maksat milleti meraklandırmak olsun.tebrik ediyorum başlığı açan arkadaşı* başarılı da olmuş.evet sıkı durun arkadaşlar bende size bir sır vereceğim."sadece erkeklerin anlayabildiği cumartesi olayı" diye birşey yok.
ilk duyduğunda kalbini titretmiş olup, her akla geldiğinde hala aynı tesiri göstermeyi başaran cümlelerdir.
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
sözlük yazarlarının içinde bulunduğu durumla doğru orantılı olarak değişen, o an hissettiklerini entry olarak girmeye çabalarken ruh halinin ne olduğuna karar veremeyip ne yazacağını bilemeyen yazarın ruh halidir.
'mutluyum
mutluydum
galiba mutluyum
mutlu olacağım
mutlu olmalıyım
ben neyim'
durumudur.
"artık demir almak günü gelmişse zamandan,
meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan,
hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol,
sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol,
rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
günlerce siyah ufka bakar, gözleri nemli,
biçare gönüller, ne giden son gemidir bu,
hicranlı hayatın ne de son matemidir bu,
birçok gidenin herbiri memnun ki yerinden,
birçok seneler geçti dönen yok seferinden." *
diyesi geliyor insanın.
yeni nesil çocukların favorisi...
ayrıca türk geleneklerini ve türk ahlakını yansıttığı için çocuklara güzel örnek teşkil ediyor.
biraz fazla söz dinliyor ama çocuklarımız yarım caillou olsa yeter...
"evrim teorisine inanmak" diye düzeltin yahu şu başlığı.
olayı bilimsel açıdan ele alırsak Charles Darwin bir bilim adamıdır ve bu teori üzerinde yıllarca çalışma yapmıştır. kitabının yayınlanmasından 5 yıl sonra ünlü biyolog Louis Pasteur yaptığı uzun çalışma ve deneyler sonunda evrimleşme inancını kesin olarak çürütmüştür. olayı" cansız maddelerin hayat oluşturabileceği iddiası artık kesin olarak tarihe gömülmüştür" cümlesiyle kısaca özetlemiştir.
bu bilimsel teoriyi dinle bağdaştırmanın bi anlamı yoktur. dinle ilişkilendiren insanların zaten bilimle bi alakası yoktur. yani işin bilimsel mantığında değil, ateist ve materyalist dünya görüşlerini devam ettirebilmek için kullandıkları ** bir teoridir.
bir bilim saçmalığıdır tutturmuş insanların inanmak istemediği halbuki 2kere2=4 eder derecesinde kat'i olan inanıştır.
yahu makro alemi yörüngeye sokan, nizama sokan; mikro alemi görebilmen için sana mikroskopu icad ettiren;
1gr lık beyninin içine sayısız bilgi sığdıran ve o bilgilerle kendisini* bulmanı sağlayan * yaradan hiçbirşey ol(a)mayan
"sen"i mi yaratmaya muktedir olamayacak.
O'na *inanmayanların vay haline!
"1969 yılında Erzurum'da doğdu. Babasının adı Osman, Annesinin adı ise Meliha'dır. Abdurraman Şerif Beygu ilköğretim Okulu'nu bitirdikten sonra, bir bülümü Gürcükapı Camii'nde, diğer bölümü de Erzurum Müftülüğü'nde olmak üzere üç yıl Kur-an kursu talebeliği yaptı. Erzurum imam Hatip lisesi'ni bitirdi. 1992 yılında istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arşivcilik Bölümü'nü kazanması nedeniyle ailesiyle birlikte hayallerimin şehri dediği istanbul'a geldi.Üniversite öğreniminin ilk yılında Yönetmen Mesut Uçakan'nın yanında çalışmaya başladı."Kelebekler Sonsuza Uçar" ve "Ölümsüz Karanfiller" sinema filmlerinde sanat grubunda görev aldı. Özel radyoların yayın hayatına girmesinden kısa bir süre sonra Moral Fm'de program yapmaya başladı. 15 yıl süren bu radyo programcılığı'nın on yılı Moral Fm'de, beş yılı da Radyo Onbeş'te geçti.
2000 yılında Yazdığı ilk Naat-ı Şerif'i olan "Faran Dağlarında Açan Savgili", şiir albümüne dönüştü ve "En Sevgiliye" adıyla başlayacak bir serinin ilk albümü oldu. Peygamber Efendimiz'in şerefli hayatını konu alan bu şiir albümlerinin sekizincisi olan "Adın geçer" isimli albüm 2009 yılında çıktı.
Yönetmenliğini Nazif Tunç'un yaptığı "Veysel Karani" ve "Rabia" filmlerinde başrolde oynadı. Evli ve üç çocuk babasıdır;
Eserlerinden bazıları:
Körpe Tutkular (Şiir Kitabı)
Gecenin Şiiri (Şiir Kitabı)
En Sevgili'ye (Şiir Kitabı)
Kınalı Kuzular (Bant Tiyatrosu)
O Geliyor (Bant Tiyatrosu)
Delaliül Nur (Anlatı)
Delailül Hayrat (Anlatı)
En Sevgiliye 1,2,3,4,5,6,7,8 (Şiir Albümü)
Veysel Karani (Televizyon Filmi)
Rabia (Televizyon Filmi) " http://www.dursunalierzincanli.com.tr
not:bir insan bu kadar mı güzel şiir okur?en sevgiliye eserlerinde insanı asr-ı saadet'e alıp götüren bir üslubu var.Allah ne güzel sesler veriyor insanlara.ne mutlu o sesi hayra vesile yapana.