kaçınılmaz gerçeğimizdir. artık bu kişisel faşizme dur diyecek bir makam kalmadığından, haberlerle yormayın kendinizi derim. girin gitti gidiyor'a ülkenin neresi kaça gidiyor öğrenin. bu işin piyasası artık böyle dönüyor.
uygulamadaki durumdur. adam iki torba kömüre niye muhtacım diye kaldırıp kafasını sormak yerine, aaa bedavadan 2 torba kömür diyorsa, devlet seni eğitir mi? eğitmez. neden diye soruyorsan; cahilleri yönetmek en kolayı da ondan.
aşık olunan kurbağa ile ilgili hayal kırıklığı sanırım. onun genetiği öyle çocuğum, açınca ağzını vıırakk diye ses çıkarıyor. neymiş, prens istiyorsan prens seveceksin, yok öyle kurbağa sevdim öptüm prens oldu.
yahu bir kere be bir kere de başkasından öğren di mi. bir kitaptan öğren. birinin derdini dinlerken öğren. bir gazetenin sarı sayfalarından öğren. ne biliyim. ama aaa biber acı mı acaba diye atma ağzına işte. illa senin dilin mi yansın ulan, bu kadar mı kırık kafan, isyanı. bir çeşit isyan, evet.
çocuk dedim ama, iyiliğim üstümde ondandır. bunlar böyle bi çeşit, at gibi, bir ayakları arkada bir ayakları önde atlaya atlaya ilerliyorlar, öyle bir ilerlemek ki üzerinize doğru koşuyorlarsa birden donup kalıyorsunuz. öhöm, çarpıcak galiba. bir de bunların süpersonik anneleri var ki, bu duvardaki tablolara dahi sataşan çocuğu mutfaktan seslenerek durdurmaya çalışıyorlar.
Göksu meleeek yapmaaa!
Ey kutsal anne, kumandası mı var elinde, bıraksan beni yiyecek çocuk hala oturduğun yerden yapmaa. kalk kadınım kalk kutsal kraliçem, harekette bereket vardır.
minik, ufacık bir kıvılcımda dahi, gözlerinden yirmi yıllık öfke çıkan, o anda oluşan bir sebeple kavga edilmesine rağmen, beş yıl önceki meselelere lanetler okuyarak konuyu istediği yere çeken, bağırarak haklı çıkabileceğini sanan baba türüdür. ağzı bir anda yıllanmış laflarla dolar, savunma gücünüzün yerini donmuş bir surat alır sadece. sizin için üzeri toz kaplamış meseleler, onun için kozdur, silahdır hala ve her fırsatta hiç üşenmeden kuşanıverir hepsini.
türkiye gibi bi ülkede; trafikte, markette, kebapçıda vs. insanın başına türlü türlü şeyler gelebilirken, evinde yanlız olmayı göze alabilen kadınlara yönelik haklı önermedir. hayatın hiç bir alanında yıldırılamamış, helal olsun kadınlarıdır.
oktay & necla' ya, osman & lale'ye bir göndermedir elbette.
evet aşıksınız anlıyorum ama, o ağaç gövdeleri sizin aşkınızın billboardu olsun diye, komşular birbirinizi ne kadar sevdiğinizi bilsin diye mi varlar? hayır. sok o çakıyı cebine çocuğum, bırak da ağaç rahat bir nefes alsın.
ey insanlık, buraları kendine boşuna dar etme söylemidir. zaten yaşadığımız sürece bir şeyleri yanlış ya da eksik yapmak kaçınılmaz. e o zaman sonumuz da belli niçün birbirimizi yiyip duruyoruz agalar.
Don't worry , if there is a hell below, we're all gonna go.
gözlerine mavi far sürmüş olanı makbulmüş efendim, sordum öğrendim. her neye binicek olursa olsun müthiş bi cesaretle etek de giyiyorlar pembe çiçekli, ay çöreği gibi. saçları da lüle lüle, telefon kablosu gibi. kokoş musun çocuuum bu ne hal diyince de bileziklerini şıngırdatıyorlar.
çığlıklar içinde koşmaya başladığı andır. kaçamadıkça ağlar, kendi etrafında döner, helak eder kendini. sonra baktı olmuyor az biraz sakinleşir, durup durup arkasına bakmaya başlar bu sefer de, birşey yapıyor mu gölgesi ona diye.
formatın gönlü olsun tanımı: son derece karmaşık, kendini nasıl hatırlatacağını bilememiş, kafasını duvarlara vursa da elde edemeyeceği populeriteyi en sonunda karşılıklı soyunarak elde etmiş ünlü beşer kısmının, üstüne elli bilimsel test yapsam yine de anlayamayacağım halet-i ruhiyesi.
***
yine soyundular!!!
evet efendim yine soyunmuşlar. bu bekhımgillerin hayatı neyşınıl cografik belgeseli olsun istiyorum ben. zaten habire birbirlerinin çeşitli uzuvları ile ilgili demeç verip halkı rahatlatma çabasındalar madem, torunumuza torbamıza bir sümüklü böcek familyasının cinsel hayatı ile ilgili kalıcı belgeler aktarabilmek istiyorum. dişi kaplanla erkek kaplanın en mahrem anlarını yakalamaya çalışan sinsi bir fotoğrafçı gibi çalıların arkasında saatlerce bekleyerek değilde, günün her hangi bir saatinde insanlar bu familyanın dvdsini takıp periyodik olarak bu çiftin sevişebildiklerini hatırlasınlar istiyorum. belki duymayan görmeyen kalmazsa şu koca dünyada, bu çift rahat eder, biz de bu tirbuşon suratlı kadının dengesiz açıklamalarından, ve periyodik olarak çekilen çıplak fotoğraflarından kurtuluruz diyorum.
pepsi reklamında gösterdiği fevkalbeşer tiksindirebilme kabiliyetiyle akıllara nur topu gibi düşen önerme. bir pepsi dedi koladan tiksindik, şimdi de kendisinden malboro, camel, winston demesini talep ediyoruz.
insanın içinde ne kadar şiddet, hiddet, zulum ve bilimum bastırılmış kesici delici hal varsa ortaya çıkaran hedef cümle. Söyleyeni detan kokusuz sinek spreyi ile kovalayasınız, sensin 45 diye abaküsle üstüne yürüyesiniz falan geliyor, o derece.
(bkz: yetişin komşular babam bi seferde 22 yaş aldıran bi renk buldu)
kaç promil alkollü olduğunuzun ölçülebildiği gibi, vücudunuzla etrafa salgıladığınız ekşilik miktarını ölçüp kalabalığa karışıp karışamayacağınıza karar veren merkez.
işe evvela kullanıma kapatılmış, alaturka wc den bozma, modifiyeli depodan başlayacaksın arkadaş. o lanet kapıyı açınca üstüne beyzbol topu, golf sopası ve benzer ayarda bi başka amerikan atraksiyonu düşeceğini, düşen topa bakıp beyzbol * oynadığın günleri hatırlayacağını sandıysan yanıldın şekerim. kendine gel, silkelen ve kabul et kapıyı açtığında kafana babaanneden kalma yün yorganların biriktirildiği hurcu yiyeceğini. en fazla veletlikten yadigar 3 tekerlekli pisikletin* düşer kafana ve beraberinde berberin oğluyla yokuş aşağı yaptığın yarışlar gelir aklına. lakin şimdi sıyrıl o anılardan ve piknik hasırını bul hemen. şöyle 2 ye 3, 6 metrekare, salon halısı gibi yayılsın bagaja. beraberinde 16. yy dan kalma evladiyelik mangalı da bulacaksın, veletler için havası kaçmış voleybol topunu da. tini mini hanımlar için salıncaklık ip ve minder de tabii. daha kömür alacaksın, çıra bulacaksın, anneciğinin s. emine beder kitaplarından fırlama kukuletalı kanepecikleri için bir piknik ekolu olan hasır sepeti de tabii. böyle böyle mutfağın 3 te 2 sini, deponun tamamını salonun da çeyreğini sırtlanacaksın ki, her şey tamam olsun. arabada insana yer kalmadı deyip bir bölümünü eve tepelersen de, dedeciğinin, anneciğinin ve veletçiklerin dırdırına razı olacaksın arkadaş! nedeeen? çünkü piknik ciddi iştir, salıncaksız, voleybolsuz, hamaksız, cızbızsız olmaz efeniiiim ...
ermenistan'ın faşist azdırabilitesi, azan faşizme karşı ortaya çıkacak hümanist tepkiler ve bir hayvan dostu olarak panter emel in katılımıyla ortalığı panayır yerine çevirecek olan pek şenlikli kampanya.
Neden olmasın ki yemeğidir. Hem yemek hem tatlı yapamayan pasaklı bünye için muhteşem bir ikisi biraradadır. Hem yedikten sonra ossuruğunuzun nesquik gibi kokma ihtimali de vardır, daha ne olsundur.
etrafta olup bitenlere değer verememek ve dünya bıkkınlığıyla oluşan, geri dönmeyi isteme çağrısı. kalacaksın da ne olacak? beynin ve ruhun arasındaki boşlukları tamamlayan kabuslarla uyanmak, her yeni güne savaş borazanlarıyla başlamak, ana haber bültenlerinde milyon kez istifra etmek, ha taciz edildim ha edileceğim kaygısıyla sokaklarda bile doğru düzgün yürüyememek, insanların birbirlerini didikleyişlerini ve düdükleyişlerini izlemek ve bilmem kaç bin ytllik doğalgaz faturasıyla uyandırılmak çok mu eğlenceli yani?
unutuldun sanma hep aklımdasın editi : sevgili seri eksi veren bıdık, uterusumda senden de kurtulucam diğğğmi? bütün sebepleri s.ktir et, en çok mevzu bahis bölge ikimize dar olduğu için gitmek istiyorum zateeenn.
her on tikkynin onunda da görebileceğiniz eylem. starbucks'a gidilebilir, kahve hüpletilebilir, lakin bunu belgelemek ihtiyacı nedir anlayabilmiş değilim. hayır, kendini fotoğrafın dörtte birine sıkıştırıp, o yeşil tabelayı çekilen kareye yayma gayreti nedir, bunu daha da anlayabilmiş değilim.
mır mırr mırrr her $eye karışan, girene çıkana müdahale eden, eve geç gelmeyin diyen, hatta iki gündür çöp atmıyorsunuz; biriktiriyo musunuz yoksa diye soran takipçi ev sahibidir. illettir, zulumdur, allah düşmanımın başına vermesindir.