keşke sonisphere'de headliner olsaydı dediğim grup. 2 gündür ilk defa stadyumdaki herkesin ellerini havada gördüm, herkes bağıra bağıra şarkılara eşlik ediyordu.
olsun. eric adams we will return dedi. seneye sonisphere'e bekliyoruz.
ete kurttekin * i çok az kişi izledi. stone sour bayağı iyiydi corey taylor ın sahne performansı kesinlikle izlemeye değer.
pentagram pek bir duygusaldı. alice in chains stadı coşturdu, şarkılara katılım da fazlaydı. ama jerry cantrell sahnede fazla ruhsuzdu. bizden mi kaynaklanıyor acaba diye düşünmedim değil. iyi bir gitarist olabilir ama vokalde william duvall kesinlikle çok daha iyi.
rammstein çıkmadan önce sahne perdeyle kapatıldı. 1 saat kadar bekledik. 'ne yapıyorlar 1 saattir' dedik, cevabımızı fazlasıyla aldık.
1. gün mükemmeldi. ama organizasyona da değinmek lazım tabi.stada girişte her güvenlik görevlisi farklı şey söylüyor.bir kere çoğu görevli numaralı tribüne girişin neresi olduğunu bilmiyor, neyse aradık bulduk, arkadaşımla içeri farklı kapılardan girmek zorundaydık, onun bileti yırtılmadı benimki yırtıldı, kolumuza da dandik bir bileklik taktılar -bazı kombinelere bileklik verilmemiş-, numaralıda kimse kendi yerine oturmadı *. yemekler kötü. köfte, sucuk vardı ama dandikti, doğru düzgün sandviç ekmeği bile bulamamışlar. soğuk sandviçi yemekten saymıyorum. suyu bardakta değil adam gibi şişede verseler daha iyi olur. saha içindeki tuvaletleri bilmem ama tribünlerin kullandığı tuvaletler - stadın tuvaletleri- rezalet, çok pis, kapılar kapanmıyor, peçete, sabun vs zaten ütopik şeyler. şimdilik bu kadar, devamı fotoğraflarla birlikte gelecek.
mayıs sonunda yıkılması planlanan 86 yıllık sinema. yerine alışveriş merkezi yapılacak olması çok üzücü. sinemaseverler yıkılmaması için imza kampanyası düzenlemiş; http://www.emeksinemasiniyasatalim.org/
--spoiler---
o değil de polislerin odaya kilitlediği kızla çocuk n'oldu? kız çıkıp angela'yı öldürürse binadan dışarı da çıkabilir, dünya kurtulur işte.
---spoiler--
mısır yemenin, alkışlamanın, filmin başlama saatinden sonra içeriye izleyici alınmasının yasaklanması gereken festivaldir. insanlar ses çıkarmadan mısırını yese, ota boka alkışlamasa ve herkes vaktinde koltuğuna otursa daha iyi olacaktır tabii ki.
telefonu çalanlardan ya da film sırasında habire telefonuna bakanlardan bahsetmiyorum bile.
5.30 saat sırada bekleyerek biletlerime kavuştuğum, benim gibi birçok sinamaseverin de bilet almak için saatlerce beklediği (rekor 7 imiş, öyle duydum) festivaldir. 80 tane bilet alan, gişeye gelip 'şuna mı gitsem, buna mı' diye düşünen, bilet basımında sorun yaşatan sistem vb. bizi bekleten sebeblerden.
facebook ta grup açıcam '12:00 17:30 istanbul film festivali kadıköy kuyruğundaki sefiller' diye.
toplumumuz göz önüne alındığında büyük ihtimalle doğru olan önermedir. kızların cinsellik konusunda eğitilmemesi ve cinselliğin ayıp olarak öğretilmesinden kaynaklanır. cesaret edemezler kısaca.
bu velet öyle cindir ki bu cifte tatkik bile verebilir. sevgilinize yumulmuşken bi' veledin tepenizde:
-abanma fazla cık cık cık
-bak kastın kendini ben bile gerildim burda
-korunuyosunuz dimi?
vb yorumlarda bulunmasını hayal edin bi' kere. herkesin başına gelebilir.
kıssadan hisse: ortalıkta yiyişmeyin azizim.
6.nesil yazar alımlarına başlamış sözlüktür. yazarların çoğu 6. nesili ezmeye başlamış gördüğüm kadarıyla. zira korkudan giri giremeyen altıncı nesil yazar şeklinde bir başlık var.
girilen entry sayısı artınca sözlük daha bi' yazılır hale gelmiş bence ama ekşi sözlük gibi çivisinin çıktığını söylüyorlar. *
yanlış önermedir. medya operasyonu, yapabildiği ölçüde, görsel olarak bize sunmuştur. kendi yorumunu katmamıştır ki zaten kanlar içinde ölü bedenler yorum gerektirmez. medya gerçekler dışında bir şeyi görüntülemiyor. savaşın eğlence olduğunu zanneden bünyelerin, yıkılmış bir şehir ve ölü çocuklar göremeyi kaldıramaması söz konusu herhalde.
medya israil ya da gazze nin haklı olup olmadığını tartışmıyor, bize savaşı, darbeyi yiyen masumları anlatıyor. anlamak isteyene...
çikolatayı mikrodalga fırında eritip yemekten daha zor bir iştir.
kışın buzdolabında duran çikolatayı yiyen çikolata sever çikolatanın soğukluğundan dolayı tadını anlayamaz. zaten en güzel çikolata akışkan olanıdır. puding, çikolata sosu, daha süperi sufle ileri gidersek nutella vb. sıcak, akışkan, böyle ağzına atınca tüm varlığıyla hissedilen çikolataya alışık bünye buzdolabından çıkmış çikolatayı beğenmez tabi ki.
mikrodalga fırında çikolata ısıtmak pek mümkün değildir. az ısıtılırsa her tarafı eşit sıcaklıkta olmaz çünkü. bu nedenle en güzeli eritmektir. kaşıkla yenilecek kıvama gelir böylece.
ilk mikrodalga fırında çikolata eritişimi hatırlıyorum da...ev sakinleri bunu biraz tuhaf karşılamıştı, ne anlar onlar...nutella dolusu waffle yerken çıkardığım seslere de anlam veremezler zaten. neyse kısaca; teknolojiyi kullanın efendim.