Neyse bu sefer bu şekilde bitirmek istemezdim seninle konuşmamı ama en ufak Bi üzüntü yaratma ihtimalim varsa hayatında bu benim için başlı başına Bi problem zaten. Benden uzaklaşarak mutlu olacağını söylersen uzaklaşırım sorun değil. Zaten biliyorsun kalbim de kapım da sana hep açıktı hep de öyle kalacak. Yardıma ihtiyacın olan her an ulaşabileceğini de unutma lütfen.
Umarım mutlu bir hayatın olur. (birliktelik için bunu cani gönülden söyleyemem kıskanırım) kendine iyi bak güzüm. Gözlerine iyi bak.
Herşey Bi yana da son Bi kez görmek isterdim yüzünü. Olur da canın sıkılırsa durduk yere bişeyler anlatmak istersen birilerine ben her zaman dinlemek isterim seni. Bişey beklemeden bişey istemeden dinlerim. Lütfen ara sıra yaz. Ayda yılda bir bile olsa neredesin napıyosun nasılsın bilmek beni mutlu eder. Yıllardır uzaktan gözledim seni yine aynı yerime geçicem. Muhtemelen hayatıma birileri girecek yine ben de seni unutturabilir belki diye olur vericem onlara belki onlardan biriyle de evlenicem hatta ama dedim ya kızımın adı yada en kötü ihtimalle göbek adı güzide olacak
"O" gelecek diye ümitlenmek... Günlerce ha bugün ha yarın diye beklemek... Bi yığın hayal kurmak gelişine kalışı a gidişine... Nihayetinde gelmeyince oturup evinde onun en sevdiği rakıyı açıp yalnız içmek... Kırılan hevesler kuşağıydı arka arkaya. Ama ya gelseydi... Velhasıl o gelmedi... Çalan şarkılar bir araba adamdan dayak yemiş gibi ötmeye de başladı zaten... Neyse canı sağ olsun bari olduğu yerde mutlu olsun...
Murat ak'ın da dediği gibi
Bir eyvallah geride kalana
Rastladın mı Bi çare bulana
Geçiyor katmış tozu dumana
Geçiyor ömrüm...
korktuğum başıma geldi duydun mu?
ben seni bir türlü unutamadım.
aradan kaç mevsim geçti saydın mı?
gel seni bir türlü unutamadım.
sensizlik öyle zor öyle zalım ki,
içimde bir yerler kanıyor sanki
bir başka yüreğe yar olamam ki
dön seni bir türlü unutamadım
-kıvırcık ali.
Zamanı geri alabilmesi o kadar isterdim ki güz. 25 Nisan gününe mesela uzun uzun görüp konuşmuştuk güzel güzel. O kadar mutluydum ki o gün. Sanki çocukluk oyuncağım tekrar bulmuş gibiydim. Keşke hep o günkü gibi güldürebilseydim seni mesela. Hiç bir gerginliğe yol açacak Bi aptallık yapmasaydım. Seni biraz daha fazla tanıma isteğime yenik düşmeseydim keşke. Keşkelerin de Bi anlamı olsaydı keşke. Bi şeyler değiştirebilseydi. Ama olan oldu artık. Pamuğu okşarken kirlettim, ipeğin güzelliğini hissedeyim derken örseledim, kelebeği incittim anlayacağın ayı yine yavrusunu severken öldürdü... işin kötüsü belki Bi ihtimal seni görme sana sarılma ihtimalim varken onu da mahvettim. Galiba benim olayım bu artık. Benim seni görebileceğim tek şey sağdan soldan çaldığım pixel pixel resimlerin. Velhasıl ne zaman geriye gider ne o güzel an şimdiye gelir. Ama merak etme ben zaten 12 yıl sensiz seni sevdim. Kuvvetle muhtemel bundan sonra da bu böyle devam eder.
Hergün en az 3 kez resimlerine bakmak... Pek çok gece de resimlerinden oluşan slayt karşısında içmek... O sırada göğse oturan öküz... Olur da o sırada yazarsa karında uçuşan kelebekler...
Onu özlemek bile bir lüks... Özlemek için onunla birşeyler yaşaman gerek. Tadına varmadığın şeyi özleyemezsin. Mesela afrikanın fakir bir köyündeki bir çocuk pasta yemeyi özleyemez. Çünkü zaten bilmiyordur, tatmamıştır, yaşamamıştır bile o hazzı. Keşke onu özleyebilsem.
O kadar çok seversin ki, bırak karşılık görmeyi senin ne kadar hayran olduğunu algılayamaz asla. Anlatmaya çalışırsın ancak beyhudedir çünkü anlattığın hislerin onun gerçeklik algısının ötesinde kalmıştır. Senin sadece şov yaptığını düşünür. Asla hislerinin gerçekliğine ihtimal vermez. Nihayetinde senin 12 yıl içinde beslediğin o sevgi onun gözünde pek de bir anlam ifade etmemektedir. Sen gecelerce onun resimlerine bakarak içersin. onun bundan haberi olmaz. Sen yüzünü gördüğün fotoğraflarında kalp spazmları geçirirsin, o bunları da bilmez. Zaten söylesen de inanmaz. Görmediğin yüzünü güldürmek için türlü şebeklikler yaparsın. Onu en azından böyle mutlu edebileyim diye düşünürsün, o "çok komiksin yaa * " der. bilmez ki en güzel manzaran onun gülüşüdür. O an yüzünü görmezsin ama gözünde gülüşü canlanır. Sen o hayali imajla mutlu olursun ama zaten o bunları da bilmez.
Çoğu gece nefes alamazsın hatırına geldikçe için yanar. Oturur ağlarsın anıra anıra ona hiç dokunamadığın için. Tabii o bunları da asla bilmez. Bildiğinde de inanmaz ve o vakit gerçekten çaresizliği hissedersin. Bi insana onu sevdiğini ispat etmek onsuzlukdan bile zor bir durumdur senin için.
Nihayetinde sen onsuzluğunla kalırsın, o senden bihaberliğiyle yaşar. Başkaları gelir hayatına devam edersin etmesine de bi kenarda da o hep vardır. bi süre aklından çıkar. Sonra öyle bi gelişi vardır ki kırk katırlık kervan üstünden geçmiş gibi olursun.
Sonra yine çöker yine ağlarsın ama o bunları da bilmez. Söylediğinde de asla inanmaz. Kim kimi sever ki 12 yıl der hiç yanında olmadan. Kim kimi bekler 12 yıl hiç dokunmadan.
Sen ütopik konuşan bi şov meraklısı olursun onun gözünde.
O ise senin en GÜZiDE çiçeğindir yıllarca büyüttüğün.
