Yapamam ve Yapmayacağım ( Can't and Wont ) adlı kitabın yazarıdır. Kafka, Flaubert ve Proust'un etkilerinin olduğuna (kitabın arkasında yazıyor) inanarak aldım. Kısa kısa hikayelerden, rüyalardan oluşuyor. Ayrıca bu kitap 2013 Man Broker Ödülü'nü de almıştır. Almam da etkili olan bir başka neden ise çevirisini Elif Bereketli'nin yapmış olmasıdır. Çerez gibi kitap, gürültüde de sessizlikte de güzel gidiyor.
çoğu kişi kaplumbağa gibi. kendine ait bir dünyası var. yiyeceği de içeceği de içinde.
sevdiği de söylediği de. yalanı da.
kendine göre doğruları olan insanlar bunlar! sadece kendileri doğru olan insanlar!
yarışı bitirene kadar herkesle iyi geçinir, sevimli surat ifadesini takınır, herkesi tanır, -muş gibi yaşarlar. öyle ki değişimi kabul etmezler. büyüdüm derler.
yalnız gerçekten de unuttukları bir şey var ki büyürken hepimizin canı yandığı, değişik darbeler yediğimiz ve yaşamak dediğimiz kelimenin 'yaşam' belirtisinin değişimlere uğrayarak şekillenmesidir.
şunu bir kabul edelim.
hiçbir şey değişmeden büyüyemez. daha yeni doğduğumuzda yemek yer, değişime uğrar, büyürüz. ilkokuldayken fişleri okur, kelimelerin yerleriyle oynar, büyürüz. lisede sevgilimiz, yerimizi en yakın arkadaşımızla değiştirir, büyürüz. üniversitede değişmem ben ya deriz bir bakmışız bıyık uzatmış, değişik gruplara katılmış büyümeye devam etmişiz.
hani derler ya sen çok değiştin aşkm artk bni svmiyrsn.s.s sonra da bilge adam bunu kabullenemez kendini ifade etme gereği duyar ve hayır kızılderili, büyüdüm.
laf laf laf.
hani derler ya sen artık çok değiştin, konuştuğumuz şeyler değişti, kelimelerin bile farklı. sonra da birkaç sene öncesinde değişenleri kınayan kız kabullenemez ve şöyle der değişmek mi? allah aşkına! büyü biraz!
laf laf laf.
gerçekten değişmenin bu kadar anlaması zor bir şey olduğunu düşünmüyorum. ki anlaşılması zor olmayan bir şeyin de kabullenilmesi ne kadar zor olabilir düşünemiyorum.
insanlar hatalarını kabul ettiklerinde, artık değiştiklerini ve eskisi gibi devam edemeyeceklerini anlayıp bunu normal bir şeymiş gibi karşılamadıklarında gerçekten altına yapmış koca adam gibi oluyorlar.
cebinde sigarası, boyu 1yirmi, ağzından süt damlıyor ve kirli sakallı.
nefes alsın ya da almasın. evrendeki her şey, etrafındaki her şey, evini paylaştığın insan! her zaman değişmek zorundadır. fikirleri değişmek zorundadır. şekillenmelidir en azından.
büyümek o kadar kolay ve değişimsiz bir şey olsaydı bu süreçte tek başımıza olurduk. emziren bir anne, uyuya kaldığında kucaklayıp odana götüren bir baba, derdini anlatabileceğin bir ablan ya da diğerleri olmazdı.
her şey bu kadar basit, değişimsiz olsaydı? gerçekten bugün olduğun insan olabilir miydin?
sen zahmet etme. ben senin yerine söyleyeyim.
hayır.
değişmeseydin, değişmeseydi etrafındakiler ve çevrendeki cansız titreşimler değişmeseydi büyüyemezdin.
şimdi.
kabul etmelisin ki
değişmek ya da büyümek benim için fazla önemli şeyler değil. ben senin, ailemin, arkadaşlarımın, eski sevgilimin, gelecekteki sevgilimin...hepsinin değişebileceğini kabul ediyorum. önemli olan burada ben değilim, sensin.
senin kabul etmen.
gerçekten de 20 yıl öncesine göre değişmeden büyüdüğünü mü düşünüyorsun? öyle ot gibi? geçen sene ve bu seneyi karşılaştırdığında ilk önce büyüdüm mü derdin yoksa değişmişim be mi?
çünkü ben cevabı biliyorum.
sen değiştin. ve yazık ki değişirken etrafındakilerin değişmeyeceğini, hep aynı kalacağını düşündün.
olay yeri: dm
olayın esas çocuğu: hoşlanılan ama bundan haberi olmayan çocuk.
olaydaki esas kız: seksen saat mesaj bekleyebilecek durumda olan kız.
umut-öldüren hitap şekli: çocuğun kıza 'aslan parçası' demesi.
ilk önce dikkatimizi çekiyorlar.
onlara yazılar yazıyoruz, dikkatlerini çekemiyoruz. Bir yazı yazıyorlar iki söz söylüyorlar; aşık olduk sanıyoruz. Ya boşlukta olduğumuz bir dönem ya da boş işleri seven bir yapımızın olduğunun kanıtı.
Sonuç olarak insanların yaptıklarını beğenmemiz onlara aşık olduğumuz anlamına gelmiyor.
Ayrılmak istersin, kabul etmez. Uzatırsın uzatırsın, ağzına gelen her şeyi sayarsın; karşındaki baktı sen niyeti bozmuşsun, vazgeçer bitmemesi için uğraşmaktan; bu sefer sen ayrılmaktan vazgeçersin. Roller değişir.
Genelde ilk aşklarında çok üzülmüş kızlardır. Daha sonraki ilişkisinde hep her şeyi bilmek isterler. En ufak bir gizlilikte şüphelenir. Her şeyi görmek ister, göremediğinde tedirgin olup kendisine sorular sormaya başlar. Cevaplayamadığı her soru ilişki hanelerine yazdıkları eksidir. Eksiler çoğaldıkça, sevdiği halde çaresiz kalır. Ya kavgalar başlar ya da sessiz gidişler.