"bireysel gelisimin oldugu kadar toplumsal gelisim ve degisimin de esasi terbiyedir.
bu esasi en mukemmel bicimiyle islamin inanc, deger ve ruhuyla ayni paralelde yuruyen bir terbiye metodu gercekletirebilir.
islami en dogru sekilde anlayip, ona gonul veren, gerek kendi benliginde gerekse aile yasantisinda onu en guzel bicimde uygulamaya koyan bir neslin meydana gelmesine yardimci olmak amaciya bu eser... "
bir cok ayetten anlasilacagi gibi sefaat hakki allah'a aittir. o diledigini affeder, diledigini affetmez. fakat hz peygamber'e sefaat yetkisi verilecegi sonucu cikan ayet ve hadisler de mevcuttur.
"bir de kendi gunahina ve mumin erkeklerle, mumin kadinlar icin magfiret dile" (muhammed 19)
"fakat o vakit sefaatcilerin sefaati onlara fayda vermez." (muddessir 48)
bu ayetler alimler tarafindan sefaatin varliginin delilleri olarak gorulmustur.
hz peygamber soyle buyurur:
"benim sefaatim ummetimden buyuk gunah isleyenler icindir" (tirmizi/ibn mace)
muhammed suresindeki ayetten anlasildigi gibi sefaat, allaha sirksiz, kufursuz, tertemiz yani allahin istedigi gibi, olmasi gerektigi gibi inanmis muslumanlarin affina vesile olabilmesi icin, peygamber ve bazi fanilere allahin verecegi bir haktir.
bu hakki ancak allah'in affedilmeye layik gordugu (o'nun diledigi) kimseler icin kullanabileceklerdir.
yani sefaatle alakali ayetlerin ve hadisleri dusundugumuz zaman;
allah'in bazi kimselere sefaat yetkisi verecegini lakin bu yetkinin ancak allahin izin verdikleri icin gecerli olacagini, dolayisiyla sefaatin allah'a ait oldugunu, allah istemedigi surece ayette buyruldugu gibi sefaatcinin sefaatinin fayda etmeyecegini anliyoruz.
bu sebepledir ki sefaati hz peygamberden degil, direkt olarak allah'tan istemeliyiz...
son zamanlarda bilim adamlarinin dikkatini ceken konulardan biri de dolunayin insanlar uzerindeki tesiri. yapilan arastirmalara gore dolunay gunlerinde beyindeki normal isleyis aksiyor, kalp atisi hizlaniyor, vucutaki elektrik akimi ikiye katlaniyor ve boylece sinir sisteminde de dengesizlik meydana geliyor. ayrica kadinlara daha cok tesir ettigini dusunuyorlar. buna gore;
-kadinlarda migren artiyor.
-dogunmlar, bu gunlerde yuzde 20 artiyor.
-kadinlar dolunay gunlerinde daha hassas oluyor ve daha cabuk agliyorlar...
bilim ve teknik dergisinde yer alan dolunay ve suc haberinde; hindli iki bilim adami 1980 ve 1984 senelerindeki dolunay gunlerinde, zehirlenme ve suc oranlarnda artma oldugunu yazmisti. bu haber bir tip degisi olan British Medical Journalda yayinlandi. prof. thakur'a gore dolunay zamanlarindaki, zehir yoluyla intihar ve suc oranlarinin artis sebebi insan vucudundaki gel-git dalgalari.
insan vucudundaki su miktarindan dolayi, okyanuslarda med-cezir e sebep olan dolunayin insanlarda da buna benzer tesirleri oldugunu dusunuyorlar.
dunya, ay ve gunes ayni dogru uzerinde olduklari icin ayin, insan uzerindeki cekim gucu artiyor ve bu sebeple vucuttaki su miktari yuzde 60i asiyor. bunun etkisiyle suc oranlari ve cinnetlerde artis oluyor.
...
Sahabedendir. Basraya islami tanitmis ve hasan basri'nin kendisi hakkinda; "basraya ondan daha hayirlisi gelmedi" dedigi, ilerleyen zamanda hasta yataginda yatarken meleklerle konustugu bilinen mubarek insan.
su dakikadan itibaren baslatmis oldugum kampanya.
evinde yanlizken karnini kendi yaptigi yemekle doyurabilecek, esi calisiyorsa ve kendisi eve erken gittiyse karisi gelene kadar birseyler hazirlayabicek,
esi hasta oldugunda ona bir corba kaynatacak, esine jest olsun diye kahvalti hazirlarken cayi duzgun demleyip, menemen yapabilecek kadar mutfakta kalmalari yeterlidir.
guleryuzlu, guvenilir, hoş sohpettir.. nerde nasil davranmasi gerektigini bilen, oturup kalkmakta problem yasamayan insanlardir.. hanimlari ise cok beceriklidir. ellerinin lezzet ayari mukemmeldir.
hafif ve nefes alabilen kumaslarin teri vucuttan uzak tutarak, vucut sicakligini optimum seviyede tutmasiyla, sicakligin en yuksek oldugu seviyede bile vucudun kuru ve serin kalmasini saglayan veya bu amacla gelistirilen adidas teknolojisi.
yoga ve pilates icin ozel olarak tasarlanmis bir koleksiyondur.
ayrica adidasin gelstirdigi climalite teknolojisi sayesinde terleme ve sicaklik minimuma indirilmis.
ben de bu modelden kullaniyorum, hem şık hem rahat...*
kaynanayi ne yapmali?
kaynar kazana atmali
yandim allah! dedikce
altina odun atmali
diye bir tekerleme vardir ya hani.. bu oylesine yazilmis birsey degil..
esinin annesiyle gecinemeyen bir suru kadin var. sebebi gelinin saygisizliklari veya kayinvalidenin kiskancliklari, otoriteyi ele gecirme arzusu vs olabilir..
sonuc bu; gelinine oglu icin katlanan bir anne
ve
kayinvalidesine kocasi icin katlanan ya da katlanamayan bir kadin!
gunumuzde gelin-kaynana iyi anlasabilmek abestlesti.. hic kimse burnundan kil aldirmiyor. erkek kisisi aradaki dengeyi de saglayamazsa hooooop! ipler kopuyor.
bir gun basima bir olay geldi;
bir camide bir kadin elime tesbih tutusturmaya calisti. camideki herkese tek tek gitti bu sahis.
gecmis zaman tam hatirlamiyorum ama "'su' kadar 'sunu' ceker misin" dedi. sebebini sordum ne niyetle cekmemi istedigini bilmiyordum. cevap verdi eksik olmasin;
"sonra bu tesbihi kaynanamin yatak basina asicam o da ölücek"
tabi ben şoke!
hani bekliyorum ki, "sifa niyetine" desin ne bileyim "askere gidecek oglumuz var" desin..
bir kadin esinin annesinden onun olmesini isteyecek kadar nasil nefret edebilir?! hayir sevmiyorsan, anlasamiyorsan, ondan koturluk gorduysen biraz mesafeli olursun olur biter! cok yazik! bu buyuktur deyip sabretmek herhalde getigimiz yuzyida kaldi..
islamda ifrat (normalden fazla) ve tefrit (normalden az) durumu.
muslim'de yer alan; asiri giden helak olur hadisi ile önemi vurgulanmaktadir. normali belirleme yetkisini kendinde goren muslumanlara gore ise görecelidir.
ortada olan dogru, her musluman icin dogru olmalidir. zira islami hukumler tartismaya acik degildir.
"Mü'min erkeklere söyle: gözlerini sakınsınlar..." "Mümin kadınlara söyle gözlerini sakınsınlar..." Tesettür sadece başını örtmek değildir: Nûr suresinde başörtüsü sorumluluğu olmayan erkeklere de, başörtüsü sorumluluğu olan kadınlara da "ırzlarını korumaları" söylenir ki, ırzı korumak başı açık erkeklere de başı kapalı kadınlara da farzdır, başını kapatmış olsa da kadınlar ırzını korumuyor olabilir, başını ört(e)mese de kadınlar ırzını koruyor olabilir. Başının açıklığı dert edilmeyen bir erkek de "ırzını korumayarak" tesettürsüzlük yapabilir. Tesettür önce iman etmektir: Nûr sûresinde "iman eden" erkeklere ve "iman eden" kadınlara tesettür emredilir. Örtmek anlamına gelen "tesettür", görmesini Allah'ın görmesine açık, sözünü Allah'ın işitmesine açık, niyetini Allah'ın bilmesine açık bilmektir ki bilinçli bir kapalılığı besler. Yine örtmek anlamına gelen "küfür" de, kendini Allah'tan gizlediğini sanmaktır ki sorumsuz bir açık saçıklığı doğurur....
fransizca pratikte kullanilan bir sozdur. bu da iyiymis, bu da guzeldi gibi anlamlara gelir. biraz kinaye ve ciddiye almama durumu vardir bu sozun ozunde.