesini birakmaz. ha yapmasin da o ayri ama, birakmazlar iste. ne biliyim bi sinemaya gidersin hala o garip huzursuzluk vardir.
kesinlikle 2009 yapiminin tarihsel/politik bircok noktaya parmak bastigini dusunmekteyim. en basitinden koyde acilan deliklerin two tarafindan: "domuz alin, arastirmalara gore domuz nefesi...." diye zirvalayip sahne arkasindan durumu duzleltip halka: "gordunuz mu domuzlar durumu duzeltti." seklinde aciklama yapmasi bile gunumuzde olaylarin onumuze sunulus sekline acik bir gondermedir.
erkek romantiktir, bi daha boylesi bulunmaz diye dusunur kiz amma ve lakin ona karsi arkadasliktan baska bi sey hissedemiyodur. surekli bi gaza geliyodur seviyorum ulan diye sonra yok be daha ilerisi olmuyo diye huzunleniyodur.
mutis otesi bi dizi. seviyorum. ne klasik dizilr gibi ilk bolumden sonu belli oluyo, ne de her seyi izleyiciye hazir sunuyo. senin ustunde dusunmen gerekiyo. beni en cok vuran ise koyun en eski sorusudur:
-who is number one?
-theres no number one. there never has been, and there never will be. the concept of the number two is an act of humility. the title reminds us all that we are all public servants, even number two. no one is number one.
eger boyle bir sey oluyorsa: sevdiginiz kisiyi unutmak, hayatinizdan cikarmak istiyorsaniz olurmus. bende psikoloji kitaplarinin yalancisiyim. ama sunu da eklemek lazim cok asik oldugum kiz arkadasimla ayrildiktan sonra her uc kizdan ikisine ipek diyodum.
kim ne derse desin benim farkli calisan beynim yine bu aref furyasini baska seylere yoruyo. ne cin ne iluzyon... bu adam acun ile neyim anlasmis kardes. aref cikiyo numaralar tabiki de onceden biliniyo ve kucuk bir tiyatro sergileniyo orda. tum turk halki da oturup bunu izliyo acaba ne yapcak bu sefer diye. evet kazanan da onlar cunku rating'in amina koyuyo adamlar.
aref ghafouri ile acun ilicalinin onceden anlasmali oldgunu gorememesidir belki de. hani adamlarin tek amaci rating. bu aref genci ile de rating in gozune vuruyolar.
nisan ayi gelip bermudalar giyilmeye basladi mi her erkegin korkulu ruyasi haline gelir. her zaman sira altindan, otobusteyken biri falan cikar ceker iste koklerinden.
basarili bir gruptur. the kill, closer to the edge (klibiyle makbuldur), the kill (yine klip beraberinde), from yesterday, echelon, vox pupili.... aklima bunlar geldi ama adamalrin baya sarkisi var yani. jared leto da hayallerimin adamidir. hem zamaninda gayet basarili bir oyuncuydu; simdi ise sahnelerde dokturuyo. yolu acik olsun ne diyelim. grup tamamen savas karsitidir bunu da eklemesek ayip olurdu.
bu tamamiyle insanlari dine korku yoluyla tesvik etmekle ilgilidir. bir annenin eger yemegini bitirmezsen seni evden atarim demesi gibi isin yapilmasi icin korku unsurunun kullanilmasidir. halbuki, Kur'an da bunlar bir tehdit degil sadece her iyiligin bir karsiligi oldugu gibi kotuluklerin de bedelleri oldugu seklinde soylenmistir. cok da dogru demislerdir eger kotulugun bedeli olmasaydi zaten vicdan ve ahiret korkusu denen sey olmazdi. insanlar kitaplari okumadan sadece cehennem olgusundan yola cikip boyle cikarimlar yapmamalidirlar.