volvo'nun 1974 - 1993 yılları arasında ürettiği bir model. 200 serisine ait olup sedan ve vagon modelleri var. avrupa için büyük, amerika için orta sınıf araba sınıfına girer. orta sınıf dediysek sedan modeli toyota camry'den bir yarım metre filan daha uzun. 81,000 civarı mil katetmiş olan beyaz bir adet edindim amerika'ya döndüğümde. 300,000 mile (yaklaşık 500,000 kilometre eder) kadar pek fazla sorun çıkarmadan gider diyorlar. o kadar kullanmayı planlamıyorum. 1993 model ve bana 2000 dolara patladı. şimdilik memnunum. klimasından, elektrikli camlarına, sileceklerinden elektrikli ayna kontrollerine kadar her şeyi de çalışıyor. radyosunun kodunu bilmiyorum yalnız kullanım kılavuzu kayıp.
"kızın arkasına geçip mekanizmayı inceleyerek açmak" gibi başlangıç seviyesi tekniklerden, "bir el ile yatakta elle yapılması gereken şeyleri yaparken diğer elle saliselerle belirlenebilecek hızlarla kopça açmak" gibi usta seviye arasında çeşitli teknikler vardır efendim. practice makes perfect.
über bir safari eklentisi. bilindiği gibi yeni mac'ler artık flash'sız geliyorlar ve bu extension'la youtube vidyolarını unified bir html5 player üzerinden izleyebilirsiniz. siz clicktoflash gibi bir plugin kullansanız bile 64-bit çalışan safari flash plugin'ini arka planda çalıştırmaya devam ettirecektir. flash plugin'ini hiç kurmayarak veya silerek safari ile flash'sız sörfe devam edebilirsiniz. böylece flash kullanan reklamların yerinde de statik resimli reklamlar gözükecektir. eğer ille de flash lazım diyorsanız chrome kurarsınız, çünkü chrome mac'te tamamen ayrı ve kendi üzerinden kullanıyor flash'i. işiniz bittiği zaman da chrome'u kapatarak arka planda flash'sız hayatınıza devam edebilirsiniz. ayrıntılı bilgi için: http://daringfireball.net...eating_with_google_chrome
bbc'nin efsane programı top gear'ın co-host'larından birisidir. yavaş ve dikkatli araba sürmeyi obsesif bir hale getiren bu ingiliz beyefendisinin lakabı captain slow'dur. hayatı boyunca londra'da yaşamasına rağmen hala arada bir kaybolduğu için arada bir captain sense of direction olarak da geçer. buna rağmen programda bugatti veyron'u son hızına kadar çıkarmıştır. top gear dışında bbc için bir sürü ilginç program yapmıştır. oyuncaklara karşı da bir ilgisi olduğu için tamamı legolardan oluşan bir ev bile yapmışlığı vardır. en son "james may's man lab" isimli programda bir dying art olan erkekliği kurtarmak için elinden geleni yapmış ve erkekler için önemli tavsiyelerde bulunmuştur. gökyüzünün sınırına bile çıkmıştır. hakikaten adam gibi adamdır, zamanında f-word'de gordon ramsay'i ezmişliği bile vardır: http://www.youtube.com/watch?v=vtofhq_szeg
top gear sunucularından biri olmasına rağmen her gün kullandığı araba 1.2 litre motorlu bir fiat panda'dır. karşılaştırmak gerekirse jeremy clarkson clk 63 amg black series veya sl 55 amg, richard hammong ise 911 turbo kullanır. öbür arabası aslında bir ferrar 430'dur. bunu: "hızlı ve delice kullanmıyorum çünkü gerek yok, ama istersem kullanabilirim" diyerek açıklamıştır.
nbc'nin akşam haberlerinin anchorman'i. gayet yakışıklı ve karizmatik, klasik amerikalı görünümüne sahip bir abimizdir. onu diğer anchorman'lerden ayıran özelliği çok komik bir adam olmasıdır. arada bir 30 rock'da gözükür, çeşitli late night programlarına çıkar ve kırar geçirir. tam bir new york'ludur. en son "new york times'ın brooklyn keşfi'ni" yılın haberi olarak sunup nyt ile sağlam bir taşak geçerek yarmıştır.
çok beğendiğim netbook modeli. 1.66 ghz intel atom procesor, 1 gb ram ve windows vista 7 starter ile geliyor. gerektiği kadar hızlı, pil ömrü toshiba'nın vaadettiği 11 saati göremese de normal kullanımda yaklaşık 7-8 saat gidiyor. klavyesi bence piyasadaki rakipleri arasında en rahat olanı. daha kullanmaya başlar başlamaz 4, r, f, v, ve tabi muhtemelen f4 kullanılamıyordu ama bir kaç kere bastıktan sonra tuşlara sorun yok oldu. nedendir anlamadım. tavsiye ediyorum ve ito'ya teşekkürlerimi sunuyorum.
amerika'lı bir müzisyen abimiz. ben sadece shimmer isimli bir şarkısını biliyorum ama wikipedia'nın dediğine göre 13 albümü varmış. fakat albümleri bulup dinlemem eğri oturup doğru konuşalım.
edit: biliyorum efendim böyle "edit" filan kullanılmasını sevmiyorsunuz ama kişiliğim bu benim unutkanım nedir ki yani? kendisinin bir de all in my head isimli güzel bir türküsü daha mevcuttur shuffle'da entry'i girdikten 10 saniye sonra gelince yetiştiremedik.
elinizdeki her türlü video formatını mp4 veya mkv'ye çevirir. mpeg-4 veya x264 kullanır. özellkle mac kullanıcılarına tavsiye ediyorum şayet ben çok memnunum.
kızın evinde büyük sorun yaratan bir durumdur. sevgiliyle çok yakın olmak gerekir by-pass edilebilmesi için. banyoya gidilip ayaklar yıkanır yapacak bir şey yoktur.
the incident'in 2. cd'sinde bulunan enteresan bir porcupine tree şarkısı. genel olarak sert ve aksak ritm bir şarkıdır. vokalleri de enteresandır. gayet güzeldir o ayrı. özellikle davulları çok güzel yazılmış bence.
"metal" mike. halford gitaristi. çok çok sağlam bir metal gitaristidir. berklee mezunu bir abidir. polonyalı'dır ve 1994'de berklee'den sınıf 1. olarak mezun olmuştur. sebastian bach, ve oradan kankası bobby jarzombek'le çeşitli projelere imza atmıştır. testament'te de yer almıştır.