piyasadaki tüm rağmet görenlerin aksine kalın belli, göbekli, etli butlu bir kadın, boy da 1.79'muş.. ama bana kalırsa şu sıralar dünyanın eeennn seksi kadını, üstüne tanımam!
12 eylül dönemiyle ilgili "sağı ya da solu destekliyormuş gibi görünmemek içün sırayla asıyorduk, bir gün bir solcu astıysak ertesi gün sağcı asıyorduk, 2 sağdan 2 soldan yaptık hep, dengeledik" sözlerinin sahibi insan. çamaşır asıyor sanki --------- * kaynak isteyenler mehmet ali birand'ın hazırladığı 12 eylül belgeselini izleyebilir.
sırf sevişmek için karşısındaki kızın saçmasapan muhabbetlerine katlanan bir gencin dramını konu alan, erotik gerilimsel ve yer yer duygu yüklü olan, içten edilen bir dua. içten bu söz söylenirken dudaklardan " ayhh canıms tuğçenin yeni bluzunu ben de merak ettim bak öyle güzel anlattın ki.." cümleleri dökülüyor. ibretlik.
baharın gelmesiyle kapıyı bacayı artık açık bırakmamızdan mütevellit komşunun afacan kedisi terastan benim eve girdi biraz önce ki komşunun bi kedisi olduğunu bilmiyordum. kendisi kedi kılığında bir uzaylı değilse ya da rabbim tarafından bana gökten gönderilmediyse yan terasın kedisidir herhalde. salona ilk girdiğinde "ananı avradını noluyo lan esteüzübillaaahhh!" şeklinde tırssam da * kucağıma yatırdım şimdi bi de laptop'ın üstünden inerse bu entry'yi girebilicem inşallah. durup dururken mutlu oldum lan akşam akşam, sıkarım mıncıklarım okşarım severim hırpalarım ki ben bunu! sıkılınca da salarım yan terasa amk asdfjkl.
bi süre sonra iş dolayısıyla sık sık şehir dışına çıkmaya başlayacağımdan eve kedi alamıyordum, bu ilaç gibi geldi valla. canım kedi çektiğinde mamayla işveyle cilveyle kandırır eve atarım artık ben bunu, süper oldu.
kafası sonradan gelen filmlerden, dünyadaki başka hiçbir filme benzemeyen itici bir çekiciliği vardır. tam tanım bu işte; bu filmin çekiciliği fazlasıyla itici. sarsıcı. ara ara sahneleriyle, müzikleriyle, o garip ingilizce deyimleriyle anımsatır kendini size, garip hissedersiniz.
her iddiasının arkasında durmamız pek mümkün değil elbet ancak genel olarak dürüst gazetecilik yapan bir insan. kitaplarında görüyoruz ki memleketin yarısı sabetayist, diğer yarısı da mason. ben mesela mason muyum sabetayist miyim bilemiyorum, soy kütüğümü çıkarmam lazım. "efendi" kitabını okurken "atma ziyaa", "yavaş ol ziyaa" dediğim anlar olmadı değil ama son kitabı samizdat'ı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum, soner yalçın'ın da dediği gibi "gerçekleri öğrenmeye gücünüz varsa.."
kitabın dili kitabı okunabilirliğii kolaylaştırıyor, kitap akıcı cümleler ile roman tadında yazılmış. odatv, ergenekon, balyoz vs.. süreçleriyle ilgiliyseniz yazılanlar sizi çok da şaşırtmıyor ancak yine de sinirlenerek, "bu kadar da olmaz" diyerek, bazen küfrederek okuyorsunuz. saçmasapan gazetecilik ve çıkar ilişkilerini okudukça odatv'ye neden virüslü belgelerle saldırıldığını da daha iyi anlıyorsunuz.
geçmişin öğrenilmesi, bugünün anlaşılması ve yarının planlanması için her türk'ün bu kitabı en az 1 kez okuması gerek. okuyalım ki balık hafızalı bir millet olarak yaşananları unutmayalım. okuyalım ki günümüz siyasetini oluşturan unsurların birden bire ortaya çıkmadığını, akp'nin dış güçlerin de desteğiyle en az 100 yıllık bir geçmişin intikamını almaya çalıştığının daha iyi ayrımına varalım. balyoz, ergenekon, ıvır zıvır, artık bu konuların her ayrıntısına vakıf olduk, sakız gibi uzatmanın da bir anlamı yok. siyasi gündeme dair bir kitap okumak istiyorsanız açın nutuk'u okuyun. orada her şey var.
senin benim değil, konfüçyus kafasındaki ağır abilerin işi. adam martıya bile yön verip ona hayatı anlatmaya çalışıyor, sen daha anca mal mal simit at martılara mına koyim.
hani bu müslüman ya, millet de başında müslüman bi lider görmekten memnun olduğu için %50 ile iktidarda ya, vatandaş götüne giren %18 doğalgaz zammını, benzinin litresinin 5 tl olmasını bile umursamaz da müslüman başbakanları bi "bismillah!" diyince kendinden geçer her şeyi unutur da "bir daha söyle!" diye yalvarır ya, kendini yoktan var eden bu adam sonunda öyle bir hata yapacak ki, artık onun en büyük silahı olan dini söylemleri bile onu kurtaramayacak. kendisine oy veren en gerizekalı vatandaş bile türkiye ile özünde hiçbir derdi olmayan "müslüman suriye" ile neden savaşıldığını sorgulayacak. bugüne kadar her istediğini elde etmesini sağlayan hırsı, bu sefer kendi sonunu hazırlayacak. yargıyı, orduyu, basını her şeyi ele geçirebilirsin ama kendi sonunu bizzat sen yazacaksın, altın harflerle hem de.
sol frame'de ismini görünce "yine din değiştirdi sandim abi yeaaee" geyiklerine maruz kalacağımızı anladığımız manken. daha bi 80 sene ekmeği yenir artık.
-din değiştirdi ha ona göre.
+aa?
-hemi de don değiştirir gibi.
+ovv..
-ya bi daa değiştirirse?
-vöeyy!
hayattan tiksinen birinin ibretlik, fantastik ve kozmik anlamlar içeren sözü. bu gariban içmeye sabahtan başlamış olabilir, yanınızda küçük mutluluklar varken kendisine yaklaşmanız tehlike yaratabilir, aman diim.
isviçreli bilimadamlarının araştırması gereken insandır kendisi. dünyadaki en büyük hazzı reddedip yaşamayan bu fantastik, ibretlik ve kozmik insanı anca onlar çözümleyebilir.
fantastik, orgazmik, ibretlik ve kozmik bir içki. arkadaşlarımın tavsiye ettiği ama denemediğim bir içkiydi, ta ki düne kadar. girdiği rejim dolayısıyla *** 31 aralık 2011'den beri ağzına içki koymamış bir bünye olarak dün açılışı jagermeister ile yaptım ve dadına doyamadım. onca içki içip de favorisini bir türlü belleyememiş olan mutsuz alkoliklerdenseniz bu içkiyi denemenizi kesinlikle tavsiye ederim, fazlasıyla datmin olacaksınız. hadi bakiim.
akp genel başkan yardımcısı bülent gedikli'nin yaşadığı kafaya bakılırsa şu şekildeymiş;
"Neocon-Ergenekon kadrosunda teknik direktör Şimon Peres; kaleci, teröristbaşı Abdullah Öcalan; geri üçlüde, Nicholas Sarkozy, Angela Merkel, Benjamin Netenyahu; orta sahada, Mehmet Haberal, Doğu Perinçek, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Yalçın Küçük; ileride de Kemal Kılıçdaroğlu ve Selehattin Demirtaş var."
orta saha ölümcülmüş yalnız, barcelona ile boy ölçüşebilecek kıyasta. ayrıca;
bazı beşiktaşlıların halüsinasyon gördüğü maç, ya da biz aynı maçı izlemiyoruz. ne penaltısı amk? yobo orada direkt topa müdahale ediyor. topa müdahale etmek için yapılan ve başarılı olunan bir hareketten sonra daha neyi tartışıyorsunuz ki? adam topa değmese eyvallah.
bugüne kadar çevrilmiş en iyi dizidir, net. bu diziyi izlememiş olanlar ben dizi izliyorum diye ortalıkta dolaşmasın, o derece. game of thrones ve spartacus yapımlarının yeri ayrı tabi, onlar fantastik öğeleri konu alan yapımlar sonuçta. lost mu? onun be taa amına koyayım. fringe mringe dexter ıvır zıvır? breaking bad'in yanından bile geçemezler. 5. sezon 2013'te yayınlanacakmış sanırım ama, böyle de yürek burkan bir sorunsal var.
milletin karizma yaratma çabasına fena halde meze olan içki. "ben x'ten başka marka viski içemem" derler ya hani, bu tipleri denk geldiğiniz yerde bir teste tabi tutunuz. bir kaç değişik marka viskiyi gözleri kapalı olarak denemelerini ve favori markalarını bulmalarını isteyiniz. isviçreli bilimadamlarının çalışmalarına bakılırsa bu dalyarakların %71.2'si favori belledikleri viskiyi ayırt edemiyormuş.. e götlerine favori markalarının şişesinin sokulması vaciptir.