dua dil işi değil gönül işi, niyet işidir. size şah damarınızdan daha yakın olan elbet dil ile seslendirmeseniz de bilir sizin yüreğinizdekileri.
mesele arapça'nın türkçe'ye tam çevrilememesidir denmiş. sorarım bunu savunan arkadaşlara kur'an ı okurken arapça öğrenip kendi yorumunuzu mu getirdiniz? "hayır, çeviren alimlere güvendik mealinden okuduk" derseniz de duada niye güvenmiyorsunuz diye sorarlar adama. kendinizle çelişmeyin.
canı sıkılan insanlar eğlenmek için de yapabilir. yıllardır kullandığınız eşyalara sizin için ne anlam taşıdıklarını düşünür, buna uygun isim ararsınız, eğlencelidir. kitap okuma lambasına prof, duvarlara sırdaş, yatağa salak demişliğim vardır vakt-i zamanında.
- salağa yatmasana olm,
+ ne diyon lan, ne salağa yatması
- salağa diyom yatma ben yatcam oraya
+ya bsg, ne diyon.
d: şimdi de halısahaya gitcem maç var 4 de
d: akşama da yürüyüşe*
q: ohh baya spor olcak bakıyorum
q: biz de gitcektik kızla da
q: işi çıktı
q: :S
d: :S yürüyüşe mi
q: yok halı sahaya :D
beklenildiği gibi yapılan kongrede demokrat parti genel başkanı seçilerek yeniden siyasete dönmüştür. üstelik kendi dönmekle kalmamış demirel'i de davet etmiştir..
siyasetin içinde yeterince fosil yokmuş gibi siz de dönün geri. baykal, cindoruk, demirel ve daha nicesi. gelin a.q gelin geçmişimizi s.ktiniz, geleceğimizi de s.kin. lümpenleştirdiğiniz gençliği de takın peşinize.
vardır böyle insanlar. yeminle var, ben gördüm. çıkarlar, gezerler tozarlar herşey iyi herşey güzel, sevgilisinden değerlisi yok o an onun için. ayrıldığı an sövmeye başlar karşısındaki insana. sanki karşısındaki insan iki gün önce seni seviyorum dediği insan değil de can düşmanı. bir de savunurlar bu davranışlarını haketti o diye. sorarlar insana madem küfrü hakedecek adamdı neden çıktın onca zaman salak mısın sen diye?
yakışıklılıktan öte, idealist insanların savundukları fikirlerin arkalarında cesurca duruşlarının ve bulundukları mevkiinin getirdiği karizmadır. kitlelere yön verebilmek için gerekli liderlik vasıflarından birisi de bu karizmadır zaten. yapılan anketlerde abdullah gül ve recep tayyip erdoğan'ın bile üst sıralarda yer almasının nedenlerinden birisidir de aynı zamanda.
çok zor bir durumdur. hergün onlarca hasta insanın bindiği otobüslere binmek zorundasınızdır. ama bu durumu zorlaştıran o insanların hasta olması vs. değildir, o otobüste 10-12 yaşında, büyük ihtimalle kansere yakalanmış, gördüğü tedavi nedeniyle saçları dökülmeye başlamış çocuğun annesinin kucağında yaptığı yolculuğa şahit olmaktır. annenin acı dolu bakışlarını görmektir zor olan.
dünya'nın adaletine söver, hayatın gerçekleriyle yüzleşirsiniz. ve bu manzaraya o kadar sık şahit olursunuz ki ya artık önemsememeye başlar, bir terslik yokmuş gibi davranırsınız; ya da hergün içiniz sızlayarak derse, sınava gitmek zorunda kalırsınız.
- insanlığın geleceği senin elinde jack
+ amy tuvalette bari rahat bırak
- kahretsin jack, o elindekine iyi bak. umutma, sadece ikimiz hayatta kalabildik.
geç fark etiğim. beni benden alan şarkılar klasmanında kafaya oynayan nerdeyse ağlatasıca, defalarca dinlenesi şarkı. dizerlerin onun olduğunu öğrendiğimde, hayyam'ı dünyaya yolladığı için yaratıcıya tekrar tekrar şükrettim.
kurtuluş savaşı'nı sadece bir savaş olarak görmek.
kurtuluş savaşı sadece bir savaş değil aynı zamanda bir devrimin de ön hazırlığıdır. bir yandan emperyalizme karşı halkın desteğiyle bir savaş verilirken bir yandan da yobaz zihniyete karşı yapılacak olan devrimin ön hazırlıkları yapılmıştır. istiklal mahkemeleri de kurtuluş savaşının yukarda bahsedilen iki cephesinde de aktif rol oynamıştır.
belli ki bazıları hala bunun kuyruk acısını çekmekte.
doğrudur. dönemin çin imparatoru tarafından uzaylılara mesaj yollama amacıyla yapılmıştır. kuş bakışı bakıldığında çince "selam, biz dostuz" yazdığını okuyabilirsiniz. *
çakallığı ebenin arkasında diz çöküp, ebenin ani dönüşü sırasında takılıp düşmesini sağlayarak hem sobeleyip hem de düşen ebeyle dalga geçen çocuktan hallice olan çocuktur.