bankası adlı filmini beklerken bir haftada yazıp 14 günde de çektiği yeni filmi güneşin oğlu fikret bey isimli filmiyle sürpriz yapan yönetmen. kadrosunda haluk bilginer, özgü namal, bülent emin yarar ve hümeyra gibi önemli isimler olduğunu ve de oldukça düşük bir bütçeyle çekildiğinin haberini aldık. kasımda 70 kopya ile vizyonda olacakmış.
bir reklam filmi için oyuncu aranmaktadır. oyuncu adayları içeri teker teker alınır, isim yaş boy deneyim gibi bilgilerin kayıtları alınır, çekimleri yapılır, bir sonraki aşamaya kadar hoşçakalın denir. bir adayı cast odasından çıkarırken bir diğeri girer. kaydını almak üzere şahıs çağırılır.
psycho : isminiz?
ajdar : ... !
psycho : (kendisine anlamsız bakan adama duymadı zannederek) isminiz?
ajdar : (bağırarak) sen benle dalga mı geçiyorsun?
psycho : hö?!
ajdar : (bağırarak) sen benim kim olduğumu biliyor musun? ne biçim bir saygısızlıktır bu bik bik..
psycho : görüşme istiyorsanız isminizi ve diğer bilgilerinizi söylemek zorundasınız.
ajdar : (delirmiş) ben başrolüm tamam mı ben başrolüm!!
psycho : öyle mi? benim haberim yok kusura bakmayın. nerde başroldünüz?
ajdar : seda sayan showda iki kez başroldüm bir kere de hülya avşar showda.
psycho : (jeton düşmüş) hmm anlıyorum.
sonrasında gerekli ayar verilir**. odadan çıkarken ajdar olduğu sonrada öğrenilen adam aslandan yavru kediye dönen edasıyla ;
ajdar : buraya gelirken yanlışlıkla yan bahçeye girdim. yanlış anlaşılmasın. halkımın beni yanlış anlamasını istemem. halkımdan özür dileyin lütfen benim adıma.
psycho : ?!!
sonuç : kendisi yaklaşık 20 dakikalığına hayatımı zehir etmiş, medya maymunu değil gerçekten kişilik ve davranış bozukluğu olan, psikolojik olarak tedavi edilmesi gereken biridir.
eski sayılarını dönüp dönüp okuduğum, türk mizah dergilerinin en önemli ilk adımlarından biri olan, fiyatının yazdığı yerde turgut özal kafaları bulunan ve fiyatını 10 turgut = 100 tl olarak ifade eden, kendi halinde bir mizah dergisidir.
marmara üniversitesi haydarpaşa kampüsü kapı girişinde beş dakika durmanız dahilinde pek çoğuna rastalayabileceğiniz öğrencidir. takım kıyafetli , etrafına ciddi bakışlar atan, okula eşofmanla gelmiş insanları baştan aşağı süzen bu öğrencilerin uzun bir süre öğretim üyesi olduklarını düşünebilirsiniz.kendileri genelde hukuk okumakla birlikte siyasal bilimler okuyanlarda da benzer tarzlar görülmektedir.
1973 doğumlu, ilk olarak odtü makina mühendisliği okuyup bir yıl kadar da mühendis olarak çalışmış, okul döneminde kredi tamamlamak için jazz dersleri almış ve müzik ile daha içli dışlı olmak için istanbul üniversitesi devlet konservatuvarı opera şan bölümüne girmiş ve de bitirmiş, çok sevdiği oyunculuğa şahika tekand stüdyo oyuncuları ile bir sene çalışarak başlamış, sonrasında ayla algan ile devam etmiş, geçen sene devlet tiyatrolarında oynayan dünyanın ortasında bir yer adlı tiyatro oyununda hem oyuncu hem de solist olarak yer almış, zaman zaman jazz grubuyla birlikte çeşitli mekanlarda izlenen, muhteşem ses, kişilik, yetenek ve güzellik kombinasyonuna sahip, albümü merakla beklenen, beklenirken de myspace sayfasındaki tek cover şarkısı dinlenerek avunulan müzisyen, oyuncu.
her biri ayrı ayrı doğru görülen fakat görünürde çelişkiyle sonuçlanan bir veya birden fazla önermeden oluşur. arada bir beyne iyi gelir ancak abartılmaması gerekir. örnek vermek gerekirse ; karşı konulamaz bir kuvvet, kımıldatılamaz bir kütle ile karşılaşınca ne olur? bu bir paradokstur çünkü karşı konulamaz bir kuvvet kımıldatılamaz kütleyi kımıldatırsa o kütle kımıldatılamaz olmaktan çıkar ya da tersi halinde kuvvet karşı konulamazlığını yitirir. teorik olarak bu kütle ve kuvvetin varlığı mümkündür ancak farklı dünyalarda olmaları, çakışmamaları gerekir. mantıksal olarak böyle. fiziksel açıklaması ise; karşı konulamaz kuvvetin hareketi sınırsız enerji demektir. enerji de kütleye dönüşebildiğinden sınırsız enerji sınırsız kütle anlamına gelir ki bu kütle kendi üzerine çökmeye mahkumdur ve karadelik oluşturur. kımıldatılamaz kütle de aynı mantıkla bir karadeliktir. iki karadelik karşılaşırsa tek bir karadelik olurlar. *
adobe tarafından üretilen, pek çok türk klibinde programın oldukça iyi olmasına rağmen nasıl becerdikleri anlamlandırılamayan dandik kullanımlarını görebileceğiniz film efekti programıdır. yeni başlayanlar programı montaj programı zannetmekle hata yaparlar montaj açısından işlevsel değildir. asıl amacı filme gerekli görsel çekidüzenin verilmesi ve efektlerin yapılmasıdır. bu amaçla filminizin color correction, rotoscoping, keying vs işlemlerini yapabileceğiniz gibi sahip olduğu kullanışlı 2d, 3d ve motion araçları sayesinde filminize ek olarak kullanabileceğiniz ek görüntüleri hazırlamanızı sağlar. programa çabuk adapte olabilmek ve kolay kullanabilmek için layer sistemini, keyframes ve composite mantığını ve en önemlisi de mask olayını bilmek programda ustalaşma yolunda işinizi kolaylaştıracak en önemli öğelerdir. ayrıca program içerisinde çok ayrıntılı olmasa da audio efektleri de yapılabilmektedir ama bu iş için eskiden cool edit pro olarak bilinen şimdilerde ise adobe'un satın almasıyla audition olarak ismi değişen bir program mevcuttur.
iki haneli yaşlara geçtiğiniz dönemlerde hepsini döküp yenisiyle değiştiren normal insan bünyesine rağmen halen dökemediğim birkaçına sahip olduğum, ilk döktüklerimi de çokomilk almak için kantin sırasında beklerken yediğim bir yumruk sayesinde kaybettiğim, bir hafta travma yaşamama neden olmuş diş grubu.
güzelliği sarışın renkli gözlü yuvarlak hatlı olmak, abartılar içindeki oyuncu ve müzisyenlerden etkilenip fazlasıyla seksi olmakla bağdaştıran ülkem evladının yadırgadığı, aslında gayet güzel ve en önemlisi de doğal olan kadın.
öğrenci denilen kişilerin fazla eşya sahibi olmamalarından ve var olan eşyaların ikinci elden alınmalarından dolayı parçalanıp taşınmasının kolay olmasından dolayı, hele de imece ruhuna sahip öğrenci diğer şahıslara arkadaş sıfatıyla sahipseniz nispeten rahat olan, ancak asansörsüz evde beş ve üzeri katlarda oturan kişilerle arkadaşlık edilmemesini gerektiren eylem.
gelmiş geçmiş en büyük origami ustası sayılan, binlerce yeni model üretip açtığı sergilerle insanları büyüleyerek avrupa ve amerikanın origamiye ilgisini uyandırmış, konuyla alakalı kitaplar yazmış, çocukluğundan beri origami hastası olan, yeteneğiyle kıskançlıktan adamı hasta edebilecek potansiyeli olan japon origami sanatçısı.
kağıdı bulup beş yüz yıl boyunca herkesten saklayıp kaçıran çinlilerin, kağıt sırrını japonyaya kendi budist rahiplerinden biri tarafından sızdırılmasıyla aynı dönemde doğan kağıt katlama sanatı. japoncada katlamak anlamına gelen oru kelimesi ile kağıt anlamına gelen kami sözcüğünün birleşmesi sonucu ismi oluşur. japonlar bu sanatı icat ettikten sonra herkesin yapabileceğini farketmeleriyle beraber iyi bir eğitim aracı da olacağını düşünerek 1868 - 1912 yılları arasında anaokullarda ve ilkokullarda eğitim amacıyla kullanmışlar. avrupa ve abd'de ise halen matematiksel düşüncenin gelişimine katkısını, yaratıcılıklarını, belleklerini ve konsantrasyonlarını geliştiren bir sanat olarak eğitimde kullanılıyormuş. çocukluğundan beri origamiyle uğraşan yoşizava gelmiş geçmiş en büyük origami ustası kabul edilir ki kendisi yaratıcı origami denilen akımı kurmuş ve 1930 yılından bu yana binlerce yeni model yaratmıştır. zamanında trt'de de origami ile ilgili bir program yayınlanır, her seferinde elimize kağıdı ve cetvelimizi alır kendimizi program sunucusuyla yarıştırırdık. çocukluktan gelen ilgi alakayı ilerki yaşlarda değerlendirip pek çok kağıdı sanat adına kullandıktan sonra en son trex ve jedi master yoda'yı yapıp tam usta ilan edecekken kendimi üç boyutlu origami diye bir şeyi icat edilmiş ve delirmeme neden olmuşlardır.