futbol endüstriyelleşmiş olabilir.
ama biz malul/meta değiliz.
taraftarız.
seyirciyiz.
renklerine sevdalandığımız tutkunlarız.
hangi beşiktaşlı başarısızlıktan dolayı takımını terk etmiş?
hangi beşiktaşlı yenilgiden sonra takımına küsmüş?
hangi beşiktaşlı harama tevessül etmiş?
yıllardır söyledik. şimdi bağırmak zamanı.
şerefinizle oynayın, hakkınızla kazanın!
beşiktaşı bir değerler manzumesine dönüştüren, duruşumuzu borçlu olduğumuz iki abide isme yakışanı yapın.
biz beşiktaş taraftarları
elle atılan golle hüzünlendik. hak etmemiştik.
kendini yere atıp penaltı kazanan oyuncuya öfkelendik. hak etmemiştik.
rakibine dirsek vuranı, çelme takanı ıslıkladık. efendi davranılmamıştı.
haksız yere ceza gören rakip oyuncuyu savunduk. eyyamcı hakem diye bağırdık.
böyle olmalıydık.
gündelik yaşamımızda peşinde koştuğumuz ahlakı, erdemi, dürüstlük ve olgunluğu sahada da görmeliydik.
bizler haticenin ahvalini de önemseyen, neticenin ille de başarının biricik kriteri olmadığına inananlardık.
bugün türk futbolu büyük bir sınavdan geçiyor. kaybettiğimiz, üzüntüden kahrolduğumuz maçların nasıl parayla satın alındığını, nasıl ille de başarı diyenlerin hayatımızın biricik sevdasını istismar ettiğini öğreniyoruz.
bugün maaşımızdan arttırdığımız bir biletin, umudumuzu bağladığımız bir kuponun, harçlığımızdan biriktirdiğimiz bir deplasman biletinin ardında aslında ne oyunlar oynandığını, ne hile ve düzenbazlıklar olduğunu öğreniyoruz.
bugün sevdalandığımız renklerin süregelen soruşturmanın sadece mağduru değil, zanlısı da olabileceğini öğreniveriyoruz.
mahkemenin kararını vereceği son güne kadar bu olayda ismi geçen bütün beşiktaşlılar bizim için masumdur. onlara önyargı ile bakmayacağız.
ancak diğerlerinin yaptığı gibi arkalarından peşi sıra gitmeyi de reddetmeliyiz. acı ve sancılı da olsa doğrusu budur. artık o beşiktaşlılar bize bizden olduğunu kanıtlamak zorundadır. zira bizim yıllardır perde arkasını bilmeden- yaşadığımız düş kırıklığını kayseride yaşayan boz baykuşlar ile empati kurmadan gerçeğin peşinde koşamayız.
şimdi iki takım var. biri namuslu ve dürüst olanların takımıdır. diğerinde ise şikeci, düzenbaz ve hile ile çıkar peşinde koşanlar var.
biz beşiktaşlılar ilkini temsil ediyoruz. etmeliyiz.
onun içindir ki masum olduğuna inandığımız, sonuna kadar inanacağımız zanlı beşiktaşlılarla aramıza mesafe koymalıyız. masumiyetlerini kanıtlayıncaya kadar ne büyük diye bağırırız ne de yanındayız diye destek veririz. artık aidiyet değil hukuk devreye girmiştir. adaleti simgeleyen o gözü bağlı kadın kadar tarafsız ve objektif düşünürüz.
zira biliriz ki eğer ki ortada beşiktaşımızı zan altında bırakacak bir iddia varsa. biz utanacağız.
eğer ki puan ya da kupa için anlaşılmışsa o kupaya saygı duymayacağız.
eğer ki bir kişi bile vaatle beşiktaşa karşı yeterince koşmamışsa biz sevinemeyeceğiz.
kimse beşiktaşk dediğimiz için her şeyi mübah göreceğimizi beklemesin. biz sevdiğimiz renklerin sevdalısıyız, belalısı olmayacağız.
diyoruz ki:
arının temizlenin masumiyetinizi sadece yargıya değil, bizlere de kanıtlayın.
sizi kucaklayalım. coşkuyla gücünüze güç katalım.
ama siz de arınıncaya, temizleninceye ve masumiyetinizi kanıtlayıncaya kadar beşiktaşla aranıza mesafe koyun. beşiktaşa yapılacak en büyük iyilik budur.
diyoruz ki:
tarihi bir fırsat elimizdedir.
adını dürüstlüğü ile bizleri şerefli ikinciliklerle onurlandıran efsanevi başkanımızın diliyle adlandıralım. fitbolda temizlik hareketini biz beşiktaşlılar başlatalım. formalarımıza, atkılarımıza bir siyah kurdela bağlayalım. bilelim ki o kurdela sahibi olan bizler fitbolda temizlik hareketinin erleriyiz.
manifestomuzu birlikte yazalım.
ey diğer renklere gönül verenler
bu yazıdaki bütün beşiktaş sözcüklerinin yerine kendi takımınızı, siyah beyaz yerine kendi renklerinizi yazın
var mısınız?
an itibariyle çemkiren taraftarlardır. hukuk falan bilmedikleri ortadadır. rutin bir işlemi dahi tutuklama olarak gören psikolojisi bozuk taraftar modelidir. onların bu hırçınlığını anlamak mümkündür, her yaptıklarına ses etmiyorsak efendiliğimizdendir. zira başkanları ve yöneticileri içeridedir. bok atma ihtimali doğacak bir başka kulüp buldukları için de bilahare mutludurlar ama gün içinde adalı ve havutçu serbest kalırsa onları bu mecrada sık sık görmek isteriz.
Türk işi sex and the city'nin bizdeki adı Romantik-Komedi. Yeşilçam filmleri tadında olacakmış ama Hollywood yapımlarını da aratmayacakmış. Erkek oyuncuları; Cemal Hünal, Engin Altan Düzyatan ve Gürgen Öz'den oluşuyormuş. Kadın oyuncuları ise Sinem Kobal, Sedef Avcı, Burcu Kara ve Begüm Kütük.
Vardı bi ara sitelerde sizin gibiler için "küçüğüyle yetinmeyin, bilmem kaç inç büyütebilirsiniz. kaç milyon kişi sizinle aynı sorunu yaşıyormuş" diye.
gün içinde çalışma ekonomisi dersi aldığım, uludağ üniversitesi i.i.b.f öğretim görevlisidir. öğrenciyi hiç sıkmadan ders işleyen sevimli hocadır. eşinin de öğretim görevlisi olduğunu öğrendik. (bkz: sertaç serdar)
Atletico Madrid'in oyuncusu Kun Agüero'nun Maradona'nın kızı Giannina'yı aldatmasıyla akıllara durgunluk vermiş sorudur. Zira Kun Maradona'nın damadıdır ve bu olay sonrasında Arjantin Milli takımından aforoz edilmesi gündemdedir.