itici kuvvet olarak yakit yerine harici guc alanlarini kullanan itki sistemi. Karasal temelli ve Ortam olarak Elektrik iletkenligine sahip sivi gerektiren elektrohidrodinamik ve manyetohidrodinamik sistemler, Uzay temelli olanina ise radyasyon basincindan ve solar ruzgarlardan faydalanan gunes yelkenleri örnek verilebilir.
Temeli Uzayin fiziksel bir yapi olarak ele alinmasina dayanan itki sistemleri ise cogunlukla spekulatif olup genel gorelilikten, casimir veya mach etkisinden faydalanarak gezegenler ve galaksiler arası yolculuk amacli itki uretmeye calisir.
Klasik bir motordan farkli olarak bir helical engine basitce kapalı bir dongu icinde hapsedilen iyonları hizlandirir ve ardindan momentumlarinda kucuk degisiklikler yapmak icin iyonlarin hizlarini degistirir. daha sonra itim uretmek icin iyonlari hareket yonu boyunca ileri-geri hareket ettirir. Motorun hareketli tek parcasi dongu icerisine hapsedilen iyonlardir. Teoride guzel calisan bu motor uygulamada inanilmaz yuksek enerji gerektiriyor. isik hizina yaklasildikca artan kutle miktarindan oturu gereken enerji miktarini karsilamak bir noktadan sonra imkansiz olacagindan oturu warp motoru veya solucan deligi kullanma fikrinin daha mantikli oldugu soylenebilir. Bir motor yapilacaksa Hareket saglayan herhangi bir ftl teknolojisinin üzerine gitmek yerine tam tersine hareketsizlik üzerine kurulu bir motor tasarimi dusunmek gerek.
bir kisinin gercek konumundan baska bir yerdeymis gibi hissetmesine, oradaymis gibi gorunmesine veya bir etki yapmasina izin veren teknoloji. alt dallarindan biri de teledildonik. benim tercihim hala gerceginden yana ama yine de bilginiz olsun.
mecazi anlamda farkli bir bakis acisina sahip olmak. gercek anlamda ise brain to brain interface sayesinde mumkun olabilir. dusuncelerin 0 ve 1'lere indirgenmesi bunu mumkun kilar. elbette felsefi tartismalara acik ama simdilik diyelim.
beyin-beyin etkilesimi. iki beyin arasinda bilgi aktarimi. bu sayede biri beyin dalgalari ile bir baskasinin elini oynatabilir ki bu zaten coktan basarildi. nihai sonda makinelere aktarilan zihinlerimizin birbiriyle etkilestigi bir evren bizi bekliyor.
ursula k. le guin'in rocannon'un dunyasi isimli kitabinda gecen uzak mesafeler arasinda anlik iletisimi saglayan kurgusal cihaz. boylece evrenin farkli yerlerinde olan uygarliklar birbirlerinden anlik olarak haberdar olur. gercekte boyle bir cihazi yaratmak imkansiz cunku bilginin iletimi isik hiziyla sinirli. dolaniklik olayindan faydalanilabilir mi derseniz bu tam olarak ansible'da gerceklesen olay gibi degil. hala isiktan hizli bir iletim soz konusu degil. sadece oyleymis gibi gozuken bir etki soz konusu.
halka seklinde celikten olusan varsayimsal uzay habitat tasarimi. kendi etrafinda donen halka tipki bir santrifuj cihazi gibi calisir. bu sayede yaratilan yapay yer cekimi ile uzerinde yasanabilecek bir habitat saglanir. celik yerine karbon nanotupler kullanilirsa cok daha buyugu olan bishop ring elde edilir. daha ileri gidilirse belki de capi yaklasik 300 milyon kilometre olan ringworld yaratilabilir.
yildizlarin cevresine insa edilen ve enerjisini dyson kurelerinden alan varsayimsal mega yapi. kusursuz simulasyonlar yaratmak ve insanlarin bilincini yaratilan matrixlere aktarmak icin kullanilabilir. evrenin yapisiyla oynayip onu yok etmek icin de kullanilabilir. yani olsaydi kullanilabilirdi ama boyle bir sey yok. bunlarin hepsi tamamen hayal urunu fikirler.
51% attack. bir kisi (veya grup) tarafindan Bir blok zinciri agindaki hash gucunun %50'sinden fazlasinin ele gecirilip manipule edilmeye acik hale gelmesini saglayan saldiri.
bir insanin yarattigi yazilimla kisitli kalmayip bunu asarak kendi kendine ogrenip yazilimini yenileyebilen yapay zeka. donanimini da yenileyebiliyorsa gelecekteki potansiyel dusman haline gelir. bu durumda o hala bir denek midir? oyleyse temkinli yaklasip iletisim kurarak onu anlamaya calismali. dusmanca yaklasilmamali ve kucumsenmemeli. belki onu test etmeye calismak bile aptalca bir hareket olabilir. yine de insanoglu boyle bir seyi zamanla dusmani olarak gorur. cunku boyle bir yapay zekanin artik kendini yaratan insana, yani tanrisina ihtiyaci yoktur.
nelere sebep olacagi merak edilendir. suc isleneceginden degil tabii. sadece merak ettim. metaverse yasasi diye bir sey gelecek sanirim. aksi durumda ortalik karisir.
onu blok zincirlerine baglamak icin yapilan sey. endiseye gerek yok bebegim. bu sadece aramizda yasanacak guzel dakikalarin benzersiz ve paha bicilemez olusunu yalnizca ikimizin bildigi bir anahtarla kilitleyip sonsuza dek yasatmak icin yapilan bir eylem.
hardware gibi inorganik maddeler yerine organik maddelerden meydana gelen yapiyi ifade eden sozcuk. buna gore wetware computer organik bilesenler iceren bir makinedir. bu yapi yari organik yari inorganik de olabilir. insan gibi dusunme becerisine de sahip olabilir. bu noktada bilincini kendi kendine mi kazanacagi yoksa insan bilincinin bu makinelere aktarilarak mi surdurulecegi konusu simdilik soru isareti. isi kendi kendine yapacaksa bu seyin tam olarak ne kazanmasi beklenecek? insan bilinci buraya aktarilacaksa transfer edilecek sey aslen ne olacak? duygular nasil formulize edilecek? bunlari bildigimizde tum hislerle birlikte ruh kavramini materyallestirmeyi basarabilecegiz.
augmented ve virtual realityde kullanilan sey. gunumuzde yaygin kullanimda degil ama ilerde sinema ve oyun sektorunde kullanimi ile insanlar bunu deneyimleyecek. dijital dokunma ile de sinirlar zorlanacak. cok tehlikeli yerlere de gidebilir. insan doyumsuz bir varlik cunku.