laf lafı açar ve finalde onlarca radikal karar alınır. Yapılacaklar ve yapılmayacaklar listesi oluşturulur. Gözler yeni güne açıldığında sanki o diyaloglar hiç yaşanmamış gibi hayata devam edilir.
tespitim geldi, açılın.
Evet Türk milleti zekidir. Akıl her kula bahşedilmiş bir nimetken, zeka bu nimeti hangi verimlilikte kullanabildiğinizle alakalıdır.Yani karşınıza çıkan durumlarda aklınızı ne performansla kullandığınız, zekanıza dair bilgi verir. Hal böyleyken Türk milletinin zekası tartışılmaz bir gerçektir. Bu milletin zekasını, itlik puştluk gibi mecralarda daha aktif kullanıyor olması sistemsel bir sorundur. Siz sadece eğitim sistemini onarın da bakın ondan sonra bu memleketin insanının zekasına. Öyle eğitime böyle zeka.
soru şu: eğer izlanda ve finlandiya maçları kazanılsa bu adamlar bu kadar konuşulacak mıydı?
cevap : tabiki de hayır. sadece oyundan çıkarken gülen arda ve sahada sefilleri oynayan arkadaşlarını yer ile yeksan etmek için bir araç olarak kullanıldı bu kahraman oyuncular. medyanın bu riyakar tavrı, reyting uğruna beyaz tv ekranlarına bu kardeşlerimizi çıkarıp duygularını reklam malzemesi yapmaları kanıma dokundu.
1- Projenin adı Kuran-ı kerimi güzel okuma yarışması
2-namaz surelerini dahi ezberleme lütfunda bulunmamış cuhelanın "anlamını bilmeden okunsa ne olur" eleştirisi, sabrinin messiyi eleştirmesi kadar komik
3-bu sayede ülkede birilerinin ne kadar da kuran'a tahammülünün olmadığını görme fırsatı sunması açısından da ayrıca değerli bir proje.
4- ayrıca kuranın güzel okunmasının kadir ve kıymetini yeterince müslüman olmayanlar anlamaz. zorlamayın kendinizi
5- korkunuz ne anlamadım. olur da birileri ya bu milletin "bırakın herkes evinde okusun" dediğiniz kuran'ı merak eder ve okur diye mi telaş içindesiniz anlamadım.
bırakın bu iki yüzlülüğü. batının dayattığı tüm saçma projelere sözüm ona sanatsal kılıflar bulup kabulleneceksin, %90 ı müslüman bir ülkede, devlet kanalının, en kutsal ay olarak bilinen ramazan'da düzenlediği kuran-ı kerimi güzel okuma yarışmasını eleştireceksin. hadi lan ordan. ağzımı açsam tüm bu gafil ve cahilleri karşıma alıp sabaha kadar anlatasım var ama eminim kalbinin bir yerlerinde imanı muhafaza eden kardeşlerim kalanlara gereken cevapları gereken mecralarda vereceklerdir.
bana abes gelen akp iktidara geldiğinde daha 3 yaşında olan bir jenerasyonun 100 yıllık siyasi birikimi varmış gibi tespit yapıyor oluşu. toplamda 5 gurbetçi tanımayan, söz konusu ülkelerde yaşayan gurbetçilerle fikir alışverişinde dahi bulunma tenezzülü göstermemiş arkadaşların ahkam kesmeleri hiç de kabule muteber değil.
keşke saygılı olmayı muhalifte olsa düşüncelerinizi kırmadan dökmeden ifade edebilseniz gençler.
toplumun cehaletinden kaynaklanır. yeterli bilgiye sahip olan birey alimi de, şarlatanı da tespit eder. Kimse kızmasın ama cehaletinin farkına varamayacak kadar cahil bir toplumda, kimi alim diye iteleseniz kabul görür.
milyon kez söylüyorum saygıyı yitirmeyin diye şu gençlere. Ama illa birisi çıkacak ve aynaya bakmadan beyanda bulunacak. Tepene Türk kızı düşsün diyesim geliyor lakin, hayır dua etmiş olmaktan imtina ediyorum
zavallıların fantezi dünyasını süslese de gerçekleştiğinde, bir aksiyonun zuhur etmediği(aslında tam da olması gerektiği gibi) sessizliğin hakim olduğu kısa bir seyahatten ibarettir. buralarda bir yerde medeniyet olacaktı. gören var mı beyler ?
yıllardan beri doğu ile batı arasına sıkışıp kalmış ülkem insanlarına söylenmesi gereken önemli bir tavsiye.
yıllardır deniyoruz . batılı olalım istiyoruz. ama ne yaparsak yapalım bir tarafımız doğulu ya da asyalı. olmuyor olduramıyoruz. büyük bir dilemma haline geliyor konu. özellikle gençlik çağlarında. batının neyini, doğunun neyini alalım, nasıl bir sentez bizi mutlu eder diye çırpınırken, kim olduğumuza karar veremeden geçip gidiyor yıllar.
ben konya'da, araplarda (varoş bir mahalle olur kendisi) doğmuş büyümüş, tandır ekmeği ile sinide yemek yiyerek gençliğini geçirmiş bu günse 35 yaşına gelmiş evli ve iki çocuk babası bir adamım. etnik olarak bir türk evladıyım. dinim ise islam. yıllarca birilerinin dayattığı başka birisi olma gayesi peşinde koştum durdum. daima doğru olanı, beni mutlu edeni aramakla geçti ömrüm. her şey aslına rücu eder diye çok sevdiğim bir laf var. şaşalı mutfak masaları asla müstakil evimdeki sininin yerini doldurmadı. arayışlarım sonunda kim olmak istediğime karar verdim ve dedim ki; ben müslüman bir türk evladıyım. ve tüm söylenenleri kulak ardı edip zaman zaman yobazlık ve çağdışılıkla suçlanma pahasına hayatımı müslüman bir türk evladı olarak yaşamaya karar verdim. çünkü ancak böyle mutlu olabbiliyordum. bence gençler sizde acilen kimin ne dediğine bakmadan bir karar verin. kimsiniz siz ?
sözlükte gezinirken okuduğum bazı başlıklar ve entryler sonrası, söz konusu yazarları, bir odaya kilitleyip bağıra bağıra söylemek istediğim cümle. trollükle falan açıklanabilecek bir durum değil bu. gerçekten gençlerimizin bu kadar sorgudan uzak, bu kadar bağnaz, bu kadar yönlendirmelere açık oluşu beni çok üzüyor. az evvel içinde "kapandırmak" diye bir kelime geçen bi başlık okudum. yazar arkadaşa saygımı kaybetmek istemem ama. arkadaşlar lütfen yapmayın. azıcık gayret.
islam bireyin kararlarını kendisinin almasını ve uygulamasını ister. kimse kimseyi kapandıramaz ya da açtıramaz. anam babam, hocam, kocam, istedi diye kapanılmaz. ayrıca içinde"kapandırmak" geçen bir cümle kurduğum için kendime soğudum. mutlu musunuz şimdi.
konya da yaşayan amerikalı bir dostumun, ilk duyduğunda çok hoşuna giden ve sonrasında " everywhere in everywhere" olarak kullanmaya başladığı özlü anne deyişi.
öğrenmenin ilk evrelerinde olur öyle şeyler. başka milletlerden birkaç kişiyle konuşup aslında milletin berbat bir ingilizceyle durumu idare ettiği görülünce sona eder. ingilizce hocamın dediği gibi. korkmadan utanmadan aklına geleni söyle hacı.
beşeri bir ideoloji olan komünizmi ilahi ve mutlak son din olan islam'a yakın görmek ancak ikisini de yeterince araştırmamış insan işidir. ayrıca bir müslümanın gözünden cümleye " haşa" ile başlamak gerekir.
Kore'de düzenlenen 3 bant bilardo dünya kupası. Milli sporcumuz Tayfun Taşdemir, çeyrek finale kalma mücadelesinde ev sahibi oyuncu Sung-Won Choi ile karşılaştı. Mükemmel bir oyun sergileyen Taşdemir maçı 9 ıstakada bitirdi. Taşdemir bu ortalaması ile bir önceki tur Semih Saygıner'e karşı 9 ıstakada 40 sayı çeken Jae Ho Cho'nun en yüksek ortalamasına ortak olmuş oldu. Yarı final rakibi is usta oyuncu Frederic Coudron oldu. Umarım 2. kez dünya şampiyonu olur Tayfun ve ay yıldızlı bayrağımız seremonide dalgalanır.