çeşitli sebeplerden dolayı sandığa gitmeyen üniversiteli gençleri oy vermeye teşvik etmeyi amaçlayan ege üniversitesi sosyal araştırmalar topluluğu'nun başlattığı projedir. yakın zamanda kampanya çalışmalarına başlanacak ve her seçim öncesi uygulanacak olan projedir.
ateistin yoğun atakları karşısında bunalan islamcı gencin bilime saldırması ile cevap alacağı kişidir.
ateist sürekli islama saldırır. bir müslüman (!) teröristi örnek gösterir.
islamcı da cevap verir : "gerçek islam bu değil!"
islamcı da ateiste saldırmaya kalkar. ancak mantıklı bir şey gelir aklına. bilim sayesinde atom bombasının üretildiğini, nükleer, kimyasal silahların yaratıldığını söyler. bilim üstünden yürür.
ve ateist arkadaş da cevap verir : "gerçek bilim bu değil!"
aslında bu iki grup da iyi insanlardan oluşur. bu iki grup da ülkesini sever, milletini sever. ancak birbirlerini anlama yolunu seçmezler.
daima anlaşamaz taraflar olarak kalmaya çalışırlar. birbirlerinin inançlarına veya inançsızlığına saygı göstermezler.
yapmayın gençler! bırakın kim ateist oluyorsa olsun, bırakın kim müslüman, kim budist oluyorsa olsun!
önemli olan insan olmaktır, vicdan sahibi olmaktır.
düşünmesi zararlı olan yazarın iddiası. yahu ulan o zaman istanbul diye kastedilen bölge tarihi yarımada idi. biraz tarih araştır oku.
şimdi bir gerici de çıkar "atatürk istanbul'u falan fethetmedi" der, biraz da ona sinirleniriz. ne çektik be bu iki yobaz türünden.
papa'nın charlie hebdo dergisine yapılan saldırıyı değerlendirirken kullandığı cümlelerden biridir. çok doğru tespitlerde bulunmuştur. hem tanrı adına insan öldürmenin sapkınlık olduğunu hem de düşünce özgürlüğünün arkasına sığınarak kutsallara hakaret edilmemesi gerektiğini belirmiştir. hristiyan olmak güzel gözüküyor. cezbetti beni.
öncelikle sakin ol. yavaşla kalbin aklının önüne geçmesin kardeş. eğer kız sana yakın davranıyorsa hemen sap gibi atlama. ondan hoşlandığını ona söyleme.
ya değilse "ben seni arkadaş olarak görüyorum" cevabıyla karşılaşırsın. çünkü bu türk kızıdır, yani umutsuz vakadır.
onu umursama, bırak o gelsin seninle konuşsun, o sana mesaj atsın. sen bir tek mesaj bile atma. çünkü daha sonra o yüz mesaj atmış olsa sen bir mesaj atmış olsan bile o senin onun peşinde koştuğunu iddia edecek.
kadına ulaşamadığı bir çok şey çekici gelir. bu yüzdendir umursamaz erkeklerin peşine düşmeleri. mesela bir yere gidiyor, "ben gidiyorum" diyor, sakın "gitme, ben de geliyim mi" gibi saçma sapan sözler kullanmayın. "görüşürüz" deyin. ısrar etmeyin. çünkü sizi kendisinin peşine düşürmeye çalışacaktır alışılmış/sıradan/klasik türk kızı. belki de kezban demeliyim bilmiyorum. allah'ın azabı çünkü bunlar.
kaçan kovalanacaktır. sen onu umursamadıkça o sana asılacaktır.
"bu kesin beni seviyor" falan deme! hoşlandığını söylemeye falan kalkma! çünkü o andan itibaren kız kaçmaya başlayacaktır dostum. belki yüzlerce belki binlerce belki de milyonlarca tecrübeyle sabittir bu.
tekliflerle gelirler, birisi araç olur, cafeye, bara, diskoya vs. herhangi bir yere gidin işte. bırakın o yakınlaşsın. bırakın net bir şekilde sizden hoşlandığını belli etsin. bir süre beraber vakit geçirmeye başlayacaksınız. o arkadaşlarına ağzını arattıracak, kendisi de arayacak. aman diyeyim çözülme hemen! bırak önce o itiraf etsin. bizzat demesi biraz zor, ama arkadaşlarına falan söyler. hele söylediği bir arkadaşı senin de yakın arkadaşınsa tamamdır. sonrası malumunuz.
gerisi prosedür işte dostlar. hadi bakalım kolay gelsin!!!
kadının tepkisizliğini türbana bağlama girişiminin sözlükte somutlaşmış hali. hadi kadın, ahlaksızlığından tepki göstermiyor, bunun türbanla ne alakası var? ulan bir bu saygısız ateistler, bir de saygısız yobazlar! ne çektik sizden be! gidin kavganızı başka yerde yapın!
senin inancına saygı gösteren inançlı insanlara saygı gösterme zorunluluğudur. ışid'e saygı duymak saçmalıktır, götünüzden element uydurmayın. kırk defa söyledim, be sevgili ateist, be sevgili müslüman. birbirinize saygı göstermedikçe ikinizde birbirinize rahat vermeyeceksiniz bu dünyada.
sike bile sürülmeyecek akla sahip olmayanların, kendi çabalarınca hak yolda devam etmeleridir. merak ediyorum bu AK-iT , kollayıcısı ortadan kaybolduğunda ne olacak. şahsen benim kafamdan akit yazarları ile ilgili türlü türlü fanteziler geçiyor.
türk dizilerinde, filmlerinde sık sık rastladığımız replik. kızın babası zengindir. kızla erkek birbirlerini gerçekten seviyordur. ama baba, çocuğun kızını serveti için sevdiğini falan düşünür.
beni çok da ilgilendirmeyen durumdur. bir insanın peygamber soyundan gelip gelmemesi onu bir yere taşımamalıdır. zira atatürk kendi kendisini kanıtlamış bir liderdir. dahası var mı?
"kalbimin tek sahibine" isimli şarkısının klibinin, youtube'da "balıkesirin çılgın eşşekleri" isimli videoyu geçmesiyle bizi büyük bir utançtan kurtaran şarkıcıdır.
edit : son yaptığı açıklamaları görünce nereden geldiğini unuttuğunu anladığım şarkıdır.
sebeplerinin kadın olduğunun hatırlamayanların sorunsalı. kadın erkeğe zulmetmese erkek bu kadar acımasız olmaz. ama hayır onlar bizi arkadaş olarak görüyorlar. niye zulmetsinler ki bize?
hep tercih meselesinden bahsederiz. oysa tercih hakkı bile suistimal edilir bazen. kara çarşaf da böyledir. müslümanlıkta çarşaf yoktur. çarşaf bir arap geleneğidir. tıpkı arap erkeklerinin kafasına taktıkları örtü gibi. amacını söylemeyeceğim. müslümanlığa göre kapanma emri vardır. ama gözlerin görünecek derecede değil. insan insanı tanıyacak kadar kapanmalıdır.
ancak türklerden arap hayranı olanlar, müslümanlığı araplaşmak olarak algılayanlar, bunu da almışlar, ve islam inancındaki kapanmayla bağdaştırmışlardır.
gerçekçi olarak bakıldığında kapanmak insanın tanınmamasını sağlar. bu kötü amaçlarla kullanılabilir. çok uç bir olaymış gibi görünse de bu türkiye'de çok kolay gerçekleşebilir. insan dilediği gibi giyinebilir, inançlarına göre. ama suistimal edilmemek kaydıyla.
şimdi çarşafı savunacak arkadaşlar bu yazının aleyhinde düşünebilirler. onlara bir sorum olacak.
-madem çarşaf giyenler dinin bir gereği, o zaman başörtüsü takanlar inancını tam olarak yerine getirmemiş oluyorlar. onların imanı sıkıntıya mı giriyor?
geri kafalı solcuların hala dalga geçtiği, anlayamadığı, geri kafalı akplilerinse hala üzerinden prim yapmaya çalıştığı kızdır. siktiğimin ülkesinde herkes kendi tercihine saygı gösterilmesini bekliyor ama kimse kimsenin tercihine saygı göstermiyor.
bre gerizekalılar siz başörtüsüne bu kadar karşı çıkmasaydınız, insanların değerlerini al aşağı etmeseydiniz, din tüccarı akp başörtüsü üzerinden bu kadar prim yapmayacaktı. muhtemelen iktidarda bile olamayacaktı.
gariptir ateizmi tercih ettiniz, saygı bekliyorsunuz ama başka bir dini tercih edene saygı göstermiyorsunuz. ya da eşcinselsiniz saygı bekliyorsunuz ama başkasına saygı göstermiyorsunuz. böyle devam edin. ülkenin anasını sikin. birlik ve beraberlik duygusu kalmasın. az bir şeyler kaldıydı onu da yok edin.
neymiş efendim kafa kesme sahneleri rahatsız etmişmiş. dizilerdeki sevişme sahnelerini çocuklar için zararlı bulmuyorsun ama. ne garip adamsın sen türk insanı?
bir arkadaş vardı izmir'e ilk geldiğimde. bir çok sözcüğe bakar ve ardından "bak bunlar kürtçe" derdi. örneğin "nan" gibi. çocuğa anlatamadım bu sözcüğün farsça'dan geldiğini. kabul etmek gerekir ki kürtçe'nin kendine ait sözcüğü yok denecek kadar azdır. tıpkı osmanlıca gibi karma bir dildir, toplama bir dildir.