"batmak geminin fıtratında var" diye devlet büyüklerinden açıklama gelirdi.
-bakınız şimdi çok ilginiç, yıl 1707 ingiliz donanmasına ait dört gemilik bir filo kayalıklara çarparak battı. 2.000 kişi öldü. sadece bizde mi oluyor? hayır.
zaten sinirliyim: hiç bir şey.
valla bak. baya herşey den nefret ediyo bence. normal insan o nicki alır mı??
-ayy çok güzel laf sokmuşsun başlığı açan arkadaşa.
+sus be zaten sinirliyim.
adam sevgiye tepki olarak doğmuş arkadaş. doğuştan sinirli. yaklaşmayın yakar.
beceri işidir. benim birkere yapmışlığım var. adamla güzel güzel muhabbet ediyoruz. konuştuk konuştuk. 1-2 saat geçti aradan. sonra zamanla gelen mesajların kelime sayısında bir azalma oldu. ben yazıyorum yazıyorum yarım sayfa, ülkeyi kurtarıyorum. galatasaray diyorum, fener diyorum, sen ne düşünüyosun yazıyorum en alta. gelen cevap şu: "ok"...
üstüne rte diyorum, tff diyorum ahhahah şunu okudun mu ne komik yazmış adam diyorum bak yarım sayfa ha. gelen cevap: "evet. haklısın."
neyse dayanamadım komiklik olsun diye adama "uykun geldi heralde kalk yerine yat" dedim. adam "tamam" yazdı. kalktı gitti ya sözlükten. 1 hafta filan da entry girmedi. ondan sonra da kimseyle konuşmadım zaten.
edit: bu entry nin üstüne biri yazdı. onu da kaldırıp yatırdım yerine. kalkın yatın lan hepiniz. sinirim bozuk.
diyeni ezik olarak belirten arkadaş türkiye ligi diye ispanya ligini izliyor heralde biri hayrına dürtsün.
herşeyden önce klüp Güreş, boks, barfiks, jimnastik ve halter gibi türkiye'de birçok alanda sporcu yetiştirdiğinden dolayı bile büyük klüptür. gelelim türk aklının sadece bastığı futbol'a. toplam'da 13 şampiyonluğu bulunan Beşiktaş 1989-90, 1990-91 ve 1991-92 sezonlarında üst üste 3'er kez şampiyonluğa ulaşma başarısını gösterebilen 3 nadir takımdan biri. yine kuruluşundan beri ligde yer alıp hiç küme düşmeyen üç takımdan da biri. ayrıca ligde en uzun süre kazanan takım da beşiktaş olup, 1959-60 sezonunda 10. ve 22. haftalar arası 13 maç üst üste kazanmış. yeri gelmişken 48 hafta hiç yenilgisiz maç oynayan takım olarak tarihe geçen de bu klüp. son olarak taraftarı ellerinde purolarıyla maç izlemeyip 132 desibel ile tezahüratta dünya rekoru kırarak literatüre geçmiş de bir takım.
şimdi sıcaktan ter içinde kalmış o götünüzü kaldırın,biraz dolaşın hava alın. görünen o ki sıcak çarpmış.
ayrıca bir galatasaraylı olarak da dipnot vermeden geçemeyeceğim. trollük yapıcam diye harcadığınız enerjiyi başka takımlara bok atarak değil türk futbolunu bu hale getiren tff ye tepki göstererek harcayın da hepimiz adam gibi futbol izleyelim ülkede.
en yakın arkadaşlarımdan biri evlendi geçen hafta. evlendiği çocukla da mahalleden arkadaşız, 12 senedir beraberler. 12 sene beraber olmalarında arzu'nun ağzı var dili yok bi kızcağız olmasının da büyük emeği var şimdi. zaten 12 sene önce bizim kızı tavlamamış olmasa sittin sene kendine karı filan bulamaz, evde kalırdı adam. varsa yoksa pes oynasın, bütün hafta sonu evden çıkmasın, kimse ona dokunmasın, kimseyle konuşmasın. asosyallik level tavan adamda. üniversiteyi kazandığımız sene bu hah dedik değişir düzelir, biraz insan içine çıkar. yok arkadaş,
-hadi sinemaya gidelim! diyoruz.
+haftaya indiririm onu evde mis gibi izleriz. ne gitcez kalabalık. deyip heves bırakmıyo insanda.
arıyolar haftasonu buluşalım diye bunu
-olm hava çok güzel havuza gidiyoz gelin.
+biz de arzuyla pikniğe gitcez arkadaşlarla deyip kapatıyo.
arzu "aaa pikniğe mi gitcez" diye seviniyo kız, "yok be ne pikniği bu sıcakda gel dizi izleyelim" deyip ardın da yumuluyo koltuğa. o koltuk da adamın kıçının izi çıktı resmen. adam kaza maza geçirse yüzü tanınamasa kıçından teşhis ederiz hepimiz. bütün ayrıntılarını gördük koltukda. arzu tatil matil ayağına şehir dışına çıktığında adamın 9 gün evden çıkmadığı olmuş. 9 gün lan. insan bi hava da almaz mı. osuruğunun arasında boğulursun, öyle pis öldün diye cenazene gelip bi fatiha okuyan da olmaz valla bak.
hiç abartmıyorum 12 senelik flirt döneminde adamı dışarda 5 bilemedin 6 kere gördük ya görmedik. ama her buluşmamızda adamın tüm asosyallikleri masada. herkes şikayetçi. arzu "ama ben onu çok seviyorum" diyo sadece. senelerce arzu bunu terkedecek diye bekledik, kız inat etti evlendi adamla. allah mutlu mesud etsin.
neyse asıl mevzu şu ki, düğün günü kuaförden çıkıyoruz, gelin arabası geldi. ön plakada "evleniyorum" arka plakada "kızlara veda" yazıyo.
lan mal değneği, sanırsın bekarlık hayatı boyunca am'dan ama atlıyodu, dünyanın bütün kadınları kapısında yatıyodu. kızlara veda yazdırmış bi de. kız ney biliyon mu sen acaba. hadi arzudan bişiler gördün. yolda kızın biri gelip buna yol sorsa gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalır cevap veremez yemin ederim. ama ne yazdırmış "kızlara veda"
bu evlilik psikolojisi erkeklerde çok tuhaf arkadaş. zannediyolarki bütün hayatları bitecek. kafalarına tasmayı geçirecek hatun, yürü diyecek yürüyecekler. otur diyecek oturacaklar. annem diyecek kalkıp anneye gidilecek. yatak denilecek yatağa gidilecek. tamam var öyle evlilikler de. arkadaş az erkek adam olun ezdirmeyin kendinizi. böyle psikolojiyle evlenip zaten baştan veriyosunuz kızın eline herşeyi. sonra efendim hayatım kaydı. bi de gidip bunu bütün bekar adamların kafasına işliyolar. olm bekarlık sultanlık diye. kaydırma amk. siz gibiler yüzünden piyasada evlenilecek adam kalmıyo. tohuma kaçıp kalacak bütüm kızlar, o olacak bak. valla.
-nefes aldığınızın yaşıyor anlamaına gelmediği gerçeği
-gerçek aşkın hayatta yalnız bir kere karşınıza çıkacağı gerçeği
-kızın yaptığı espri her ne kadar kötü olsa da psikolojik olarak "belki verir" ümidiyle anıra anıra güldüğünüz gerçeği.
hadsizdir. kralcıdır. sevilmez. sıfatsızdır.
bin tane sevimsiz sıfat yazarsınız bu adama ama, eğri oturup doğru konuşun. güzel bi laf var!
evi pislik götürüyor, oturma odasında kim oturacak diye düşünüyosunuz...herşey çok doğru bi bu adam yanlış...
gayet de hakkını veren bi troll dür. aksini de savunmaz zaten. manyaktır filan ama gülersiniz bunun manyaklıklarına. gelip de penise takılan isimler, muhabbet kuşunu yıkamak gibi başlıklar açıp, kuştur. zordur...vs yazmaz.
başlık açar altını da doldurur adam. sıçar mıçar ama, doldurur. emeğine sağlık arkadaşım. sen yaz. biz okuyoruz burada.
az'dır.
bu entry aslında baya bildiğin 20 satır filandı. baya bi analiz içeriyodu. feyz veren bi entry di. ama moderasyonun içinde makine mühendisi olup kız istemeye gidecek arkadaş var heralde. ne halt olduğunu öğrenmesinler diye silindi. bundan kuş kadar kaldı.
biz bütün sözlük seni yazar sanıyoruz.onu naapıcaz amk!
(bkz: avicenna)
ibn-i sina hastanesi girişindeki heykelinin altinda şu sözler yazar: "ilim ve sanat takdir edilmedikleri yerden göç eder." anlayana tabi!
hekimlik yaptığı dönemde katarakt ameliyatı yapmış ender insanlardan.
ayrıca şu sözü de söylemiş büyük hekim:
hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir.
okuyup araştırmaktan aciz öküzleri o zamandan öngörmüş ünlü alimi bilim adamı zannetmektir. doğru bi yaklaşımdır!