Dinde yanlış bilinenler.
"doğrusunu Allah bilir." Vesileyi ancak ve ancak Allah verir ve en önemlisi de vesileyi Allah belirler, "Allah". Oysa Kuran da bildirilmemesine rağmen şu an bile insanlar, Hızır bir vesiledir diyerek vesileyi kendileri belirliyorlar. Müşriklere neden müşrik denildi ? Çünkü kendileri uydurma vesileler edindiler. "Bu putlar bizi Allah'a bağlıyor." dediler. Bundan dolayı müşrik oldular. Kurana bakınca vesilenin ne olduğu anlaşılır. Allah doğruları anlatsın diye peygamberleri vesile kılmıştır, peygamberlere bilgi vermek için de melekleri vesile kılmıştır. Kitaplar da Allah 'ın sözleri için vesile olmuştur. Kısacası yaratılan ve ancak Allah'ın belirlediği şeyler vesiledir. Yani Hızır , türbe ziyareti, evliya, şeyh vb. kesinlikle vesile değildir ve hiçbir şekilde bunların vesile olduğuna dair Kuran da bilgi yoktur. Kuran da yaratılanlara bakın: Peygamberler, melekler, insanlar, cinler, hayvanlar, bitkiler, yıldızlar, güneş, ay, yeryüzü, gökyüzü hatta Allah'ın yemin ettiği Asr, Fecr gibi vs. yaratılanlar vardır ama Hızır diye evliya diye bir varlık yoktur. Bu tür varlıklar sadece rivayetlerde vardır. Rivayette adı üstünde kesin değildir. Şimdi denilecek ki şu alimin kitabında var bu alimin kitabında var. Evet alimin kitabın da var da Allah'ın kitabında yok.Bizi ilgilendiren alimin kitabı değil Allah'ın kitabı' dır ve onla çelişiyorsa alimlerin kitabı değersizdir. islamda alimlere iman diye bir inanış yoktur. Yardım sadece ve sadece Allah'tan beklenir ve istenir. Fatiha süresinde Allah bunu emretmiştir.
Doğruyu anlama dileğiyle...
faust, hayatını dünyanın sırlarını çözmeye adamış bir bilimadamıdır ve bunun hayatını anlatan aynı isimli romanda, faust' u yoldan çıkarmak için tanrıdan izin isteyen şeytanın bir çok adından biridir mefisto.
kızlık zarı aslında asıl amaçının ne olduğunun hala bilinememesi, şimdilik bazı bilimadamları tarafından ihtimalli cevaplar verilen bir konudur.oysa bazı cahil insanların kızlık zarı yüzünden yaptıkları zülümlerin hattı hesabı yoktur.ona öyle bir görev verirler ki sadece bir defaya mahsus olan öyle bir kıymet verilir ki zulmu gorevinden daha buyuk. düşünün ne faydası var?
bir kadına aşık oldunuz ve bu kadının başından bir evlilik geçmiş,şimdi kızlık zarına verdiğiz o kıymetli görev yüzünden, hislerinize ne yapacaksınız?
veya kız arkadaşınızın sizden önceki sevgilisine kendisini teslim etmesini ve sonrasında, size anlatamadığı o olayın ezikliği halinde kızlık zarini diktirmesini düşünün, yine zarın olduğu düşüncesi ile mutlu mu? olacaksınız.
ya da sevdiğiniz kıza tecavüz edilmesi sonrası, günahsız kızı terk edip, kolaya mı kaçacaksınız?
bu ve bunun gibi olaylar mevcutken kızlık zarının sizin için önemli olmasının ne gereği var?
Kızlık zarına kafayı takip, eşlerine sert karşılık verenlerin, kızlık zarına gösterdikleri özeni ve önemi, beyin zarlarına da vermeleri gerekir. zar dikiliyor, esnek olabiliyor bu unsurlar hiçbir tanı oluşturmanıza fırsatta vermiyor.
Not: yanlış cümleler duzeltilmistir.
bir takım durumlara karşı yaptığımız yada yapmak zorunda hissettiğimiz harekatlerimizdir.
mesala vicdana, korkularımıza, gururumuza, günahlarımıza karşı.
bir takım durumlara karşı yaptığımız yada yapmak zorunda hissettiğimiz harekatlerimizdir.
mesala vicdanımız ile, korkularımız ile, gururumuz ile yüzleşmek.
korkularımızdan koşarak kurtulabilirmiyiz? ve yahut ta yaptığımız yanlışın kefaretini zihnimizdeki sanal düşüncelerimizle yer değiştirmemizin sonrasında sahte vicdan ile rahatlabilirmiyiz? tabii hayır sonuç ne olursa olsun yüzleşmek gerekir.
istanbul'un eyüp ilçesine bağlı çok güzel bir ortama sahip tepe, türk dostu pierre loti'ye şükran amaçıyla ismi verilmiştir. tepenin çok egzotik bir görünümü var, sevdiklerinizle özellikle sevgilinizle (başbaşa) gideceğiniz güzel yerlerden biri.
Farklı kişiliklere bürünmek, kendini farklı göstermek yerine kullanılan söz.
mesala kadının sokakta hanımefendi, mutfakta aşçı, plajda manken durumu sergilemesi.
Tersine Ayrımcılık, tarihi ve sosyopolitik bakımdan hakim gruplardan ziyade hakim olmayan grupların (azınlıklar tipiktir) yararına olan ayırımcı politika ve eylemleri tanımlamakta kullanılan bir terimdir.
aslında şahteregillerden, kalp biçiminde pembe çiçekli bir süs bitkisi. ama halk arasında batıl bir inanç olarak duygusallığını her zaman belli eden kişi olarak düşünülüyor.
yaptığı veya söylediği bir yanlışı gidermek için kişinin söylediği (bkz: yalan).
supermarkette müşteri yarım kivi almak ister.
tezgahtar bunun mümkün olmadığını söyler ve aralarında kavga çıkar.
tezgahtar koşa koşa müdüre;
- efendim, hayvanın biri yarım kivi almak istiyor der demez söyle bi arkasına dönünce ne görsün müşteri tam arkasında duruyor, tezgahtar hemen müşteriyi işaret ederek,
- bu beyefendi de diğer yarısını almak istiyor,efendim.
müdür durumu anlar, adama yarım kiviyi verip gönderirler. müdür bir saat sonra tezgahtarı çağırır.
- tebrik ederim çok zeki davrandın durumu iyi idare ettin. nerelisin sen?
- brezilya lıyım efendim.
- amerika ya niye geldin?
- brezilya cazip bir yer değil orda insanlar ya futbolcu yada hayat kadını.
- biliyor musun benim karım da brezilyalı.
- ya öyle mi, acaba karınız hangi takımda futbol oynuyor?
1995 yılındaki (bkz: sarin gazı)olayı ve buna benzer bir kaç katliam'ın sorumlusu olan kişi, 1955 yılında dünyaya gelen asahara bebekken tek gözünü kaybetmiş ve bu sebepten özürlüler okuluna gönderilmiş, çok istemesine rağmen tokyo üniversitesine kabul edilmemiştir. 1988'te bazı kehanetlerde bulunmuştur. Sarin gazı sinir sistemine etki ettiği için halk arasında sinir gazı diye de bahsedilir.
Truvalı kahraman Aeneas'ın öyküsünü anlatan latince uzun bir şiirdir. romalı ozan virjifin iÖ 1. yüzyılda yazdığı bu şiirde. aeneas'ın sayısız serüvenlerden sonra italya" ya gelişinin ve efsaneye göre romayı kuruluşunu anlatılıyor.Romus ve romulus kardeşler onun soyundan gelir.
Almanya'daki Yahudi soykırımının unutulmayacak, isimlerindendir. Bir bankada görevli olan babası Otto Frank; ''1929 Büyük Buhranı'' ile işleri kötüye gidince 1933 yılında, ailesiyle birlikte Hollanda'ya gitti. Hitler'in Hollanda'yı işgal edince, yahudilere Almanya'daki gibi kısıtlamalar getirildi.1945 yılında, toplama kampında öldü.
