Kendi tipsizliğini/çirkinliğini bir millete genetik karakteri üzerinden çamur atarak meşrulaştırmaya çalışan şahısların bulunduğu memlekettir.
Sen tipsiz olabilirsin ama ünlü olmayıp da vasatın üstünde tipe sahip olan var çok insan var dışarıda. Ve evet, sen böyle oturduğun yerden anonim kimlikler altında birilerini çamur attığın sürece bakıp da iç çektiğin kızlar sana değil onlara gidecekler, illa Mehmet Günsur olmak gerekmiyor.
Rasyonalitenin sona erdiği noktadır.
Her şeyinizi kaybetmiş olabilirsiniz ama nefes aldığınız sürece çok zor gözükse de her şeyin düzelmesi mümkündür. Onun için bence düşünmeyin bile.
Normal bir insanın namaz kılarken fotoğrafını çektirmediğini düşünürsek gayet normal olan olaydır. Tabi bu başlık ne kadar art niyetli ve düşünmeden klavyeye davranan insanların olduğunu da gösterir bize. Hiç duydunuz mu şu soruları:
Secdeye giderken yavaş ol anı yakalıcam.
Hooop, kafanı biraz daha eğ, işte selam pozu.
Off, ne tekbir ama anı yakalamam lazım.
Kurbana bıçak atarken bi poz ver hele.
Bir de "Bir elin verdiğini diğer el bilmeyecek" diyen bir dinin mensubuyuz. illa pislik aramayın her şeyin altında.
Her şey açık sanırım.
Büyük harflerle yazmanın internet jargonunda bağırmak olduğunu bilmeyen yetişkinlerdir. Bunu bilmemek bir eksiklik değildir, zira o insanların bazı ergenler gibi hayatlarını bilgisayar başında geçirmiyorlar. Kimileri ev bakıyor kimileriyse evi geçindiriyor. Çok zorunda gidiyorsa sohbetten hiç rencide etmeden durumu açıklayabilirsin eminim ki kimse ısrar etmeyecektir.
Hatta kanımca o insanlar büyük harfle yazmanın daha samimi imaj verdiğini düşünüyor olabilirler. bence bu iyi bir niyettir, lütfen saygı.
Sanıldığı gibi islam dininin kadınları aşağılaması değildir.
Din tebliğ etmek hele ki öyle bir zamanda çok ciddi güçlüklere katlanmayı gerektirecektir. işkenceler, hor görülmeler, ambargolar vb. bir sürü güçlük söz konusu olacaktır.
Dolayısıyla kadınların fiziksel ve sinirsel dayanıklıklarının eşikleri erkeklere göre daha düşüktür. (Not: Burada özel eğitim almış kadın ajanlardan bahsetmiyoruz. Lütfen sağduyulu olalım, standart bir erkek ve kadını kıyaslıyoruz.)
Aynı zamanda kadın fizyolojisinin her ay belli zamanlarda ibadetlerini yerine getiremeyecek olması da dinin tebliğini inanılmaz zorlaştıracaktır. Dini öğrenmek için gidiyorsunuz ancak size fizyolojik sebeplerle uygulamalı gösteremeyen bir elçi var. Zor değil mi?
Dolayısıyla peygamberler erkekler arasından gönderilmiştir.
Bir de gelip bana kimse "hadi ordan bariz aşağılama var" demesin:
Sadece bir örnek: Cennet annelerin ayakları altındadır. (Sağduyusu olmayanlar için, anneler kadındır.)
islam dini hakkında hiçbir fikri olmayan insanların islam dinine çamur atmak için uydurduğu tonlarca yalandan bir tanesi. Lütfen kanmayınız, aldırmayınız.
Eğer islam dinine inanan biriyseniz biliniz ki Allah insani bir varlık değildir, insan aklı onu idrak edemez, doğmamıştır, doğurulmamıştır, sınırsız güç sahibidir.
Eğer islam dinine inanmayan biriyseniz lütfen insanların inançlarına saygı gösterin ve inanmadığınız bir de üstüne üstelik hiçbir şey bilmediğiniz belli olan dinime çamur atmayınız.
durkheim'in en çarpıcı analizidir diye anlatılır. Bence o kadar çarpıcı değildir ama madem bize anlatıldı, biz de paylaşalım en bariz kısmını.
Durkheim'a göre intihar kendisine kadar bireysel olarak değerlendirilmiştir ama bu yanlıştır. intihar aslında sosyolojik bir olaydır.
Durkheim'da 4 tip intihar vardır:
Bireysel intihar: Topluma girmek istiyorum ama giremiyorum. intihar ediyorum.
Özgecil intihar: Topluma o kadar giriyorum ki kendimi kaybediyorum. Toplum için intihar ediyorum.
Anomik intihar: Dünya beni anlamıyor. Toplum bana bekleneni vermiyor. Yine intihar ediyorum.
Kadercil intihar: Ben bu dünyaya bir amaç için gönderilmişim. Onu gerçekleştirmek için intihar ediyorum.
Kısacası Durkheim'da canım sıkıldıkça intihar ediyorum.
En özet haliyle Amerikan askerinin insanlıktan çıktığının bir başka göstergesidir.
Ve tabi Amerika'nın hala insan haklarının, insancıl hukukun, savaş hukukunun garantörü gibi gözüktüğü bir dönemde, her ne kadar rakip güçleri artsa da hala abi olduğu dönemde büyüklerimizden Amerikaya yakışcak bir söz var: ben sana vali olamazsın demedim adam olamazsın dedim
Yanlış önermedir.
Zira starbucks ücreti tartışmalı da olsa size gerçek kahve verir. Lakin nescafe denen şey bildiğin sahtedir. O şeye kahve demeye bin şahit gerektir.
Yıllarca nescafeyi kahve diye içen bir insan olarak bunu söylemek kendimi bana nankör hissettiriyor ama frenchpressle olan yakınlaşmam sonrasında sadece Türk kahvesin yaptığım zamanlarda değil her an çekilmiş kahve içebildiğim gerçek kahve tadına artık daha aşinayım, fark çok bariz.
Çocuklukta istediği oyuncağı alamayan çocuğun psikolojisidir.
1.sınıfta harfleri çözemeyen öğrenci psikolojisidir.
ilkokulda ödevi olan öğrenci psikolojisidir.
Ortaokulda SBS'lerle yırtınan öğrenci psikolojisidir.
Lisede YGS ile dertlenen LYS ile hayattan soğan öğrenci psikolojisidir.
Üniversitenin ilk günü aslında hayalindekinyle alakası olmayan bir yere geldiğini anlayan öğrenci psikolojisidir.
Vizelerde insani ihtiyaçların minimuma indiği, finallerde insanlıktan çıkıldığı zamanlarda sabahlayan öğrencinin psikolojisidir.
Mezun olduktan sonra iş bulamayınca yıllarca kendini kandırdığını anlayan insanın psikolojisidir.
iş bulunca para kazanma uğruna kendini paralayan, yoğunluktan kendine vakit ayıramayan insanın psikolojisidir.
Kısacası doğduğu andan öldüğü ana kadar herhangi bir insanın olası psikolojisidir.
Bir insanın hem Peygamberimizi hem de Mustafa Kemal atatürk'ü aynı anda sevebileceğini o küçük aklına sokmayı beceremeyen zihniyetin gereksiz kıyası. Sanki birini seven diğerine düşman olmak zorunda. Ve sanki ikisi aynı alanda etkili oldular. Sağduyu denen bir şey var arkadaşım.
yaptığı hataların üzüntüsünden kaçmak için o bitmeden yenisine başlamak
Daha geniş bir süreç isterseniz:
ilişkiye başlamak.
başladıysa bitirmemek.
bitirmediyse yüz vermek.
yüz verdiyse ölçüyü kaçırmak.
ölçüyü kaçırdıysa bunu açıkça söylememek.
açıkça konuşmayınca kavgalardan da kaçmak.
kavgalardan bıkınca ayrılmak yerine yeni ilişkiye başlamak.
(bkz: kısır döngü)
Gereksiz kıyastır.
ikisi de kendi çapında tatlardır.
Çikolata bence apayrı bir tat olduğu için tercih yapacak olsam nutella benim tercihim olurdu ama dediğim gibi gereksizdir çünkü neden birinden vazgeçmem gerektiğini hala anlayamadım.
ikisini de ayrı ayrı ekmeğime sürerim. ikisini de yerim. Keyfime de bakarım.
ilyas Salman'ın anca grupfoni, trendyol gibi kampanya msnysğı alışveriş sitelerinden yakalayabileceği imkandır.
Zira 1 milyon, yıkıcı psikolojik etkileri olan böyle bir eylem için azdır.
Biraz sonra başına geleceklerden habersiz oyunun keyfini çıkarmaya çalışan erkektir.
En sallamıyorum diyeni bile hatun kişinin malum zehir dolu mesajları karşısında keyifsiz duruma düşer.
Kim mutlu olur? Bence hiç kimse.
Kim tatmin olur? Hatun kişi.
Doğru mudur? Kesinlikle hayır.
Etiketi manevi anlamda alırsak uygulamada geniş ama pratikte anlaşılamayacak şeydir.
Söyledikleri lafların nereye gideceğini tahmin edemeyen bünyelerin düşüncesiz davranışlarıdır.
Özellikle şu zamanda örneklerini çokça görüyoruz, maşallah her şey bir etiket kriteri olmuş.
Radikal okuyorsan solcusun, zaman okuyorsan dincisin.
Atatürk dersen kemalistsin, demezsen bölücüsün.
Camiye girsen cemaatçisin, girmezsen dinsiz komünistsin.
Askeri savunsan darbecisin, savunmasan vatan hainisin.
Lakin ota boka, bütün insanlara en ufak davranışları sebebiyle etiket yapıştıran insanların 2dk soluklanıp da düşünmesi gerekir: "2 gün sonra benim hiç bir amaç gütmeden yaptığım bir davranışa da çok alakasız bir etiket yapıştırılırsa ben naparım?"
Yok işte, insanoğlu bu, ne olacağım demiyor, beni sevmeyen ölsün benden olmayan sürülsün diyor.
Hamilelikteki göbeğin şişmesini kilo almak olarak görüp estetik kaygılarla hayatı kendine zindan eden zihniyetin yakınmasıdır, kanımca yanlıştır.
Burada yakışma faktörünü de açmak gerek, evet kadınlara seks objesi olarak bakan zihniyettenseniz beğenmeyebilirsiniz normaldir. Ama ben hamile olan kadının hep yüzünde bir aydınlanma olduğuna, daha tatlı, daha sevecen görünmeye başladığına inanırım. Kaldı ki hamileliğin hormonal etkileri de bu yöndedir, hatun kişi daha bir duygusallaşır, daha anacıl olur vb. Yani evet görüntü olarak daha az estetik görünüyor olabilirler ama dünyaya gelmek üzere olan tatlı şey, bu tatlılığını genelde annneye yansıtır, illa ki istisnaları olacaktır ancak genel durum bence kötü olmaktan uzak.
Kadınların haklarını savunuyorum sanarken yanlışlıkla "bizim de onlardan farkımız yok" önermesi ortaya sürerek haklıyken haksız duruma düşen bir hatun kişinin yakınmasıdır.
Her facebook kullanan dişinin kaşar olmasında olduğu gibi bu da yanlış bir önermedir.
Yanlış önermedir. Zira bir kişinin arkadaş listesi kaşar kaynıyor diye ya da bir kişi kaşarları seçerek ekliyor ve facebook'u abazan emellerine alet ediyor diye facebook kaşar yuvası olarak tanımlanamaz.
Facebook senin niyetin düzün olduktan sonra bayanlarla da çok aklı selim amaçlar için kullanılabilir. Örnek istersen mesleki tartışmalar, uzak olduğun annenle-kız kardeşinle görüşmen, kız arkadaşlarınla zaman zaman muhabbet etmen zaman zaman dertleşmen zaman zamansa onlardan haberdar olabilmen bunlardan sadece bir kaçı. Kız kardeşinin, annesinin, kız kuzenlerinin dahi facebook'ta kaşarlık için var olduğunu düşünenler içinse sadece üzülürüm.
Bir de unutmadan (bkz: dervişin fikri neyse zikri de odur)
Geçmişe bakınca hissedilen olgudur lakin bir realite değildir çünkü geçen zamanın aksine geçmekte olan zaman tamamıyla göreceli bir hıza sahiptir.
Şöyle ki şu an mutluysanız ya da ucunda mutsuzluk varsa zaman çok hızlı geçerken mutsuzsanız ve mutlu olmak için beklediğiniz bir şey varsa zaman geçmek bilmez.
Ama dediğim gibi geçmişe baktığınızda hepsi çok hızlı geçmiş gözükür.
Olmayandır.
Ölen insana hapis cezası veren bir adalet sistemi yoktur. Mevcut adalet sistemini, ölen insana hapis cezası verecek kadar yanlış anlayan, hukuktan anlamayan yargıçlar vardır.