öncelikle şunu söyleyeyim hepsi grubunun fanatiği falan değilim ama şöyle bir gerçek var ki hepsi grubu daha ergenleşmemiş, müzik nedir bilmez, zevkten mahrum çocukların dinlediği bir grup. gülçin ise o grupta en çok dikkat çeken ve sesi en iyi olan kız. gülçin'i gruptan ayrıldığı için daha da başarılı buluyorum. o çocuklara hitap eden saçma gruptan ayrılıp kendi yolunu kendi belirlemesi daha akıllıca oldu. bir röportajını okumuştum, röportajda kendisini beyonce gibi hissettiğini ve kararına bağlı kalacağını açıklamıştı.yakın tarihte çıkardığı "ara ara" şarkısı ve klibi çok ilgi topladı. eğer youtube'da izleme fırsatınız olursa yorumlar çok olumlu, pek çok kişi onun gruptan ayrılmasını doğru buluyor.
kuşum aydın neden kuşum aydın diye sorduğumda kuşa benzediğini düşünmeden sormuştum.
kuşuma benziyoğ la o! dedi bizim kapıcı, muammer amca yapma etme olur mu öyle şey dedim. daha sonra servis şöförümüze sordum, kuş gibi pır pır uçuyor dedi. yok ben doğru cevabı biliyordum, "uzaklara uça kuşum" adlı bir şarkısı vardı, o yüzden olabilirdi.
2010 yaşadığım en kötü yıldı benim, bana pek uğur getirmedi.
çevremde her kimi gördüysem 2011 'den çok umutlu olduğunu söyleyip duruyordu. 2010 'da pek çok kayıp verdi türkiye.
kim bilir bundan 20 sene sonra 2010 yılında doğan bir çocuk hayatımızı değiştirecek..
profil fotoğrafına çizgi film kahramanı koymanızın hiç bir anlamı yoktur..
konu saptırılmıştır ve herkese ulaşmıştır.
bu ve buna benzer bir çok olayda facebook kullanılıyor, insanlar artık facebook yolu ile tepkilerini gösteriyorlar. facebook dışında tepkilerini gösterseler (bkz: çocuk istismarcılığı) gibi olaylar yaşanmasının sıklığı azalırdı herhalde. insanlar bilinçlendirilmiyorlar, facebook ile dikkat çekeceklerini sanıyorlar..
(bkz: okula yakın oturanlar ne kadar şanslı) dedirten olaydır.
ilk başlarda okulun dibine taşınma isteği gelir insanın kafasına, bütün gün o isteği gerçekleştirmeyi düşünür..
sonra ailesinden uzak okuyanları ve ayda bir görüşenleri düşünür ve şanslı olduğunu hisseder.. fakat önemli bir ayrıntıyı kaçırmıştır ve farkında değildir, 'hiç bir öğrenci şanslı değildir'
bu ülkede yaşanan eğitim karmaşaları sonucunda öğrenciler şanssız olmaya devam edeceklerdir.
ince kaşlı kızlar bu sene için out, artık kalın kaşlar moda oluyor. ebru şallı nın kaşları mesela, kadın kalınlaştıkça kalınlaştırıyor kaşlarını. pelin karahan ya da onun kaşları da kalın baya.
ayrıca sarı saçta out, onun yerine karamelimsi renkler moda olacak. doğallıktan yana olan erkekleri sevindirir belki
güne zinde başladığınız bir pazar sabahı güzel bir kahvaltı yapmak istersiniz, fakat buzdolabında hiçbir şey kalmamıştır ve mecburen markete gitmek zorunda kalırsınız.. tabii hiçte haliniz yoktur ve üstünüze apar topar bir şeyler giyip çıkarsınız. mesela pijamanızı çıkarmaz üstüne hırka giyersiniz, belki de siyah çoraplar ve koca karı terliği.
gidersiniz markete hiç aklınıza eski sevgilinizle karşılaşacağınız gelmez.kasada onu görürsünüz ve direkt görünmeden gitmek, oradan uzaklaşmak istersiniz ancak tam giderken sizi tanır ' aa ayşe' der.. o an yıkılırsınız selam vermezseniz ayıp edeceksinizdir ama öyle de karşısına çıkınca daha kötü şeyler olacaktır. size garip bir bakış fırlatır ve süzer durur.. 'ımm merhaba ahmet ben şeyy ben alışverişe geldim de böyle çıktım evden' demekten başka şansınız kalmaz. desenizde işe yaramaz gören görmüştür ve rezil olanda olmuştur.
aklınıza direkt şu soru gelir 'acaba arkamdan bu kızla iyi ki ayrılmışım' mı demiştir.. böyle saçma sorular sorarak kafamızı kurcalarız bütün gün, konsantre olamazsınız hiçbir şeye..
(bkz: üşengeçlik başa bela)
ewt ben serdar ortaç dinliyorum gayette başarılı bir yorumu var adamın ne kıskanıyonuuz? alla alla ya.. hepiniz iğrenç pislik yaratıklarsınız..
/bir serdar ortaç fanatiği
serdaaar benimle evlen serdaar bak evim var tipim var serdaaar bana bak bi bu yorumu gördükten sonra beni ekle aşkıııııım
/bu direkt hasta lan
şimdi merak ettiğim husus şu, bu adamda bu kadar sevilecek ne var?
sesi mi?
hiç sanmıyorum, ismail yk'nın bile sesi daha güzeldir bence.
sahnede duruşu mu?
konserlerinde hoplayarak zıplayarak oluşan bir sahne duruşundan bahsediyorsanız serdar ortaç'ı bu kadar baş tacı edemem..
tipi mi?
hani şu türk kızlarında yakışıklı erkeklere aşık olma hobisi vardır. twilight çıktı tüm kızlar edward cullen aşığı çıktı.. justin bieber piyasada tanınmaya başlandı ve şöhret oldu, türk kızlarının pek çoğu soyadlarını 'bieber' olarak değiştirdi.. ve benzeri pek çok örnek. ama adamda tipte yok ya, hem kaşlarını alıyor.. yay gibi kaşları var adamın..
tamam serdar ortaç dinleyenlere her şeye rağmen saygı duyuyorum da akıl var fikir var serdar ortaç dinlemek gurur kaynağı olamaz.
gider barda eğlenirken bir şekilde dinlersin -istemsiz- olsa da fakat evde ya da sokakta açıp bangır bangır dinlemem.
dinleyenlere de ben dahil pek çok kişi kro gözüyle bakar.
çevremde çok var öyleleri, kulağa hiç hoş gelmiyor aslında ama günümüzde çok normal karşılanıyor.
'e ne var yani ayrıldılar, artık kız boşta.. o halde çıkmamızda bir mahsur görmüyorum' diyerek gerçekleşiyor olay.
kızda da hata var aslında, sen niye kardeşin gibi gördüğün çocukla çıkıyorsun. çıkmayı geçtim birlikte oluyorsun? hiç mi gurur yok.
eğer çocuğu sevmiyorsan ve dostuyla birlikte olmak istiyorsan çocuğada yazık. *
ulan 2 cmlik alanda yapmayın bari!
1 saat bekliyorsun o araba için geliyor tıklım tıklım bi de kapı kenarlarında yiyişiyorlar, gitde kafasına bir şey geçirme.
git evladım git başka yerde birlikte ol sevgilinle.. ne bu metrobüs merakı?
orda siz yiyişeceksiniz diye sıkışıyoruz biz.
sıcacık banyonuzda ferah ferah duş alırken birden bire soğuk su akar
ya da elektrikler kesilir sap gibi kalırsınız oracıkta..
hele de evde kimse yoksa vay halinize!
az önce iyi bir tecrübe oldu bana, kafamı da üşütüyordum hatta..
şimdi efenim bu lanet olası yara tüm gününüzü hatta haftanızı zehir edebilir..
ne yediğinizden zevk alırsınız ne de düzgün konuşabilirsiniz.. yani ağzınızı kullandığınız hiç bir aktivitede başarılı olamazsınız.
sebepleri arasında; düzensiz ve dengesiz beslenme(vitamin eksiklikleri)
ayrıca strest vardır.
edit: (bkz: Kenacort-A) kullandım ve hemen geçirdi.Ayrıca yarayı kapatırken de hiç acıtmıyor.Merhem gibi bir şey.Tavsiye ederim çünkü ağzımda 2 haftadır vardı ve sadece bu ilaç işe yaradı.
*tatlı para yılanı deliğinden çıkarır
*parayı görmeden paçaları sıvama
*aç para oynamaz
*para yaş iken eğilir
*görünen para klavuz istemez
*her işin başı para
*doktor girmeyen eve para girer
*gülme komşuna gelir parana
*fakirin parası tek tek yumurtlar
*et paradan ayrılmaz
*para paradan üstündür
*para paranın eşeğini türkü çığırarak arar
*kırk hırsız bir parayı soyamaz
*kasap et derdinde koyun para derdinde
*parayla güzellik olmaz
*her işte bir para vardır
*her para baş yarmaz
*ıslanmışın paradan korkusu olmaz
*her para kendi bacağından asılır
*para parayı ısırmaz
*para sahibine göre kişner
*para düştüğü yeri yakar
*denize düşen paraya sarılır
*dost başa para ayağa bakar
*para ağzı ile çorba içilmez
*para acı söyler
*para kara günde belli olur *
hep merak etmişimdir bu konuyu,
bir bakarsınız çok yakışıklı bir erkek çirkin bir kızla beraber..
bir takım çıkarlar için mi yoksa kız zeki olduğu için mi beraber olurlar?
aslında sırf ben değil hiç bir kız anlayamaz bu durumu ve erkekleri kategorilere ayırırlar..
sırf güzelliğe bakan bir erkek tipi vardır, genelde piç diye adlandırılır çünkü ne zaman kiminle beraber anlayamazsınız ve sürekli ilişki değiştirir..
bir de zeki kızlardan hoşlanan erkekler vardır, onlarda aklını kullanabilen kızlarla çıkarlar.
ayrıca müzik zevkine görede sevgili seçen erkek modeli vardır, pink floyd dinliyorsa çıkacağı kızın serdar ortaç dinlemesi abes kaçar..
facebook'u amacı dışında kullanan kişilerdir.
yılışmak istediği kişinin fotoğraflarını 50 kere beğenir.. 2 kere beğenemediği için beğenmekten vazgeçipte beğenir bu yaratık..
kardeşim sen apaçisin ya dersek, ne apaçisi yuaxdxd türünden cevaplar alırız (başıma geldi)
onların facebook'ta bulunma amacı trend'e uyum sağlamaktır..
aşk temalı videolar paylaşırlar, tripkolik dinlerler.
kollarına sevgilisinin ismini yazar ve insanlık dışı pozlar verirler..
okul kısmına piçlik okulu yazar ve iş verenlere de tekel yazarlar..
günleri facebook başında oyun oynamakla geçer, okey mesela..
insana illet getirirler, annesi ekrana yapışmış oğlunu görünce gerizekalı vallaha gerizekalı bu çocuk der ve geçer gider.
veya ekrana kafası girmiş kızına kalk kız soğanları doğra der ama nafile, evlatları saçma işlerinden popolarını kaldıramıyordur..
arkadaşıyla duvardan duvara konuşur ve o kadar saçmalarlar ki artık insanlar bunları ya engeller ya da siler..
yolda gördüğü kişiyi hemen ekler (hatta bazıları gördüğü an mobilken ekliyor heyecandan)
fotoğraflarına photo scape programını kullanarak 'choqo qirL' yazar ve kendisine bu sıfatta hitap edilmesini ister.
aynadan telefonuyla fotoğraf çekilir..
hatta bi çocuk görmüştüm yeni aldığı telefonun fotoğrafını profil fotoğraflarına koymuş bu benim yeni makinem diye hava atıyor..
arabaları şahine modifiyeye dair her şeyi yaptırırlar, sonra bagajı açar ve hoparlörlerle poz verir. zavallı arabanın arkasınada bulunduğuu bölgenin ismini yazar ve hodri meydan der herkese, (bkz: tozkoparan akar) veya (bkz: tozkoparan gençlik full time piçlik)
tespihli pozları da mevcuttur, hani biz serseriyiz tespihte çekeriz ona göre derler çaktırmadan..
küçük kardeşleri varsa abisine özenir o da garibim namaz tespihiyle fotoğraflanır, ailecek apaçidirler yani..
yani kısacası facebook apaçileri, facebook'a apaçiliklerini sergileyen kişilerdir.
yaşanan anılar çoktur konumuz facebook olunca..
herkesin saçma sapan anıları vadır facebookla ilgili,
ben ilk olarak şu açıklamalara değinicem..
fotoğraf altı açıklamalara yazılan dinlenen hit bir şarkının yazılması
profilde fotoğrafın altındaki 'kendin hakkında bir şeyler yaz' yazılı yere kendin hakkında bir şeyler yaz yazmak veya baq baq yukarıda kim varxd yazmak ne kadar saçma bir şeydir allahım..
he unutmadan bir de aşağı in yazıp sonra en alta da yukarı çık yazmak.. sanki senin en alta ne yazdığın beni çok ilgilendiriyo da oraya kadar ineceğiz..
biz böylelerine kısaca (bkz: facebook apaçileri) diyoruz. *
hemen hemen hepimiz rastlamışızdır şu internette yaşanan arkadaşlıklara, dostluklara ya da aşklara..
bu lanet olası internet ilişkilerinde seninle tanışmak isteyen kişi ilk önce seni ekler, sende ortak arkadaşların var belki tanıyosundur diye kabul edersin
daha sonra bağlantılarını beğenir, yorum yazar ve bunlarla yetinmeyip fotoğraflarını beğenmeye başlar(bunu da ard arda gerçekleştirir amaç dikkat çekmektir)
sonra sohbetten ortak herhangi bir arkadaşınızın numarasını ister sende verirsin salak gibi, aslında hayır desen hiç bir şey başlamayacaktır.. daha sonra numarayı verdikten sonra profil bilgilerinden ortak bir nokta arar ve bir ortak nokta yaratmaya çalışır. sonra bir şekilde sohbet etmeye başlarsınız, birden karşı taraf sürekli durum değiştirmektedir(bir offline olur bir online), bu şekilde konuşmanın sinir bozucu olduğunu ikinizde bilirsiniz ve sizden msn adresi ister ve olay msn'e taşınır(zaten o kişi sizin msn adresinizde ekliyse zamanla samimi olursunuz)
msnden konuşurken karşı tarafın aslında ne kadar iyi biri olduğunu anlarsınız ve sizden numara istediğinde de vermek istersiniz, birden bire güveninizi kazanmıştır.
aradan biraz zaman geçer.. bu kişi sizinle buluşmak ister ve sizde onu çok merak ettiğiniz için bu buluşma davetini geriye çevirmezsiniz ve içinizde hoş bir duygu olmuşmuştur, etkilenmişsinizdir(bazen aşkla da sonuçlanıyor)..
ve o gün gelir, buluşursunuz ve bir bakarsınız ki o fotoğraflardaki çocuk buluştuğunuz çocuk değil fotoğraflarda daha yakışıklı ve uzun boylu gözüküyordur ama gerçek hali öyle değildir..
o da sizi görünce büyük bir şaşkınlık içinde kalır, sizi olduğunuzdan daha da güzel göreceğini düşünmüştür ama hayal kırıklığı yaşamıştır..
bi yerlerde oturur bi şeyler içersiniz ve ayrılırsınız, birbirinize ait olan her şeyi silersiniz ve o kişi hayatınızdan çıkar..
bu yaşananların hepsi en yakın arkadaşımın başına gelmiştir, ve bin pişman olmuştur bu yaşadıklarından ve tüm internet hesaplarını kapatmıştır, internetten soğumuştur..
mevlananın manidar bir sözüdür,
içinde derin anlamlar gizlidir.
kötü günde değilde iyi günde yanında olan, olanı değilde yalanı söyleyen ve bizim dost sandığımız postlara söylenmiş bir sözdür.
*öğrencinin acı kaderidir, isyan eder ama çalışmak zorundadır
*cafelerde eğlenen arkadaşlarını görüp derin bir iç geçirir fakat o ders çalışmak zorundadır
*diğer arkadaşlarına göre o ineklemektedir, ama bi türlü kabul edemez
*pazartesi gününden yapılan planlar (haftasonu 1'e kadar uyuma planları) suya düşecek öğrenci tipidir
*öğretmenlerin ballandıra ballandıra anlattıkları öğrenci dir
eminim ki tüm liseli öğrencilerin kabusudur e okul..
hani ilkokuldasındır veliniz her gün okuldadır nerdeyse notlarını iyi kötü bilir ama liseli bir gencin notlarının bilinmesi tam bi rezalettir.. lisede yüksek not almak çalışmayı gerektirir ama bu da kolay değildir..
(bkz: e okul)
Mışıl mışıl uyuyordum, sabahın körüydü ve allahın hiç bi kulu beni o sıcacık yatağımdan kaldıramayacaktı..
Ezan okunmaya başladı ve hayatta hiç başıma gelmemiş bir olay yaşadım birden, ezan tutukluk yaptı..
Dediğim gibi uykum kolay kolay bölünmez benim, birden yataktan fırladım 2 dakika boyunca eeeeeee.. şeklinde bir ses duydu tüm mahalleli sonra bitti. Bi an kabus gördüm sandım ama gerçekti.
(bkz: birinin çığlık atıp sizi uyandırması gibiydi)