ülkemizde ne kadar sığır olduğunun bir göstergesidir. bunu izleyen arka sokakları falan da izler. çok yermek istemiyorum ama akasya durağı nedir yaa, nasıl bir ezikliktir bu. nasıl bir mercimek beyinliliktir. espiri anlayışı bu kadar mı hırt olur insanın. yani hafazanallah benim karşıma bir arkadaşım çıkıp bunun komikliğinden falan bahsetse var ya, ramazan falan demem agzını yüzünü sikerim onun oracıkta.
ramazanın gittikçe yaz aylarına denk gelmesinden dolayı inançsız insanların yazlıklarını, barları diskoları doldurması. işte inanç sisteminin ne kadar geride olduğunun bir kanıtıdır bu. depremler, zelzeleler hal değil de nedir?. sonra sızlanılır ağlanılır. eminim şu anda tatil yerlerinde şuurunu kaybetmiş bir sürü müslüman genç am peşinden koşuyordur.
çok açık bir gerçek. oruç tutmayanlar direkt olarak cehennemde suit sahibi oluyorlar. islam dininin buyruklarını yerine getirmeyen her insanın başına geleceklerden biridir bu. oruç tutmak farz mı? evet, ee o zaman ?.
kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek. mutfakta iyi olan bir erkeğin kadınlığa daha yakın bir canlı haline geldiğini tespit edebilirsiniz. iyi yemek yapan erkek feminen bir kılığa bürünmüştür haberi olmadan. erkek hegamonyasından etkilenir hale gelmiştir. hamur işi yapar, pasta börek yapar. akşam eve yorgun gelen erkeğine hazırlık yaparcasına yorulur.
mutfakta iyi olan bir erkek eşcinsel olmaya çok müsaittir.
çok ses getirecek bir tespit. sözlük kızlarının yarısından fazlası bakire değildir. bunu sözlükte yazdığım tarihten itibaren gözlemledim. hem sevişmeyi bilmiyorlar hem de bakire değiller. arada çok ilginç bir ironi var. madem bakire değilsin o zaman neden sevişmeyi bilmiyorsun.
sözlük kızlarının yavşamaları sonucu yaşadığım onca sevişme tecrübesinden sonra vardığım genel yargı. sözlük kadınları kesinlikle sevişmeyi bilmiyor. lafa gelince bık bık konuşmasını bilirken pratikte sınıfta kalıyor bir çoğu. sözlük kadınlarına bu konuda küçük seminerler vermeyi planlıyorum. tekli ya da ikili alabilirim ilk etapta.
ortada büyük bir aymazlık vardır. madem oruç farz o zaman farz diyeceksin. sana tut diyen yok, eğer ki yok diyorsan zaten sana müslüman denilmez. biz baska bir sey mi diyoruz sana alevi kardeş.
şu an yaşadığım kafa. sıcak, susuzluk ve sigarasızlık kafama geldi. en kral overdose dan iyi amk. gidip eşşek gibi maddelere alkollere falan para vermeyin lan. oruç tutun, kafanız oluyo, hem de sevap yani kamiller.
sözlükteki kemalist varlığın çokluğuna baktığımızda kaçınılmaz olarak görünen durum. oruç ye, namaz kılma, zina gırla. ne bekliyodunuz abi, cennete kombine mi istiyosunuz yani.
washington devlet kütüphanesinde halka açık olmayan bazı kaynaklarda geçen yasaklama. bir çoğunuz atatürk'ü süperman falan sanıyor olabilir ama halkın bütün isteklerine ve gelenek haline gelmiş din, inanışlar ve bazı davranışlar paradigmalarına ket vurma eğilimleri bir kahramanı tarih süreci içersinde alaşağı edebilir zihinlerde.
kaynak nasıl ve nereden hatta kim tarafından oralara kadar taşındı bilinmez ama, lütfi rasim güzelce'nin de 1959 senesinde yayımladığı kitapta yer alan bir ifadedir bu yasaklama olayı.
"istiklal mahkemelerinin tarihe karıştığı bir sene idi. kurtuluş savaşının izleri türk halkının akl-i melekerinin hala muazzebliğini ihtiva ederken mustafa kemal'in halkın karşısındaki bu tutumu bazı türk diplomatlar tarafından engellenmişti. mustafa kemal ramazan ayında yurt genelinde teravih namazlarının kılınmaması yönündeki fikriyle halkın sivrilen fikirlerine tezat düşüyordu"
şu an karşımda yatan, ayaklarından başka bir şeyi göremedim için ayakları ile konusmak zorunda kaldığım ulaşılmaz bişi. olm şurda swf var diyorum gülelim diyorum yok götüm agrıyo yok başım agrıyo olayları. ayıboluyo ama.
onbir ayın sultanı olan mübarek bir ayda, oruç saatleri içersinde kız ya da erkek arkadaşının yani sevgilisinin elinden tutup fino gibi gezdiren bir insandır. yahu nasıl edep, ar, nasıl inanış silsilesizliği ben anlamış değilim. yaa bir ay tutma kardeşim sevgilinin elini, dokunma, yani bir ay temas etme. hem daha sonra dokunduğunda daha fazla keyf alırsın. daha çok hoşuna gider. belki titreyek ya da sarsılarak bile tutarsın bir ayın sonunda. yapma böyle şeyler. titre ve kendine gel..
son zamanlarda gözüme takılan sosyolojik bir çöküşün başrolündeki insancık. baktı ramazan başlıyor, havalar sıcak hemen kaçalım bir yerlere düşüncesi ile gidilen yerler, alınan alkoller, sikişler, zinalar falanlar filanlar. tatil yerlerinde zaten kemalistler kümelenmişler. elde biralar, şuursuzca cuma vakti demeden, kandil akşamı demeden günaha bulanıyorlar. üzülüyorum şahsen, yani ben cennette keyif sürerken bu insanların "yanıyoruum" çığlıkları beni çok rahatsız edecek.
chp nin ve seçmeninin şüphesizki insan metabolizma ve ruh sağlığı üzerinde bıraktığı etkilerdir. meselam her seçim sonrası bir gurup insan yıgınının iki lop halinde gezmesi. buna halk arasında sanırım göt olmak deniyor. şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.
348573894638455897 senedir aynı senaryolar. bir gundi gidiyor bir gundi geliyor ama manzara hep aynı. her seçim arefesinde belli odaklar tarafından gaza getirilen chp seçmeninin içinde bulundugu bu durum gercekten çok üzücü kendi adlarına. ben çok gülüyorum o ayrı.
ahaha seçimi kaybedeceğinin farkında olup korkudan ödü bokuna karışmış sıradan bir cehapeli davranışı. eminim ülkenin muhtelif yerlerinde büyük bir olasılıkla bir çok insanın basına gelebilecek bir hadise. hoş gerçi ak parti'ye chp'nin kokuşmuş oyları lazım olmasa da yapacak bir şey yok. bir de bunlar biz çoh eyitimliyih yeaaa falan deyip cehaletlerini sandıkta oy kullanma esnasında başarı ile gösterirler..
chp kadın seçmeninden bahsediyorum esasında burada. chp kadın seçmeninin profil biçimini en iyi yansıtan şey bence şuursuzca atılan ve yükselen kahkahaların arasında oynanan o konken oyunudur. e hal böyleyken cennette oynayacak değiller ya. dolayısı ile chp kadın seçmenlerinin bir arada sıcak bir ortamda kaynaşmasına kimse mani ya da engel olamaz kanısındayım.
sanırım bir çoğumuzun hemfikir olduğu bir şey bu. ahiret hayatında akp'ye oy vermemiş insanların azap çığlıklarının beni cennetin ırmaklarının başında rahatsız etmesinden endişeleniyorum. akp'nin iyi gidişini kendine yediremeyen bir takım zevatın bu iyi gidişe ket vuracaklarını sanmaları da ayrıca bir komedi, hoş bu durum kendilerini ne kadar rahatsız etmese de akp'ye oy vermemenin hesabı sorulacak. gerçi sizlerin ahiret gibi, ölümden sonra yaşam gibi inançlarınız olmasa da ben yine de bilginiz olsun diye söyledim.
ama en ürkütücü yanı beni cennetimde inlemeleri ile rahatsız edecek olmaları.
kimsenin anlayamadığı tarzda birkalitedir. sesinin derinliklerindeki o ince kaliteyi kimsenin farkedememesi bence insanların biraz avel oluşuna bağlıyorum. o nasıl bir sanat, o nasıl bir ambiyans. bence bu kaliteyi çözemeyen insanların beyinlerinde virüs vardır.
beyinlerini açıp içine bakmak istediğim insan tipleri. hristiyanlara falan bir sözüm yok, sözde inananlara diyorum bunu. boş çünkü içi, neyine bakıcam ki? beyin bedava bile diil. olmayan bir şey nasıl bedava olucak amk.
kurban bayramını vahşet olarak addedip cristmast da hindi kesen kaç yüz bin tane insan var tahmin edemezsiniz. böyle batı özentiği içinde kendi boklarında telef olan kaç tane münafık. ikisini de yapmayabilirsin, ya da hindi kesebilirsin ki kes, kurban da kesme ama o sikik ve fonksiyonlarını yitirmiş beyninle gelip kurban hakkında tatava yapıp iki sonra mutlu maymunlar gibi hindi kesersen kusura bakma ama kansız yavşak diye anında yaftalanırsın...
yıllar yılı kurban bayramı, ramazan bayramı [şeker demiyorum bak] falan derken rytine bağladı artık bazı şeyler. zaten yaşımız da ilerleri, hani küçükken bayram heyecanı, harçlıktı falandı filandı gibi eğlencelerimiz vardı. şimdi kazık kadar olduk. küçükler tokalaşıp gözlerimizin içine bakar oldu. değişiklik şart, bu bayramda da aynı şekilde bunu dillendirdim. aklıma ilginç bir fikir geldi. twitter sayfamda beni takip eden liseli kız popülasyonundan menşın ettiğim bazı küçük hanımlar vardı. böyle hevesli, çılgınlık yapmaya sebep arayan tipler. twitter'dan hemen bir zarf twiti, sonra düşen düşene. aralarından en çıtırını, tazesini seçip iletişime geçtim..
davet, klişe işte. bana gel falan. zaten damarlarında kan basıncı ellerine yansımış olacak ki titrek titrek "olurr" dedi. adresti telefondu falan geçildi birer birer. sonra al yanağı, hafif ve geçici bir masumuiyetiyle kapıma dayandı. girdi odama.
gerisini anlatmayı pek düşünmüyorum, malum aramızda bir çok ergen liseli var. mübarek gün kimsenin günahına giremem.
yani anlayacağınız ergenler ; kendime, egoma, bitmek bilmez arzularıma ve doymaz libidoma bir çıtırı kurban ettim. isteyerek, bilerek ve severek.
seksen yaşına gelmiş birisi, ağzı ishal olmuş belliki. neyse fazla uzatmayalım, bu yaşta omurga olmaz zaten, hem de bu adamda. kaldı ki gençliğinde de çok omurgalı olduğunu sanmıyorum.