derin mermerci, eda taşpınar ve ivana sert gibi et parçalarının başını çektiği bayanlar kulübü. biraz daha ortanın üst tarafındaki stereotipleri yurtiçi veya yurtdışındaki bilumum özel üniversitelerin kantinlerinde kalfalık dönemlerini yaşamaktadırlar. bunlara yapılacak en güzel muziplik karınlarında foseptik taşıdıkları gerçeğini yüzlerine vurmaktır.
bir çok şiirde, şarkıda, kalıp tel. mesajlarında işlenen artistliktir. 10 derste ergence şiir eğitiminde öğrenilmesi gereken başat olgu; gitmek. peki gitmeyi bu derece karizma yapan ne? cesaret istemesi mi? kaçan kovalanırdaki kaçılan kişilik olmak mı? peki ya siktir edilip de gitse kişi. o zaman gitse de karizmatik rüzgarlar esecek mi arkasından? ne? ne? ne?
edit: komiklik yüzdesi düşük olanlar bsg bakınızı verebilirler. gülerim.
gelişim psikolojisindeki vücut tiplerinden biri daha. vücudu kilo almaya meyilli ve en zayıf hallerinde bile vücudunun bir tarafları balıkımsı olan tipler. toraman diye de nitelendirebiliriz. ya da vücudu obezleşmeye meyilli halihazırda kilolu tipler de diyebiliriz. her türlü sakil yani.
vücut tipolojisi klasifikasyonlarından birisi. vücudu kas tutan tiplerdir bunlar. dar kalçalı, geniş omuzlu falan. klasik vücut geliştiren tipler, smackdown yıldızları işte.
demokrasinin tartışmasız niteliklerinden biri olan sosyal devlet anlayışı tam anlamıyla pekiştiğinde rastgeleceğiniz ilanlardan birisi; sosyolog aranıyor. peki sosyal devlet anlayışı pekişir mi? umut olarak evet. pratik olarak? hmm.
istatistiklerde bulundukları memleketin en yoğun olduğu yere sosyal yaşamı iyileştirme kampanyaları düzenlemek gerekir. şimdilik analistlerine nazaran daha kayda değerlerdir.
başka bir nesne, birey veyahut mamut herneyse artık, şey ile özdeşleşmek. 'öz' tabanından girersek bireyin başka bir şey olan şeyle kendisi arasında niteliksel ve içsel bağlamda replika olarak izdüşmesi ve davranışlarını öykündüğü şey ile paralelleştirmesi. örnek: küçük yaşlardaki standart baba evlat ilişkisi. vandalist yönünden yalınarak tyler durden ı hatırlayın. insanın ilk tanrısı babasıdır diyor hani. filmde adı hiç geçmeyen edward norton ile karşılıklı otururken, küvette. ya da gidin freud okuyun ne biliyim.
böyle karı kız meclislerinde bulunan überitici heriflere hepimiz aşinayız. her olaya "napolyon der ki" gibi başkalarından kırtılmış cümleler sunarlar. konuşurken uzun uzun düşünürler. sanki mecliste konuşuyor yavşak, trt 3 ten canlı. ayar olunur böyle heriflere. o sıcacık dost meclisini, teenager atmosferini nemrut ifadesiyle siker atar.
geri kalmış ülkelerde hüküm süren başat kategorize yöntemi. bu ülkelerde darwin deyince çoğu ılımlı ve radikal kardeşimizin aklına "ateist" veya "dinsiz" kelimesi gelir ve beyinlerinde maymun imgesi oluşur. oysa darwin ateist veya agnostikliğinden önce bilim adamıdır, hem de milat niteliğinde bir dönemin motorudur. ama hüviyetinden o kadar uzaklaştırmışlar ki darwin i tanımasan hayatını islam düşmanlığına vakfetmiş bir adam sanırsın. oysa ara form diye diye gitti adamcağız.
sözlükte mülkiyet hırsızlıktır başlığı altında işlenen kitap. ilk bakışta mantıklı bir önerme gibi dursa da hırsızlık olmasına dayandırdığı temeller vasat ve bulanık yapıya sahip. anlaşılması da hayli zor. şöyle de bir hipotezi destekliyor esasen; ya sağlam felsefe yapmışsındır ya da salt sıçmışsındır. içerikle alakalı yorumları marx "felsefenin sefaleti" kitabında da yazmış zaten.
nietzschenin patent vekaletiylen yeltenip allahsızlığı yayma kürsüsü finansesiyle işlenmeye başlanacak proje. tasarımını da kurtlar vadisindeki o kel, ara sıra heykel tıraş eden adamın yapması muhtemel seçenekler arasında. nereye dikileceği ise referanduma gidecek.
ne bilime, ne insanlığa ne de türkiyenin gelişmesine zerre kadar katkısı olmayıp onca filozof, edebiyatçı, bilim adamını dinsiz diye yerip çöpe atacak kadar nankör insanlardır. bu güruh kapitalizme söver ama en lüks arabaya biner, nazım hikmet i yerer ama onun şirleriyle efkarlanır, atatürk ü yerer ama onun kurduğu düzen üzerinden özgürce fikir beyan ederler. kısaca bunların görüşüyle kişi dindar değil ise ışınlanmayı gerçekleştirse matahdır.
starbucks ın uzay araştırmalarına sponsor olmasından dolayı sponsorluğundaki araştırmanın neticesinde keşfedilen gezegenin adına kendi adının verilmesi sonucu. kapitalizmin emrindeki bilimin son tecellilerinden.
genel yaklaşım şu şekilde olmaktadır; orhan, müslüm veya ferdi dinliyorsa kuvvetli muhtemel liseden sonra okumamış kıro, mobilyacı çırağı.
rock dinliyorsa kafası çalışan ama hayatı boşlamış veya ritmik algılaması yüksek kişi.
klasik dinliyorsa iyi, temiz, soylu aile çocuğu. muhtemelen böyle de iyi bir geleceği olacaktır.
pop dinliyorsa sıradan.
hip hop dinliyorsa ergenlik dönemini atlatamamış fevri bir genç.
caz dinliyorsa aşmış veya öyle gözükmek istiyor.
yöresel dinliyorsa mutaassıp.