Öyle değil midir? Her şey bir sonucun namludan çıkışıdır. Bitişe yetişmek içilen koşulan bir yarıştır. Bir başlangıç ve bir de bitiş vardır kafalarda. Onca arada olan biten siliktir. Olanlar hiçliğe yarışır sizse sonunuza koşarsınız.
Ölmek için doğrarız. En basitinden ölümü kabullenen doğmaya hak kazanmıştır. Bitirmek için başlamıştır.
Severiz terk etmek için, severiz terk edilmek için, severiz ölüp gittiğini görmek için, severiz can çekişirken yanımızda kalaması için, ama ne olursa, nasıl olursa olsun bitişler için.
Bitirmek ama nasıl? Bu da önemlidir. Ama bizler arada yaşananları sildiğimiz gibi, kalitesinide sileriz nasıl yaşanmış olması gerektiğinin.
Gül kerameti kendinden fazla bir çiçektir. Hele ki gelincik tarlalarından ayrılıp onların arasına düşmüş gelincik ne acınılası bir haldedir. Gelincik tarlasında hepsi nazende rüzgarla salınıp dururken daha asil daha nazenin görünürler. Ama güllerin arasında yapayanlız kalmış gelincik öylemidir. Asaleti silinmiş ucuzlaşmıştır, onların yanında adeta. Nazeninliğinin yerini artık basitlik almıştır güllerin yanında. Ne özgürdür, ne nazenin, nede asil hepsi elinden gitmiş yalınlaşmıştır güllerin arasına düşünce...
Ustasından yendiğinde acayip zevkle mideye yollanan bir tatlıdır. Tipi garip gelebilir ilk etapta. O kadar kaymağı bana sıvarsan ohooo demeden tüketilmesi tavsiye olunur*
+Kadrolu sokak yürüyücüsü olan tipler. Bunlar üzerinize üzerinize yürürler. Örneğin kamyon şöförlerinin küçük araçların üzerine üzerine kamyon sürdüğü gibi,
-Sağa sola bakına bakına gittiği yolu unutanlar. Bunlarda araba kullanırken direğe bindiren tipler gibidir, bir anda bakımırken sizi fark etmeyip tepenize çıkarlar,
+Kesilecek hiçbir hatunu kaçırmayan tipler. Avcı şahinler gibidirler kimse kaçmaz gözlerinden,
-Efendi gibi yoluna devam eden sosyal saygısı olan tipler. Yolda en korkulmayacak tipler bunlardır, kibarca yol verir ezmedikleri gibi başkaları tarafından ezilmektende korurlar sizi. Kurallara saygılı şöförler gibi.
Yaya trafiğinin taşıt trafiğinden çok bir farkı yok görüldüğü gibi...
+ Birgün kuduz olursam demek böyle görüneceğim,
- Kudurursam ısıracaklarımın listesini yapmalıyım,
+ Yarın işe giderken ne giysem acaba,
- Vay be dişlere bak ne biçim ısırılır bunlarla hır! ne korkmuştur benden lokmalar,
+ Diş fırçalamak hijyenik ama kusturucu bir işlem olmaktan ne zaman çıkacak acaba,
- Eskiden ne yapıyorlardı acaba
+ 1700 yüzyıl şövalyesi gibiyim maşallah şakada şukada sallıyorum şişimi kılıç gibi,
- Ah! şimdi sinilerimi bozan şu adi şurada olacaktı nasıl saplardım şu şişi karnına karnına,
+ iki düz bir ters model karışmasın şekerim! sabaha kadar ör, akşama kadar sök ondan sonra,
- Bundan sonra sinirlenmeyeceğim, evin bir odası kazakla doldu yauw,
+ Zamanında ekskrimi bırakmayacaktım bak içimdeki ukte hala geçmedi! evvet şimdi bir flaş atak ve kazak bitti,
Korkunç bir durumdur. Sapasağlam yolcu ettiğiniz aile bireyi ( baba, kardeş, vs ) eve bir dönüyor ki ağız burun kanlar içinde. Bide kendine yedirememiş ev ahalisinden gizlenerek yüzünü gözünü temizlemeye çalışıyor, birden olayı bir fark ediyorsunuz ki kan beyninize sıçrıyor. Tekasa mı burası, kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz, adam mı bular şeklinde sıranalıp giden fikirler altında eziliyor bir taraftan da yardım etmeye girişiyorsunuz.
Çevreniz küheylan beyleri, mafya babaları, alçak dağları yarattığını sanan adamlar, ahlaksızlar, şerefsizler vs ile doluymuş ve siz irkilerek bunu fark ediyorsunuz.
Sebepsiz yere, incir çekirdeğini dolmaz sebeplerin bahane edilmesiyle yapılan sataşmalar, sonucu paraya, güce ve köpek sürüsü gibi çok olmaları sebebine dayanarak ailenizden biri dayak yemiş bir şekilde eve dönüyor.Dayak yiyen babanızsa o aşşağılık heriflerin yaşını başını almış adama nasıl el kaldırdıklarını aklınız almıyor. Öfke krizine giriyorsunuz. Yapılacak bişey yok elinize geçirseniz yaptıklarını ödeteceksiniz ama karanlık sokaktaki mechul heriflere ulaşılamıyor çaresiz Allah'a havale ediyorsunuz. Olay cerayan ederken etraftaki seyirci dilsiz şeytanlara siniz oluyorsunuz, ama yine çaresiz onlarda bu iğrençliklerinin hakkını almıyorlar ve aile büyüğünüzün yediği sopa yanına kar kalıyor.
Sonuç bu toplum nereye gidiyor? Yap et yanına kalsın mazluk yine tırmalasın.
