buna köylü kurnazlığı da denir.. cemaatler arası ittifakın şike yasasında çatırdadığı düşünülürse, çatlağı alçıyla doldurmak için imaj yenileme iyi bir fırsattır..
"cumhurbaşkaninin imajini düzeltmek için yapilan bir hinlik"
"bu söyleyeceklerim aramızda kalsın diyen" cihaner, tartışma yaratacak bir düşünce ortaya attı. cihaner tartışma yaratacak sözlerini şu şekilde dile getirdi: bu yasanın cumhurbaşkanından geçme ihtimali yok. ben bunun cumhurbaşkanının imajının parlatılması için uydurulmuş birşey olduğunu düşünüyorum. sadece kendileriyle ilgili bir yasanın çıkarılmasında böyle bir hinlik olduğunu düşünüyorum. zaten biliyorsunuz, cumhurbaşkanımız herşeyden rahatsız olur. bundan da rahatsız olur, bu yasayı veto edecektir, diye düşünüyorum. bakalım siyasal öngürümü test edeceğim."
cumhurbaşkanı maaşına endekslendi denilerek ütü örtülmeye çalışılıyor.. Ahmet necdet sezer'den sonra cumhurbaşkanı maaşı 16500 tl iken, abdullah gül'ün maaşı 33500'e çıkarıldı.. haliyle milletvekili maaşları da 2'ye katlandı.. Cumhurbaşkanının harcırahları hariç.. 4 yıl da 89 ülke gezmiş, kolay değil..
hacı mesele kadının taktığı örtü değil, tarikat, dergah, cemaat meselesidir. bütün tarikatları, cemaatleri kapatalım kadınlar istediğini taksın.. mesele politiktir..
yalçın küçük
hoca'nın odatv'ye yaptığı son değerlendirmedir.
yalçin küçük çok kızgın
29.07.2010 10:46
prof. dr. yalçın küçük'e dörtyol'da pkk saldırısı sonrası yaşanan olayları ve 102 asker hakkında verilen yakalama kararını sorduk.
işte yalçın küçük'ün değerlendirmesi:
burada kısaca bazı tespitler yapmak durumundayım. bir defa ne yazık ki türkiye matbuat ve televizyonlarında bu taraf ihmal ediliyor. ne taraf ihmal ediliyor bilim, politika, gazetecilik hepsi bir ilişkileri tespit etme işidir. hangi ilişki çok önemlidir, hangi korelasyonu kurabiliriz burada? çok basit bir korelasyon var gözümüzü böyle tırmalıyor. nedir o suriye lideri beşer esadın artık türkiye arabulucu olma gücünü şansını yitirdi dediği zaman ile bu bölgede ki pkk eylemlerinin birden bire ortaya çıktığını görüyoruz. bunu ihmal edemeyiz, ne demek, ne biçim bir matbuat dörtyol ile bundan kısa bir süre önce iskenderun da deniz kuvvetlerine yapılan bir taarruz vardı. arada herhalde iki aylık zaman vardır; ama iskenderun deniz kuvvetlerine yapılan saldırı ile dörtyol daki saldırı arasındaki yürüyerek de yirmi beş dakikada gidebilirsiniz en fazla otomobille on dakikadır. iskenderun ile öbürü iç içedir. demek ki beşar esadın türkiye artık arabulucu değil dediği zamanla ve bir yahudi kökenli amerikalı eski bir senatör yeni arabulucu aradığı sırada orada, yani iskenderun sancağı diye bilinen yerde, eylemler başlamış oluyor. dörtyol, iskenderun osmaniyeyi birbirinden ayırt edemeyiz. önemli olan budur, bunu görmeyen türkiye kör bir türkiyedir, birinci nokta budur bunu açıkça tespit etmemiz lazım.
suriye'ye gidiyorlar
daha neyi tespit etmemiz lazım iskenderun da ki deniz kuvvetlerine saldırıdan sonra basın, orada bu saldırıyı yapanların yukarıya doğru amanosa gitti amanosdan bitişik köyüne geçtiler. bunu da haberlerden biliyoruz ahmaklar bununda farkında değiller. bitişik köyü ile abacılı köyü karşı karşıyadır. bitişik köyü ile abacılı köyünün arkası ise suriyedir. dolayısıyla eğer dörtyol ve iskenderun daki eylemlerden sonra amanos dağlarına gâvur dağlarına çıkabildilerse oradan suriyeye gidiyorlar demektir. başka bir yere gitme imkânı yoktur. nitekim bir süre önce açılım koordinatörü olduğunu söyleyen beşir atalay o dağları temizleyin diye komutanlara yalvarmıştır. önemli olan nokta o dağlara yerleştilerse çok kısa bir dönemde iskenderun dörtyol ve osmaniye de arka arkaya eylemler yapılmıştır. bu bölgeye ki bu bölgeye türk tarihin de biz iskenderun sancağı deriz. hatay adı çok tartışmalı bir addır iskenderun sancağı deriz. eğer kürtler silahlı mücadelesini hakkâri bölgesinden sonra buraya da yerleştirebiliyorsa bu yepyeni bir durumdur, burada sadece işaret ediyorum. nedir yepyeni bir durum? herkes yalçın küçük de dâhil daha doğrusu öncelikle yalçın küçük hangi soru sorulursa sorulsun daha önceki cevapları ve tespitleriyle hareket etmek durumundadır ve ben hep öyle yaparım. ben 1998 de abdullah öcalan suriye den çıkarıldığı zaman ; bu türkiye için değildir dedim. tabi kendimi abartmayım fransızlar da böyle yazdılar. le monde diplomatique de bunu yazdı. le monde diplomatique bana 1998-99 da düşündürdü. bu dedi suriye israil barışı için yapıldı. peki, niye türkler'in çok istediği abdullah öcalan oradan çıktı o çok önemli değil önemli olan tarafı şuydu: "israil ile kucak kucağa oturan türkiye, suriye-israil barışını istemiyordu". bana bu kadar antagonistik düşman olan bir ülke ile siz "ey benim ortağım ey benim kucak kucağa yaşadığım israil bunlarla barış yapamazsınız" dedi. onun için abdullah öcalan'ı oradan çıkartılar.
peki, barışın unsurları neydi çok basit bir barıştı. israil golan tepelerini, suriye den aldığı tek yer olan golan yaylalarını, golan pınarlarını şimdi hatırlayacaksınız tayyip erdoğan diye birisi var kendisine herkese canı sıkıldığı zaman arabulucu oluyor kaç defa israil golan tepelerini suriyeye vereceğini bize söyledi dedi. bakın gidin herhangi bir yere golan tepelerini bulursunuz. israilin asla golan tepelerini vermeye niyeti yoktur. tayyip erdoğanın kendi kendine de gelin güvey olması burada da bitmiştir. burayı bitiriyorum demek ki beşar esadın ve suriyenin tayyip erdoğan ile arabuluculuk oynaması veya ondan bir barış oynaması bitmiştir.
dörtyol'un önemi
önümde çeşitli yerlerde çıkmış olan gazete internet haberlerinden bir tanesi var onu da sizlere okursam mesele bitmiş oluyor. o da şudur; israil de önemli bir üniversite bar ilan üniversitesidir. washington da önemli bir üniversite ki amerikan dışişleri bakanlığıyla istihbarat örgütleriyle iç içe olduğu bilinir bende öyle bilirim, georgetown üniversitesinden dört profesör dördü de ibrani bir kısmı israilli tabi çok açık olarak netenyahu'ya bir mektup yazdılar. bu artık dünya matbuatında ve israil matbuatında var. o mektup da dediği çok yakın bu eylemlerin olduğu sırada iskenderun sancağı ki tabir budur, iskenderun kazası antakya kazası ve kırıkhan kazasından ibarettir. 1921 anlaşmasıyla fransız ankara anlaşmasıyla suriyeye bırakılmıştır. sancak 19381939 un sonuna kadar suriye ile fransa arasında gidip gelirdi. ben doğduğum zaman ben oralarda doğdum fransızlara bağlı otonomdu, dolayısıyla bu vesileyle söylemiş oluyorum dünyaya fransız yurttaşı olarak geldim. şimdi de tesadüf hatayın bu dönemi yazmak yazıyordum ki çok daha aktif oldu ve ben de bilgilerimi bu sırada yapmış olduğum araştırmada tazelemiş oldum. biliyorsunuz benim türk tarihi ile ilgili yeni açıklamalarım vardı, ilk kurşunun da izmir de değil dörtyol da, şimdi açıklıyorum özelli de yani bu eylemlerin olduğu yerde. özelli türk tarihinin önemli çok kahraman küçük yörelerinden bir tanesidir.
israilli profesörler netenyahuya mektup yazarak şu anda eylem yapılan bölgenin suriye'ye verilmesini istedi. israilli profesörler, bırak artık tepeleri dediler.
iskenderun sancağı tabir budur, bende o tabiri kullanıyorum, hatay çok tartışmalı bir isimdir. yeni çalışmalarımda görülecektir. iskenderun sancağı antakya kırıkhan iskenderundan ibaret. suriyenin olması lazım diyor işte tam bunların olduğu sırada bu bölgede çok ciddi bir silahlı kürt hareketliliği görülüyoruz, benim tespitim bu. buradan sonra kırıkhana geçmesinden kaygılanırım, çünkü amanos dağlarında kürtler azdır esas itibariyle türkmendir yavaş yavaş oralarda yerleşmiş oluyorlar, fakat kırıkhan iskenderun sancağının üçüncü kazası merkez kaza iskenderundu sancak denir osmanlıda halep e bağlıydı halep in limanıdır. 1938-39 dan sonra türkiyeye geçmiştir. bunları yazıyoruz tekrar tekrar yazacağız.
yalan haberler yayiyorlar
dolayısıyla bu meselenin çıktığı anda hem israil de hem suriye de bu var. benim bu söylediklerimden doğrudan doğruya suriye ile pkk arasında eski yakınlığın yeniden doğduğu sonucu çıkmamalı, benim böyle bir bilgim yok. benim bilgim türk matbuatının en büyükleri başta olmak üzere devamlı yalan haber yaydıkları merkezindedir. dolayısıyla tam bu eylemlerin olduğu sırada beşar esadın dört yüz pkklı'yı tutuklattığına dair türkiyenin en büyük gazete ve televizyonlarında haberler çıkmıştır. kürt internetlerine baktığımızda ise bunun gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. kürt internetleri yarım pkklının bile tutuklanmadığını yazmamdadırlar. ne yazık ki bu yazılanlara itibar etmek durumundayız. öyleyse bu öyle çok basit bir iş değildir. gaflet içinde olanların bunu amanosları temizleyin paşam demesiyle geçiştirmeyiz. yani gaflet içinde derken atalaya demiyorum bunu bu kadar basit basına matbuata söylüyorum. ülke de bu kadar bilgisizlik bu kadar tarihten uzak nerdeyiz iskenderun arkasından dörtyol bunları birbirinden ayırt edemezsiniz.
zamanınızı almak istemiyorum benim aile tarihimde de ayırt edemezsiniz onları. arkasından osmaniyede de var. bunlar olurken hiçbir şey yok bir suriye ile pkk yakınlaşmasını düşünmemek çok büyük bir gaflettir, gafleti genel olarak söylüyorum. gaflet ve delalettir. bu önemli bir iştir buralara gelmesi önemli. benim söyleyeceğim daha da önemlisi onunla asıl sorunuza geçebiliriz.
iç savaş nedir? iç savaş şudur; bir devletin otoritesi her yerde geçmiyorsa, bir coğrafyanın belirli bölgesinde geçmiyorsa ona biz iç savaş deriz, iç savaşın kanla şunla bunla hiçbir ilgisi yoktur. peki, biz ne gördük dün şunu gördük biz o gördüğünüzü bende hatırlatayım. bir korgeneral, o korgeneral hakkında güya türkiye cumhuriyetinde ne gördük dün bugün büyük gazetelerde öyle dediğini gördük. aranan komutan ve bakan bu bir iç savaş halidir; çünkü güya güya demeye mecburuz türkiye de bir mahkeme bir subayımız için yakalama emri çıkarmıştır. bu emir biliniyor kendiside söylüyor. çetin paşa hazretlerini kim yakaladı kim gördüyse o yakaladı. hangi polis gördüyse o yakaladı değil mi ona özel bir polis gitmedi. şimdi nejat paşa hazretlerinin oradayken gayet terbiyeli bir göreve gidiyor çok sakin çok bayıldım aydın tipli generalimiz ha orda kim var emniyet müdürü var, emniyet genel müdürü var hadi yakala, onunda başında beşir atalay var içişleri yakalayacaksın yakalayamıyorsan gücün yetmiyor demektir. senin devlet otoriten senin mahkeme kararın yetmiyor demektir. hem tokalaşıyorsun neden çetin paşa ya yaptığını orada yapamıyorsun? buna tarihte iç savaş hali denir. sakın yanlış anlaşılmasın temennim o noktada değildir. sizi yakalayacaklar biz ülkemizi seviyoruz demiştir nejat paşa hazretleri.
iç savaş var
ama bunu da tarihe tespit etmek durumundayız. siz bir mahkeme kararı alıyorsunuz demek ki aldığınız mahkeme kararının meşruiyetine hukukiliğine devlet kararı olduğuna inanmıyorsunuz. paşa orada etrafı polislerle dolu, hadi alın. evet, bu meselenin önemli tarafı ikidir demek ki devlet bitmek üzerdir, savaş başlamıştır bu iç savaşın tarifidir. her yerde onu söyleriz biz ilk defa değil. 1960 lı yılların sonunda başbakan demirel ortadoğu teknik üniversitesi'ne giremiyorum oraya polisi sokamıyorum alamıyorum, iç savaş var" demişti, doğru bir tabir. öyle iç savaşın kanla bunla şunla birtakım asmuk solcuların söylediği gibi alakası yoktur. iç savaş devlet otoritesinin bölündüğü, belirli coğrafyalarda olmadığı yerdir.
aynı şekilde eğer sen bazı şeyleri yapamıyorsan iç savaş vardır. ama bu iskenderun a kadar gelmiştir birinci olarak söyleyeceğim budur. iskenderun meselesi bilhassa yeni çatışma alanı mı olacak bu çok ciddi bir durumdur. bunu böyle istiyorum temizleyin gücün yetiyorsa, önce paşayı al temizleyin bakalım gücünüz yetiyorsa. bu üçüncü eylemdir ben size tarihini coğrafyasını anlattım daha fazlasını da anlatırım oraları bilirim. arkasından bitişik köyüne gittiler deniyor çıktılar deniyor bitişik köyü ile abacılı köyü karşı karşıyadır ve o tepeyi aştığınız zaman suriye ye gidersiniz bu kadar basittir. demek ki bu eylemlerin ne suriyeyi itham ediyorum ne başkasını itham ediyorum ben bilgi veriyorum size. ve tekrar tekrar söylüyorum israilin iskenderun sancağının bu günkü tabirle hatay vilayetinin israil profesörlerinin başbakana mektup yazarak aklını başına al buranın suriye ye iadesi için harekete geç dedikleri zamanda bu eylemler olmuştur. bu önemlidir bunu söylemiş oluyoruz başka bir söylediğimiz nokta yok.
ne demektir bu bir takım ahmaklara israil diyor ki beşer esad a benden golan tepelerini istemeyin, oralar ıslak yeşil biz severiz oraları, yerleştik de oralara. buyur ben size iskenderun sancağını veriyorum. tayyip erdoğan türkiyeyi bu noktaya getirdi.
102 komutana yakalama karari
evet, bütün matbuat yaşla bağlantısını kurdu ben yaşla bağlantısının çok önemli olduğu düşüncesinde değilim. daha ciddidir bir defa yaş dan daha önemli başka bir boyutu var onu da önemsemiyorum. ama zannediyorum odatv ye de söylemiş oluyorum ben son zamanlarda rahatsızdım konuşamadım ama pek çok arkadaşım biliyor. son gelişmelerden sonra akp bu rakamı verdim ben yirmi beş görevde ki tümgenerali tutuklamazsa yarattığı korku bulutları kayboluyordu kaybolur. eğer tekrar bir korku bulutu yaratmak istiyorsa en az yirmi beş tane en az tüm general rütbesinde ve hepsi muvazzaf yani görevinde olan subayımızı tutuklamak zorundadır bunu söylerken temenni etmiyorum ben, ben fiziksel bakıyorum. yirmi yedi tanesini yakalama kararı aldılar. bunu ardında büyük neden referandumu büyük bir baskıyla büyük bir korku bulutu altında yapmak meselesidir. işte ben yeniyorum orduyu. yirmi altı yirmi yedi nasıl acı çekiyorum bilemezsiniz. bitmiş bir basın, bitmiş bir üniversite işte asıl akp türkiyeyi tarih bilincinden, kendi kökünden, kendi tarihinden koparmak için iktidara gelmiştir. ne demek istiyorum ben 1920 de payitaht, osmanlı payitahtı istanbul ingilizler tarafından işgal edildi ancak o zaman ingilizler bu sayıda değil bunun yüzde biri kadar türk subayını esir almadılar. bu tarihimizde türkiye ve osmanlı tarihin de aynı anda kim oldukları bilinmeyen adı davut soyadı bedir davut bedir mahkemesi tarafından türk ordusunun görevde ki tüm general ve yüksek rütbeli subaylarının yüzde onunun tutuklandığı bir tarihtir bu. eğer emekli olanları da birlikte düşünecek olursak muvazzaf subayların generallerin nerdeyse üçte biri veya dörtte biri tutuklanmıştır.bunu yüksek askeri şuradaki terfilerle izah edemeyiz. bu başka bir şeydir.
tekrar dönecek olursak kendi söylediklerimle dönecek olursam hilmi paşa genelkurmay başkanı oldu, 3 kasım 2002 de genel seçim oldu, onları da tespit ettim. türkiye tarihinde ilk defa bir genelkurmay başkanı oyunu verdi, oy günü amerika ya gitti. ben o vesile ile ısrarla kitaplarımda da söyledim açıklayım akp, türk ordusunun yüksek komutanlarının 35 yıldır en çok istediği ekiptir, hareket noktası budur. şimdi başka bir nokta daha çıkıyor engin paşa hazretlerinin eşi nevin hanım diyor ki "ordu bize darbe yaptı, bunu burada tespit etmek durumundayız, bunu yok sayamayız.
ben odatv de kaç defa yüksek komutanlarla akpnin anlaşma içinde olduğunu söyledim. şimdi devlet bahçeli ve kemal kılıçdaroğlu kızım sana söylüyorum gelinim sen anla üslubu içinde son üç genelkurmay başkanından ortanca genelkurmay başkanı yaşar paşa hazretleriyle akpnin anlaşma içinde olduğunu söylüyor. şu noktayı inkâr edemeyiz hem odatv de hem televizyonlarda bağırdım ilker paşa yaşar paşa hazretlerine de bağırdım askeri mahkemeler görevlidir dedim. yapmadılar eğer bir darbe yapılmış planlardan bir darbe varsa ancak askeri mahkeme bile bilir. türk genelkurmayı görevlerini ihmal etmiştir. o darbeleri. işbirliği içine girmiştir. yine hatırlıyorum odatv de söyledik binbaşı ahmet vakası. birinci ordu için türk genelkurmayı binbaşı ahmet diye bir isimi görev vermiştir o da balyoz doğrudur demiştir bunlar türk ordusuna karşı nevin hanım'ın söylediklerinin teyididir. bunlar öyle hafife alınamaz dursun çiçek ile ilgili genelkurmay'da açılan dava açıktadır. genelkurmay adına birisi çıkıyor dursun çiçek dört yıl sonra amiral olamamış. kimse utanmasın öyle bir iddianameden ben utanırım.
türk ordusu kemalizmden uzak
türk ordusunu bu hale düşüren bir genelkurmay mahkemesi ile karşı karşıyayız. bunları söylemek durumundayız. türk ordusu her zaman ki gibi kemalizmden, ülke sevgisinden önemli ölçüde uzaklaşmıştır. ama refah-yol hükümeti bir uyanmaya neden oldu. ülke gidiyor dediler hepsi, kemal paşayı atatürkü hatırladılar ve bir canlanma oldu. ordu içinde kemalizmin rönesanssına 1996dan sonra şahit olduk. ondan sonraki genelkurmay başkanları başta hilmi paşa hazretleri sonra yaşar paşa hazretlerinin bütün işi türk ordusundaki canlanan ülke sevgisini de tazeleyen kemalizme bağlılıklarını kurmaya çalışan albay ve yüksek rütbeli subayları generalleri tasfiyeye başladılar. bu yüz iki tasfiyedir bu ordunun en güzel en güzide ülkesine bağlı bir tanesini gördünüz ne kadar terbiyeli ben terbiyesini çok sevdim. nejat paşa hazretlerini ben görevli değilim şunu yaparız yüksek komutanlarımız vardır sizi yakalayacaklar biz memleketimizi seviyoruz dedi. hakkari'dekiler bunlar bilerek şu noktadan hiçbir kuşkumuz yok ki bütün bunları yapanlar türk ordusu türk komuta kademesinde ki bazı generallerle işbirliği halindelerdir. bunları onlar biliyor onları onlar biliyor. bu iş türk ordusunun iradesini kırma işidir. bu iş ülkesine bağlı generalleri tasfiye etme işidir. bunun yaş la ilgili tarafı çok basit ne olacak yani o general olmazsa öbürü olursa çok mu fark edecek.
üstelik de bunun çözümü de vardır. kanunda çok fazla açık değildir. herkes söylüyor-bütün hukukçular- hüküm alıncaya kadar herkes masumdur. herkes her yere gidebilir. bundan önce tutuklanmış amiraller başbakanlık da ki toplantıya gittiler serbest bırakılmıştı. dolayısıyla işin yaş ile bir bağı vardır inkar edemeyiz çünkü akp büyük bir telaş içindedir ama şunu da görelim ki artık hem bahçeli hem kılıçdaroğlu bir genelkurmay başkanını ingilizce deyimle "single out" edip onu ortaya çıkartarak yüksek komutanlıkla akpnin iç içe olduğunu söylüyorlar. ben bundan çok acı bir şekilde memnunum. çünkü her konuşmamda bunu söylüyorum.
ilker paşa barzani devletini kabul etti
ilker paşa ilker paşa... ha hep mi hilmi paşa bir şey yapmıştır türbanı başvekâlete çıkarmıştır. yaşar paşanın tarihi rolü türbanı çankaya köşküne çıkarmıştır. ilker paşa türbanı darülfünuna çıkarmıştır, daha da önemlisi barzani devletini kabul etmiştir. ilker paşa hazretlerine gelinceye kadar hiçbir kimse türkiye ordusunda barzani devletini kabul etmemiştir. kırımlı dışişleri bakanı davutoğlunun kürdistan demesinin kaynağı ilker paşadır. bunu çok açık olarak söylemek durumundayız. ilker paşa akp ile beraber demiyorum, yüksek komutanlık akp ile beraberdir. bu iş kenan evren ile başlar şimdi çıkan fitne kitabımda bunları çok açık söyledim.
akp likud dur likud israil de ki iktidar partisidir. aynı partidir bunlar. kenan evren geldiğinden beri bunu istemiştir. şu anda bu açıklığı iki muhalefet partisi de açıkça söylüyorlar. artık bunun lamı cimi yoktur. bunu açıkça söylüyorum. yeteri kadar bilgi vardır 2007 seçimlerinde de 2009 seçimlerinde de yüksek komutanlık doğu illerinde akp ye oy vermeleri için ellerindeki bütün imkânı kullanmıştır. mesele bu kadar basittir. şu anda ordu içerisinde uyanış vardır, "ne yapıyoruz uyanışı" vardır. yüksek komutanlık istediği anda askeri mahkemeyi başlatır bana bunları anlatamazsınız. bana şunu anlatamazsınız bilmem pilotsuz uçak yaptık onu yeneceğiz bana bunu anlatamazsınız. bunu söyleyen bir yüksek komutan hiç savaş bilmiyor demektir. o illeri de hiç bilmiyor demektir.
ben savaşı biliyorum bunun istihbaratla hiçbir ilgisi yoktur.
oralarda savaşmış osman pamukoğlu da söylemiş bunu ben duymadım doğrudur söylemiş ise. artık biz buralardan bir tek istihbarat almıyoruz. bu milleti ne kandırıyorsunuz amerika dan istihbarat alacağı alacağız sonra bilmem ne uçağını yapacağız. bunların ciddiyetle alakası yoktur. 1993 yılında eşref paşanın jandarma komutanı eşref paşanın neden öldürüldüğünü genelkurmay araştırmak zorundadır. hiçbir şey yapamazsınız, bunları söyle, kimse kimseyi aldatmasın. bu işte böyledir. son hikaye nedir öyle bitireyim ama benim görebildiğim kadarıyla kötümser değilim. bugün ki gazetelere dünkü gazetelere de baktığımda artık türkiye başka bir yerdedir.
bir yüz iki tutuklama ile davut bedir mahkemesinin kararı ile akp bindiği dalı kesmektedir
iki akp türk silahlı kuvvetlerini iktidarı almaya zorlamaktadır.
üç akp türk silahlı kuvvetlerinin iktidarı almasını kolaylaştırmaktadır.
benim söyleyeceklerim budur. hiç kötümser değilim sakın yine yanlış anlaşılmasın. türk silahlı kuvvetlerinin iktidarı almasını istiyor muyum? hayır... benim sizinle de mülakatlarım var kemalizme ihanet etmiş bir ordunun iktidarı almasını neden isteyim. çok değerli bir general hanımının bize darbe yaptığını söyledi ben buna katılıyorum onlara katılıyorum. ama akp artık kemal kılıçdaroğlunun doğru olarak söylediği zaman artık türkiyeyi yönetemiyor. devlet bahçelinin söylediği gibi bütün ülkeyi iç savaş alanına çeviriyor. neden fitne kitabım da yazdım böylesine bilgisiz bir ekip fitne kitabımda var, 1976 da da yazmışım. şimdi herkes davut bedir mahkemesinin kararındaki tutarsızlıkları, bilgisizlikleri işaret ediyor. ben yalçın küçük de tarikatçı olmak bilgisiz olmaktır, tarikatçı olmak aklın durmasıdır, tarikatçı olmak öğrenmenin durmasıdır diyorum. ben bunları söylüyorum böyle bir kararı ancak ben bunlar tarikatçılar mı değiller mi bilemem; ama böyle bir kararı ancak davut bedir mahkemesi veya tarikatçılar alır. bu kadar bilgisiz mesele bu kadar basitdir. evet, benim söyleyeceklerim bu kadar.
aynı anayasa mahkemesi akape'yi laiklik karşıtı odak ilan edip kapatmamıştır da. anayasa mahkemesini dikkate alarak hayır demiyoruz...
ayrıca aynı anayasa mahkemesi 12 eylül sonrasında disk'in binasına çöreklenmiştir. bugün gördüğün bina disk'in genel merkeziydi..
"tankının paleti oluyum paşam" diyenlerin bugün mezardan çıkarıp oy kullandırın dediği, kafa karıştırmaya çalıştıkları, darbeden çıkanların darbe karşıtıymış gibi davranmaya çalıştıkları şu günlerde hayır'a evet'in kıymeti artmıştır.
Yön Radyo'da konuşan Profesör Yalçın Küçük'ün açıklamalarından bazı bölümler:
96.6 frekansından yayın yapan Yön Radyo'ya konuk olan Yalçın Küçük ilginç açıklamalar yaptı. Erdal Emre'nin sorularını yanıtlayan Küçük'ün konuşmasından satırbaşları şöyle:
TEKEL iŞÇiLERi
Bunların yeni kuşaklar üzerinde, üniversite gençliği üzerinde şok etkisi yapacağına inanıyorum. O yüzden o işçilere, o hanımlara , o türkü söyleyenlere şükranlarımı sevgilerimi söylüyorum. Bizim bütün eylemlerimiz, eğlencelerimiz toplantılarımızın aşağı yukarı -1960 yılından sonra ki- bir rtüeli var, biz türküsüz yapmayız. Şimdi onlar da başladı. Bunu öğrenecek yeni kuşaklar. Çünkü yeni kuşaklar türkü bilmez, aşk bilmez, devrim bilmez, direnç bilmez. işte bunları öğretiyorlar. Ben tekel işçilerine böyle bakıyorum.
HiLMi ÖZKÖK'ÜN DARBE TEŞEBBÜSÜ
Türkiye'de 2000 yılından itibaren eğer bir darbe teşebbüsü varsa tek bir darbe teşebbüsü vardır. Hilmi Özkök'ün darbe teşebbüsü olduğunu çok açık olarak söyledim. Ne demektir bu, görevdeki meşru başbakana , -bilim nedir, bilim bakabileceğin, görebileceğin yere bakabilmektir- 2001 yılında Başbakan Bülent Ecevit, israil'in yaptığına jenosittir, dedi. Benim bir sözüm daha var, "israil, Türkeye'de israil'de olduğundan daha kuvvetlidir"- indireceklerdi. Hilmi Özkök evvela Başbakan Bülent Ecevit'i düşürüp yerine Hüsamettin Özkan'ı getirmek istedi. Bunların hepsi belgelidir.
Bütün medya, bugün Ergenekon'u destekleyenlerin hepsi. Mehmet Ali Birand, Ertuğrul Özkök, ismet Berkan, Başbakana "terket, hastasın" dediler. Evvela Bülent Ecevit direndi. istifa etmedi. Türk matbuatı benim mahkemede yaptığım bu konuşmayı tırtıkladı, tırtıkladı, Haberal ve hastane meselesine getirdi. Mehmet Haberal'ın bunda hiçbir sorumluluğu yoktur. Mehmet Haberla'a hiçbir suçlama yüklenemez. Bir doktor var, adını vermeyeyim. O'na olabilir. Bülent Ecevit'ten çalışamaz raporu alacaklardı.
GENELKURMAY'IN ELiNDE HANGi BELGELER VAR
Benim bildiklerim, Genelkurmayın elinde çok çok ciddi bir dosya var. Bu dosyayı bir, bir buçuk senedir çok ciddi bir araştırmayla yapıyordu. Bana verilen bilgelere göre Genelkurmay, Fethullah Gülen ile AKP arasındaki bütün ilişkileri tespit etmiş durumdadır. Bunları kastediyor. Bu hazırlık bir iki ay önce bitti. Kimse acele etmesin. Benim bilgim doğru mu? Doğru olduğunu tahmin ediyorum. Ne söylediysek doğru çıktı.
AKP OSMANLI'NIN MiRASINI REDDEDiYOR
Bu hükümet söylendiği gibi sadece korku salmıyor, çok korkuyor. Her korkan adam gibi her gün bir komployu icat etmeye mecbur. Bu hükümet Osmanlıdan kalan mirası red üzerine gelmiştir..Musul'un reddi, Kıbrıs'ın reddi üzerine kurulmuştur. Kuruluşunda israil çok etkilidir. Yeni Osmanlıcılık , bunu Chomsky çok güzel söyledi. Yeniden bir Osmanlıcılık kurulur. Ancak bu yeni Osmanlının merkezi Türkler değil, israil'dir, dedi.
TÜRKiYE'DE iSLAMiYET BiTMiŞTiR
Bütün dinler en azından dilinin ucundan emekçiler yazıktır, diyecektir. Tanrının şefkatini dileyeceksin, bunlarda yoktur. islam bitmiştir, Türkiye'de. Hiçbir merhametleri yoktur. Başbakanlıktaki zat, ikide bir gidiyor, her gün Gazze diyor. Siz kimsiniz..?. Hasbelkader, Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanlık koltuğuna oturmuşsunuz. Eğer buna inanıyorsanız. Türkiye Güvenlik Konseyi'nde temsil ediliyor. Burada gider tekliflerinizi sunarsınız. ilişkilerinizi keseceksiniz. Bu judo-islamik bir iktidardır.
Dün veya önceki gün Türk zenginlerinin gittiği kayak yerlerini gösteriyor televizyon.Bir odanın bedeli 4 bin euro, , 20 bin euro. Bu halde. Bir takım insanlar böyle. Öbür taraftaki insanlar da çırılçıplak geziyor. Bu halde ise islam bitmiştir.
DENiZ BAYKAL AKLINI BAŞINA ALSIN
Deniz Baykal çok doğru bir söz söylüyor. Bugünkü anayasaya göre Cumhurbaşkanı 5 yıl sürelidir. Anayasa 5 yıl diyorsa 5 yıldır. Ancak Deniz Baykal'ın eksik bıraktığı bir nokta var. O da şu bugünkü anayasaya göre Cumhurbaşkanını halk seçer diyor. Peki Abdullah Gül'ü kim seçmiş. Halk seçmemiş. Abdullah Gül Cumhurbaşkanı değildir şu anda. Deniz Baykal aklını başına alsın. Hukuken aklını başına alsın.
FETHULLAH GÜLEN iLE AYDIN DOĞAN ANLAŞTI
Fethullah Gülen ile Aydın Doğan görüş değiştirdiler. Fethullah Gülen- Aydın Doğan bir tarafta, Tayyip Erdoğan öbür tarafta. Arada bir önemli kavga var. Fethullah Gülen'in 2-3 yıldan bu yana devam ediyor. Aydın Doğan'ın yeni başlıyor. Abdullah Gül'ü kalıcı bir cumhurbaşkanı sayıyorlar. Tayyip Erdoğan bunu kabul etmiyor.
TÜSiAD BAŞKANI SEKRETER
TÜSiAD, Türkiye'nin en büyük işverenleri. Bulduklarına bak. Kimseyi bulamıyorlar. Vasat, akıllı, ortalama bir kafası olan Aydın Doğan'ın kızlarından birinden ondan sonra sekreterlik yapan eski solcu Aydın Bolak'ın eski gelini , moralimiz iyi diyor. Tabii iyi olur. Ne güzel , tıkırında işiniz. Türkiye hayatının hiçbir döneminde bu kadar gelirinin bozulduğu bir dönem yoktur.
iSTiKLAL MARŞINI MEHMET AKiF YAZMADI
Eğer Cumhuriyet çöküyorsa çöküşün bazı uçlarını kökünde aramam lazım. Bu felsefi., bilimsel bir başlangıçtır. Mehmet Akif bir tek gün dahi istiklal Marşı'nı ben yazdım dememiştir.
iki, Mehmet Akif yaşadığı müddetçe, her yazdığı nesri, manzumeyi, içine aldığı safahatlara istiklal Marşı'nı koymamıştır.
Üç, Türklerin Marşı; Türk diye başlar..Bunlar yok.
Dört; Mehmet Akif'in şiirlerine benzemez.
Beş; Bir bilim bütünselliği var. Karayların(karai) Türkçesi fevkalade güzeldir. Biz, Mehmet Akif'in de Karay olduğunu söylüyoruz. istiklal Marşı Akif'in hiçbir manzumesine benzemez. Hiçbir şey anlaşılmaz. Çocuklar söyleyemez. Tüm bu ayrıntılar kitapta var. Bütün bunların ötesinde..Kazım paşa, 1922'de böyle marş mı olur diyor. Bir de marş yazmış.
AKIN iPEK iÇKiCiYDi
Akın ipek 2 kardeştir. Eskiden takvimler yapardı. Koza takvimleri. Ben Akın bey ile tanışmam. Ama kardeşi Tekin Bey ile ortak bir grubuz var, Zaman zaman yemek yeriz. Buluşuruz. Bana arkadaşlarının anlattıklarına bayağı içkici bir adamdı Akın Bey Sonradan 'Fethullah Gülen'e intisap etti. Şu anda Fethullah Gülen'in en güvenilir kolu olduğunu biliyoruz.
Bize gelen bilgilere göre Akın ipek de Tayyip Bey'e şu öneri ile geliyor: "Ne oluyor, bize yok mu? Çalık grubuna çok imkanlar verdiniz, bize de verin"..Vermiş. Ne vermiş..? Koza grubunun altın borsasına girme imkanı yokmuş, altın borsasına soktu. ipek’in olmayan altın madenleri halka açıldı. 500 milyon dolar kadar toplanmış. Biraz gecikti alım. O da Koza ipek'in altın borsasına girme durumu. Bunu devlet bi şekilde alıyor zenginleştiriyor.
Şimdi ne oldu. Önümüzdeki günlerde, çok fazla büyük gazeteci işsiz kalacak. Onların çoğu Fethullah Gülen'e biat ettiler. Ancak bu piyasanın bunu kaldırması mümkün değildir. Bunların çoğu işsiz kalacak. Bir kısmı da, Can Ataklı, diğerleri nasıl olsa atılacağız diye cesur davranıyorlar. Sonuç : Fethullah Gülen ile Aydın Doğan bir şekilde Türkiye'yi televizyonsuz ve gazetesiz bıraktılar. Bu gazeteler okunmuyor. Artık gazetesiz kaldık.
CUMHURiYET DE SATILDI
Benim analizlerime göre , Cumhuriyet Gazetesi de satılmıştır. Çok büyük bir ihtimalle inan Kıraç ile Aydın Doğan'a satılmıştır. inan Kıraç dediğimde Aydın Doğan, Aydın Doğan dediğimde inan Kıraç anlayın. ilhan Selçuk'un en son demeç vereceği kişi Hikmet Çetinkaya'dır.
eksiden korkmayan neslin yılmaz mücadelesi. cumhuriyete gözünü dikmiş ve onu ılımlı islama dönüştürmeye çalışan cemaate her yerde verilecek bir cevap vardır.
(bkz: fetonun suçu ne?)