1.[st.*] (bkz: büyük defter), (bkz: ulu defter), (bkz: kocaman defter)
2.[mt.*]yevmiye defterlerine kaydedilmiş olan işlemleri buradan alarak sitemli bir şekilde hesaplara dağıtan ve düzenli olarak bu hesaplarda toplayan muhasebe defteridir.
2.5.[od.*] [defteri kebiri açmak] Kâdîm zamanlarda âdemin sabrının tükenip okkalı küfürleri savuracağı anlamına gelen (bkz: bilmemne tamamlaması).
3.[kd.*] arzu edilen şekilde doldurulmamış ukte. (hâlen ukte olarak kalmıştır)
[b.h.*][m.*][y.*][e.a.ö.*]
1.Ne yaptığını bilmez bünyenin sorgulamadan taklit ederek edindiği davranış biçimidir.
2.Kabul etmediği hatta karşı olduğu ideolocyaya yahut fikre yada yaşam biçimine "saygı duyuyorum ama.." şeklinde mukabele etme hastalığıdır.
3. (bkz: Saygı duyuyorum) lâfzının mânâsını idrâk edemeyip içi boş kalıp hâlinde kullanma durumu. Hem saygı duyup hem de kabul etmemek yada karşı olmak nasıl bir şey oluyor?
4.Mezkûr söz yerine "tolere etmek" lâfzını kullanmak daha mantıklı gözükmektedir.
5.Söyleyen ve söylenen şahıs lâfın mânâsını idrâk edebilmektedir fakat kast edilen tanım terimin mânâsının sınırları dışında kalmakta olmasından mütevellit ağızlara pelesenk olmadan düzeltilmesi hoş olacağı düşünülmektedir.
[t.p.*] bir müslümanın bu şekilde saçmalamaması gerektiğini gözler önüne seren hâdisedir. Şahsın müslümanlığına vurgu yapması da işin içinde bir iş olduğu izlenmimini uyandırmaktadır.
[u.*]içeride fazla kalmış olduğu düşünülen, döküldüğü vakit refâha ulaşılacağına inanılan dert, sıkıntı vesair tür zıbıdıların dışarı alınması yönünde yapılan ikâz.
[i.*] [s.y.*] Yeni yazarlara nâzik davranarak hoşgeldin'i esirgemeyen insan, hem okuyan hem de yazan sözlük yazarı, sağlıkçı olduğu yönünde iddilar bulunan şahs-ı muhterem.
Not: uktelerle yakın ilişki içerisinde olduğuna dair duyumlar vardır.
1.[üt.*] Fevkâlâde fantastik bir rüyanın, içeriğinde cebe gelen mesajda "Turkcell size haybeye heryöne bir aylık 50 dk verdi güle güle kullanın" ibaresinin net olarak okunması sonucu mezkûr şahsın "hacı kesin rüyadayım" demesiyle nihâyete erdiği demokrasi türevi kavram.
2. [en.*] Detaylarına ulaşıldığında mezkûr şahsın Turcell'e pek çok faidelerinin dokunduğunun anlaşıldığı; mezkûr şahsın devamlı rakip operatörleri aramasına karşın hâlen daha turkcell'de kalmayı tercih etmesinden mütevelellit söz konusu firmanın, şahsın bu fedâkârlığını ödülsüz bırakmama gayreti.
3. [d.g.ş.*] Konunun ciddiyetinin öğrenilmesine karşılık, firmanın durumu ve de dünyanın kapital sistemi ele alınarak değerlendirildiğinde mezkûr şahsın olaya inanmakta güçlük çekmesi ve kontur kıtlığının da etkisiyle arama yapma girişiminde çekinmesine de sebep olan, nihayetinde yine arama mecburiyeti olan bir durum neticesinde olayın gerçekliğinin kavrandığı ve rüya mı gerçek mi tam anlaşılamadan sevinme-şaşırma duygularının girift yaşandığı numunelik durum.
4. [i.d.d.*] Dünyaya barış gelmesi, politikacıların doğru konuşması, doğrunun prim yapması türevinde gerçekleşmesi güç işlerdendir.
"Can"a sahip olan ve de dünyaya zarar veren insanın aksine, doğanın dönüşümüne büyük katkı sağlayarak her canlı için mihenk taşı denilebilecek "canlı"ya yapılması hiç de hoş karşılanmayacak (bkz: düşüncesiz insan)davranışı.
Not: Birçok ademin farkında olmadan reflekse dayalı yaptığı bu eyleme bir son vermesi hoş olur.