t1: karşısındakini tartıp anlamayacağına kanaat getirip susmaktansa geçiştiren insandır.
t2: kendisini anlamayacağını bildiği için boşa yorulmayı tercih etmeyen insandır.
t3: konuşarak sesli şekilde sorunlarla yüzleşmeye hazır olmayan insandır.
tarifi zor his. milyon duygunun yaşandığı an. bir yanın buz gibi soğuk, bir yanın alev alev içindeki yangınla. bu kadar zıt duygular içinde ne yapacağını bilmiyorsun. allah kimseye çok sevdiği insanın erken ölümünü göstermesin.
tam 1 hafta sonra babamın ilk ölüm yıldönümü olacak. onsuz olmak hayatımın en zor sınavı. canım babam her zaman benimlesin. ben senden razıyım. mekanın cennet olsun.
tanım: 1 Temmuz itibariyle başlamış, Ali ihsan Varol'un en yeni yarışma programı.
kelime oyununun ibrahim selim tarafından katledilmesinden sonra youtubedaki dağarcık düellosunun benzerini formata dönüştürüp kanala satmayı becerebilmiş kelime ustası beyefendi.
Baktım kimse başlık açmamış, yapıştırdım kamu hizmetini.
ps: ayrıca bugün 19.45'te yayınlanacak olan bölümde zat-ı halim bulunuyor ehe. swh
Yine bazı troller canlandırmış başlığı. Senelerdir şu sözlükteyim, hep ara ara şu başlık canlanır troller tarafından. Bu kadar eksiyi yiyip banlanmayı seviyorlar herhalde. Nasıl düşünürken beyniyle düşünmüyorsa aradığı kadında da öncelikle beyin, zeka vs değil bekarete bakar bu troller. Aman diyim kızlar uzak durun, pişmanlıktır. Dokunsan altından başka aldatılma problemleri çıkar bunların. Kimseye güvenmez, o yüzden bakire kadın arar ama evlenene kadar da yatmadık kadın bırakmaz.
Tanım: Arkaya bakmadan koşularak kaçılacak tiplerin açtığı-canlandırdığı boş başlıktır.
Kargacık burgacık küçücük evleri dizayn edebilmeleriyle ünlü ve her gezişimde başlarda beni mest edip sonlara doğru yeter artık çıkalım şurdan diyerek yükseldiğim mağaza zinciri.
Bir küçük tespit: küçük evleri bu kadar kullanışlı yapmalarının ardındaki sırrın duvarları kullanarak raf sistemini yaygınlaştırmaları olduğunu düşünmekteyim. iç mimar olanlar varsa bu tespitimin haklı olup olmadığı konusunda fikir beyan edebilir.
kaybolan çocukların cesedinin bulunduğu ülkede taylanddaki mucizenin beni oldukça mutlu ettiğini söyleyerek başlamak istiyorum lafa.
günler sonra bulunarak hiçbirisinin başına bir şey gelmemiş olması ve kısıldıkları o alanda dahi yaşamayı başarabildikleri için şanslılar. ama onun dışında ilk bulunduklarında kurtarılmalarının aylar alacağı söylenmişti bu da çok uzun bir süre açlıkla ve doğa koşullarıyla mücadele konusunda başarılı olamayabilirlerdi. Bugün itibariyle operasyonun başlatılması ve uzman dalgıçlar tarafından bölgeye ulaşılarak çocukların kurtarılacak olması güzel gelişme. o kadar çocuğun ailesi de böylelikle ruhen çok daha az yara alarak hayatlarına devam edecekler.
ülkemiz için de böyle deneyimli kurtarma ekiplerinin oluşturularak kaybolan çocukların daha çabuk bulunması dileğiyle.
Çiftçilikle uğraşan bir insan basiretli bir tacirin öngörme kabiliyetine sahip değildir. Kütahya adli makamları bu soruşturmayla uğraşmak istemedilerse ülkede adaleti sağlayacak başka illere devretselermiş görevlerini. Açıkça görevi suistimal suçudur bu. Kyok’a itiraz edilmeli.
Ya aklım almıyor Kütahya’daki herkes mi eğitim görmüş de yatırdığı paranın beklentisine girmeyecek? Sadece Kütahya özelinde değil, başka illerde de bu gibi durumlar olamaz mı? Nasıl bir karar bu?
Ülkede çiftçinin ne kadar kazandığı malum eline üç beş ne geçerse. Hava kötü olur hasadı verimli olmaz, sel olur hasat çürür. Bu ülkenin kahrını çeken insanlardır çiftçiler. Adaleti yerine getirmek istemeyen ve aynı zamanda da acımasız bi yargı sistemi.
Not: kütahyalı, çiftlikbank mağduru ya da çiftçilikle uğraşan biri değilim. Sadece hukukçuyum.
Kendimi bildim bileli olduğum yer. Ama artık insanlar yüzünden eski halinden eser yok, mecburen gidip geldiğim bir yer haline dönüştü. Evim olmasa gidip uğramak aklıma gelmez. O derece yani.
Onlar da kendilerine emredilen şeyi yapıyor, ekmeğini bu şekilde kazanacaksa bunu yapıyor, meraklı değildir kimse bu kadar bir diğerinin kıçına girmeye. Ben bir satış elemanı değilim ama farklı perspektiften bakıp empati kurunca bunun o kadar da sinir bozucu bir şey olmadığını düşünüyorum. Hepimiz ekmeğimizi kazanmak için istemediğimiz emirleri uygulamak zorunda kalabiliyoruz bazı durumlarda.
Ama kabul bazen stres verici bir durum oluyor. Sanki hırsızmışım gibi üstümde baskı kuruluyor gibi hissediyorum.
Müzikalite olarak ikisinin de yerlerde olduğunu düşünürsek, versusa sadece güzellik, havalılık, fizik vs açılarından bakmak gerekir. Bir galip çıkacaksa o da Ayşe hatun önaldır.
Edit: tIraş köpüğü güzelleştiriyor mu diye soran birisi olmuş, sakalsız olmaktan bahsediyorum, kimine göre hoş gelir hani, nasıl bazılarınız makyajsız doğal güzellikte kız seviyorsanız. Bir de makyaj malzemelerinin yenmesi kadar saçma bir konu varken benim şu tıraş köpüğü muhabbetinin konuşulması komik olmuş.
Zeki kadın sadece duygusal veya fitne fesatlıkta başarılı olan kadın demek değildir. Erkeğini kullanan veya kendini zekice erkeğine kullandırtan kadınların zekası elbette ki tartışılmaz, zeki olduklarını söyleyebilirim.
Ancak burada tartışılması gereken şey şu, entryleri okurken asla bir newton, graham bell veya tesla çıkmamıştır deniyor, bunu kesinlikle reddediyorum. Çevrem tarafından asla feminist bilinmedim, öyle de değilim zaten, ama araştırmayan ve bilmeyen insanlara tahammülüm Yok ve doğrusunu elimden geldiğince göstermek isterim.
Şöyle ki, Marie Curie aslen Polonyalı ancak çok başarılı bir kimyagerdir. iki farklı dalda Nobel kazanan tek insan ve bu ödülü alan ilk kadın olan Marie Curie, uranyumla yaptığı deneyler sonucu radyoaktiviteyi keşfeden, bugün tıpta kullanılan radyoloji ekipmanlarının geliştirilmesini sağlayan bir bilim insanı. Çalışmaları sonucu maruz kaldığı radyoaktive nedeniyle kansere yakalanan ve hayatını kaybeden Curie “bilim için ölen kadın” olarak anılıyor.
Josephine Cochrane, hizmetlisi bulaşık yıkarken en sevdiği porselen takımını kırdığında sinirlenip bulaşık makinesini icat etmiştir. Bugün bekar evlerinde veya annelerimiz tarafından en çok kullanılan ev aletlerindendir.
Grace Hopper, bilgisayarların anası olarak bilinen mucit kadın. Harvard'da 2.dünya savaşından sonra ilk zengin donanımlı bilgisayarı geliştirmek için çalışmış. Dr. Hopper ayrıca, yazıyı bilgisayar diline çeviren “compiler” donanımının da yaratıcısı. Bilgisayar problemleri için söylenen “bug” sözcüğü ve COBOL isimli kullanıcı dostu ticari bilgisayar yazılımında da Hooper’ın imzası bulunuyor. Öldükten sonra bile ödül almaya devam etmiş ve sayısız ödüle sahiptir.
Mary Anderson, 1903 yılında karlı ve yağmurlu yollarda yol güvenliğini sağlamak için araba camı sileceğini icat etti. Bugün arabalarınızda silecekler varsa yine bir kadına borçluyuz.
Hedy Lamarr, gizli iletişim sistemlerini icat etmiştir. 1941 yılında patenti alınmış olan “Gizli iletişim Sistemleri”, radyo dalgalarıyla gönderilen gizli mesajları koruyan bir kodla dalgaları manipüle etmek için tasarlanmıştır.
Stephanie Kwolek, Kevlar denen sert ve dayanıklı, günümüzde kurşungeçirmez yeleklerin yapımında kullanılan materyalin mucidi. 1963’te malzemenin yapısını oluşturan molekül dizilimini üretmiş.
Dr. Maria Telkes, ilk ev güneş enerji sistemlerinin yaratıcısı olan biyofizikçidir.
Hypatia, tarihte bilinen ilk kadın matematikçi. iskenderiye’li matematikçi Theon’un kızıdır. Tıp ve astronomi üzerine yaptığı çalışmalarla bilinir. Ayrıca felsefe üzerine yaptığı çalışmalar ve ortaya koyduğu görüşlerle tarihin ilk kadın filozofu olarak da tanınır. Pagan inançlara sahip olduğu için kilise tarafından öldürülmüştür.
Rosalind Franklin, ingiliz bilim insanı Rosalind Franklin moleküler biyolojinin önde gelen isimlerinden biriydi. Franklin DNA’nın yapısının çözülmesi üzerine yaptığı araştırmalarla biliniyor.
Daha bunun gibi sayısız örnek var, istersem burda sonsuz karakterli entry de girebilirim. Bilim dünyasına kadınların zekalarıyla müthiş katkılar yaptığı gözler önüne serilmiştir umarım.
Eğer islam şiddet dini değilse ortada büyük bir yanlış anlaşılma var. Ufacık(!) bir yanlış anlamadan dolayı oramızda buramızda bomba patlıyor, yetmezmiş gibi dünya çapına yayılıyor.
Zaten o terör örgütlerinde de sahte müslümanlar Yok mu, her şeyi Allah peygamber aşkına yapıyoruz diyip Allahüekber diyerek kendilerini patlatmıyorlar mı? Kim islamı doğru biliyor kim yanlış biliyor tartışmaya gerek Yok, en iyisini Allah bilir.
Sadece bununla da kalmıyor, terör eylemi olarak değil bir de kadına ve çocuğa şiddet, tecavüz olayları var. Terörizm dünya çapında sorgulanması gereken bir olay, kişilik veya din değil daha çok siyaset bakımından sorgulanmalı, ancak tecavüz ve dayak insanın içindeki pisliğin ortaya çıkması. Ne kadar yıkansa da çıkacak bir leke değil, ruhuna işlemiş.
Bana dayak cennetten çıkmadır demeyin, yıl olmuş 2017 neyin ilkelliği diye sorarım.
islamın şiddet dini olmadığını bilenler bunlardan birini yaptığında vicdanı ne denli rahat olabilir? işte bunun da sorgulanması gerek. Şiddet sonrası egosunu beslemiş bir şekilde kendinden memnun olacaksa o kişinin müslüman olduğuna beni kimse inandıramaz bunu da söyliyim.
Radikal islamcı olduğu belirlenen 52 yaşında bir adam tutuklandı. Cübbesi falan var böyle sakallı falan. islamofobyanın gelişmesi ve tüm dünyayı ele geçirmesi tesadüfi ya da keyfi değil anlayın bunu. iki kesim var biri dinini din gibi yaşayan, bir de bunlar var kendileri gibi olmayanı kafadan eleyip hiç acımadan öldürenler. islamda öldürmek mi var, şu saldırının haklı olduğunu kim kalkıp söyleyebilir? Bir de atıp tutmuş insanlar burda, yok zerre üzülmedik bilmem ne. insan ölüyor insan, terörü desteklemiş Yok silah vermiş Yok ingiltere'yi sevmem vs. bu bahanelerle yapılan saldırı kendi kafanızda meşrulaşmış olabilir, ama hümanizm denilen şey kalmamış dünyada zor yollardan öğreniyorsun.