erkeklerin bulmak için deliler gibi peşinden koştuğu, bulunca da "motor" yaftasını yapıştırdığı kız modeli. 25. günde sevişmek isteyen kızlardan içerik olarak farkları yoktur.
bu devirde yürümeyecek bir slogandır, onun yerine cumhuriyet mitingine gidenler türbanlılara saldırsın, türbanlılar göbeği açık gezen kızlara saldırsın, göbeği açık gezen kızlar kravatlı memur babalarına, memur babaları hergün eşlerine, eşleri hergün çocuklarına saldırsın. aydınlar her gün meyhanede bu düzene sövsün, esnaf eşcinsellere saldırsın, köylüler uzaylılara taş atsın.
zenginler her gün duvarları biraz daha yükselen korumalı konaklarında yaşasınlar, plazalar biraz daha yükselsin, türbanlı kadınlar evlerinde otursun, cumhuriyetçi elit kadınların göz zevkini bozmasınlar. o öğrenci diye geçinen uzun saçlı oğlanlar saçlarını kessin, hepsi tek tip olsun.
herkes birbirini televizyondan öğrensin, yalandan "vay be" diyelim, yalandan "yuh olsun" diyelim, hepimiz kendi fanusumuzda geberelim. bizim gibi düşünmeyenler ölsün diyelim.
bir arada yaşamı savunmayalım kısaca, öyle mi? peki
fazla televizyon izlemenin bir sonucudur, bunun yerine kalkıp güzel bir çay konulsa, hele de çay konulmasını hızla telkin eden bir cümle sarfedilse, ideolojilerin (doğu kamboçya'da bir dağ silsilesi) önemi daha çok meydana çıkacaktır. çayın suyu bitmiştir, ondandır.
efendim, bu siteyi yapmaya, kampanya açmaya uğraşanlar, önce neti biraz daha iyi dolaşmalıdırlar, buyrun istediğiniz şöyle bir şey olabilir: http://www.goglogo.com
soruyu soranın karşısındaki kültür hakkında hiç bilgi sahibi olmadığını gösterir, fakat soruyu cevaplayanlar için de handikaplar taşımaktadır.
(bkz: eşcinselliğin bir küfür olarak algılanması)
george w bush ne kadar günümüzün robin hood'uysa (bkz: zenginden alıp fakire vermek) fethullah gülen de o kadar mevlana'dır. herkes görünen yüzüyle değil, "öğretisi"ni aldığı yerle değerlendirilir. öğretisini amerika'dan alanlar için iyi bir hedef, iyi bir benzetme doğrusu.
ben sana mevlana'ya şems ol dedim, sen gittin kimlere şemsiye oldun.
hafif puro tadında, eski camel'ı anımsatan, fakat baş döndürücü etkisi onun kadar olmayan jti sigarasıdır. japonlar sigara sektöründen elini eteğini çekmelidir, onlar video çekerken müzik dinleten, aynı anda da kabak doldurabilen şeyler falan yapmalıdırlar, tütünle işleri yoktur.
bu ülkede hiç şaşırılmayacak muameledir. ogün samast'ın yüzündeki haklı gurur ifadesini de çok güzel bir şekilde açıklamaktadır. neydi o, bir kaşını yukarı kaldırıp verdiği poz. helal be koçum, bu ülke senin gibi kahramanlarla büyüyor.
yalnız atatürk'ü alet etmeseydiniz şu şoven arzularınıza, eminim atatürk vatan toprağının kutsallığından bahsederken bir gün eli kanlı bir katilin önünde gururla poz vereceğini düşünmemiştir.
yeryüzünde öldükten sonra da daha az metrekare işgal etmek isteyen insandır. fakat fizik kanunları gereğince eninde sonunda yatay hale gelecektir (bkz: yerçekimi).
- tc kimlik numaram hazır, internete girebilir miyim?
- diğer belgeler tamam mı?
- ne ki onlar?
- ikametgah, nüfus cüzdanı fotokopisi, oniki fotoğraf
- niye oniki?
- niye tc kimlik numarası diye sordun mu?
- tamam oniki fotoğraf
- albert abi, bir şey var aklımı kurcalayan, senin izafiyet teorini yıllar sonra cep telefonundan öğrenecek çocuklar şimdi buğdayda vitaminmiş.
- o zaman bir adam olur belki dostum, canı sıkılan.
Hafta içi bir akşam uykunuz kaçıp, kanalları dolaşırken, hele de o gün gazete ve televizyondan haberleri takip edebilme şansınız olamadıysa içine düşebileceğiniz durum. efendim kısaca bütün gençler dinamik, heyecanlı ve cıvıl cıvıldır; konuşmacı tüm siyasetçiler ülkesini düşünür ve ilgilidir, sorunların hepsi çözülür, alkışlar gırla gider (bkz: gırla gitmek). Hayat da ne güzeldir, vapurlar felan. Eğer bu programın başında uykunuz yoksa, bitişe doğru horladığınız için sizi uyandırmaya gelirler.
önce neyin ortadan kaldırılması gerekiyor, sorulması gereken soru ne? filmleri, dizileri mi ortadan kaldıracağız, yoksa iki tane dizi izleyip beline silah kuşanan liseliyi mi eğiteceğiz. seksenlerde tek kanal trt'ydi, haberler kan kussa spiker gülümserdi, en acı biten filmden bile ahlaki bir ders bir ödev çıkartabilmek mümkündü; sokaklar öyle miydi peki? kimden etkileniyordu şiddetten yana olanlar (bunlar da kimse artık, ne cümle oldu)? mavi ay'dan mı?
zemini düzeltemiyorsunuz, bataklığın içinde yüzüyorsunuz, sonra o bataklığın içinden çıkan siluetlere aa bak işte canavar diye yükleniyorsunuz. üzgünüm ama o canavarları siz yarattınız, bataklığınızla, dizilerinizle ve eli kanlı katillerinizle hepsi sizin eseriniz.