güzel sorudur, anlamlı sorudur. netekim sahip olunan değer yargıları teker teker gitmekte, insanı ayakta tutan, ruhunu doyuran eylemler yerini sanal ve yapay dünyaya bırakmakta, iletişim azalmakta, bireysellik artmakta ve daha sayılacak nice mutluluk getirecek eylem törpülenmektedir. vahimdir vahim..
Üniversitede kişilik kuramları dersi ödevimin konusuydu bu hatun. Psikanalitik kuram çerçevesinde mazisini irdelemiştim. Tam bir vakadır kendisi netekim. Daha derin araştırmalı, farklı perspektiflerden, farklı kuramlarla da incelenmelidir...
garip bir şekilde içimdeki sosyal kelebeği yeniden uçuran dizi... Örneğin, metropolde yaşamak istiyor, arkadaş grubumla iş çıkışı takılmak, içmek, gezmek, aktivite yapmak, mümkünse içinden biriyle yiyişip daha sonra hiçbir şey yokmuş gibi devam etmek, arkadaşlarının istek ve duygularına duyarlı, cesur, işinde başarılı olmak vs vs. Peki dizideki hangi karaktere daha yakınsın derseniz açık bir cevabım yok, hepsi de olabilir hiçbiri de... Ne Barney gibi hedonik bir piç, ne Ted gibi evlenme meraklısı, ne de Marshall gibi evli barklı, karısının ağzının içine bakmak isterim... Sanırım özdeşleştirdiğim dizideki bireyler değil, dizinin genel sosyal yapısıyla, içimde yıllardır uyuyan ve güruha dalmayı bekleyen 'çocuk'...
dinlerken dalgalı bir denizde gibi hissedersiniz. birden alçalıp birden yükselen, her dinleyişte insanın boğazında düğüm olan harika şarkı. içinde, değersizlik duygusu, pişmanlık, çaresizlik gibi bilimum boktan duyguyu barındırır.
ne yanlış bir algıdır, ne büyük saçmalıktır, ne mağrurluktur, ne çömezleştirme, ötekileştirme çabasıdır dedirten fuzuli olay. gayet de taş gibi üniversite mezunu, çoğu benim üst neslim insanları cebimden çıkaracak insanım. ki biliyorum sözlükte benim gibi çok 6. nesil yazar var. zira onlar çoğu sözlüğe yeni dahil olduğu için 6. nesildir. ama bu nasıl bir ben yukarıdayım, sen aşağıdasın olayıdır? kompleks azizim kompleks...
kısaca, hayatta çoğu alanda kaybetmiş, ciddi ego problemleri olan, burda da iyi kötü yer edinmiş, neslini yükseltme fırsatı bulunca da alt nesilleri aşağıda görecek kadar kendini otorite zannedenlerin işidir bu durum. yoksa normal bir insan ne gerek duysun da açsın bu başlığı?
serdar ortaç efendinin bu hususta yaptığı bilimum dil katliamından ötürü yurt dışına sürgün edilmesini, şarkılarının da yurt geneli yasaklanmasını istediğim mevzudur...
''can üzülür buna taş değil,
çekilecek gibi aşk değil,
bu gönül her şeye aç değil,
doyuracak mı bilen yok''
ey muhterem zat, taş olmayan can mıdır, kalp midir? kim neyi doyuracaktır, yoksa doyrulacak mıdır?
bu ve bunun gibi bir çok hususta aydınlanmak üzere derhal bir basın toplantısı bekliyoruz ...