pseco
2433 (filozof)
altıncı nesil yazar 72 takipçi 587.67 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    ayıp olmasın diye çıkılamayan whatsapp grubu

    1.
  1. 2014-2017'li yılların en büyük problemlerinden :(
    bir bakmışız gruptayız. yazacak bir şey de yok. gruptan çıkarsak ayıp olmasa bile artizzz olacaz, çıkıntı olacaz. önce grubu sessize alıyoruz. ama her telefona baktığımızda ibne vassab ikonu gözüktüğünden biri yazmış gibi heycan yaptırıyo bizi. ama bakıyoruz o salak gruptan 57 mesaj gelmiş falan. yazmasak tesiri yok, çıkmasak şarjımız razı değil. bu noktada bizim gibi grupa alınmasından rahatsız olan ve bizden daha cesur olan o tanımadığımız elemanın gruptan çıkmasını bekleyeceğiz. evet o biri çıkınca bizim ardından çıkmamız göze batmayacaktır.
    burada estimated time 20 dakika ile 2 saat arasında değişebilir. o arada duşa girebiliriz, film falan izleyebiliriz.
    son olarak: almayın amk gruba.
    11 ...
  2. zar gana dan adam

    1.
  3. atarlı bir arkadaşımdır. duygusal adamdır. samimi adamdır. kimseye kötülüğü dokunmaz. hafif serseridir biraz fazla içki içer ama iyidir canımdır. *
    2 ...
  4. bursa geçenki maçın rövanşı zirvesi

    1.
  5. bursa'da geçen gün yaptığımız halı saha maçının rövanşıdır. olay rövanş değil tekrar maç yapmaktır. isteyen herkese açık, iki top koşturak diyen arkadaşlar zirve box'tan kayıt olabilir.
    2 ...
  6. epeydir maç yapmıyoruz bursa halı saha zirvesi

    1.
  7. 29 haziran günü akşamına açılmış güzel bir maç zirvesidir. epeydir maç yapılmaması ve çevrenin hadi artık maç yapalım baskısına dayanılamayıp ayarlanmıştır. katılımcı durumuna göre ve uygun olmayan insan sayısı fazla olursa temmuz başına da ertelenebilir. katılımları ve yorumları bekliyoruz şimdilik.
    zirvebox'ta açıldı.
    4 ...
  8. başkasının önünde imza atarken gerilmek

    1.
  9. özellikle bizim imza atmamızı bekleyen, biz imza atarken bizi izleyen birisi varken gerilmektir. daha çok bizim imza atmamız gerektiğini; 'şuraya bir imza alayım' şeklinde belirttiklerinde oluyor bu.
    peki neden oluyor? onu açıklayalım. örnek bir isim verelim şimdi olayı açıklamak için. mesela adımız kaya bilir olsun. yok lan bu olmasın hehehe. serdar aktaş olsun adımız.

    + şuraya bir imza alayım.
    işte imzalarken benim gerilme sebeblerim; ya her zamanki gibi imzalayamazsam, ya o artistlik olsun diye harfin sonundan kıvırma hareketini yapamazsam, onu yaparken tüm imzayı bok edersem, kutucuğa sığdıramazsam. karşımdakine sonuçta bu kağıdı vericem imzaladığım yere bakacak ya imzamı çok saçma bulursa, bunla içten içe dalga geçerse.

    mesela imzama bakan adamın içinden şöyle şeyler düşünebileceğinden korkuyorum: 'hımmm, ismi neydi bu lavuğun serdar aktaş. ana. bu nasıl imza lan zerdol gibi bişey yazmış bu mal buraya. ahahaha. bakiyim. vallahi zerdol yazmış puaaaaa.

    ben çok geriliyorum bu imza olaylarında.
    daha kötüsü var! bunların asıl, bir buraya bir de şuraya imza alayımcıları vardır. onda iki kat geriliyorum. bunda bir de ya ilk attığım imza ile ikinci attığımı tutturamazsam, ikisini aynı yapamazsam korkusu da işin içine giriyor.

    ilk imzada: eveet çok iyi yaptım, güzel attım oh tamam. off yalnız fazla güzel atmışım lan ya ikincisinde aynısını yapamazsam, adam bakıcak imzalara bu iki imza farklı demesin. imzanı iki kere bile atamıyorsun sana kredi kartı mı çıkarıcaz dallama demesin. eyvah eyvah.
    ...gibi düşünceler. benim imzam mesela bu yüzden çok kolay. zaten yeteneksizim böyle el işlerinde. adımı yazıyorum ben normal. bu kadar gerginliğe, heyecana gelemem ben arkadaş.
    7 ...
  10. kadınların metroyu kaçırırken gülmeye başlaması

    1.
  11. biraz karakter sınırına takıldım ama açıklıcam. açıklayabilirim bi saniye.
    kadınların metroyu kaçırmak üzereyken, metro tam kalkmak üzereyken, ona yetişmeye çalışırlarken ve kaçırırlarken gülmesidir olay.
    ben genelde bu durumu metronun içindeyken gözlemliyorum. tam metro kalkmak üzere. kadının teki koşturuyor son anda ya yetişecek ya kaçıracak. işte bu eylemi yaparken gülüyor oluyorlar. neden bilmiyorum arkadaş. komik bir şey de yok ki. aynı durumda erkekler falan hiç gülmüyor, gayet ciddiler. hatta bir kere metroyu kaçıran bir adam vardı, onunla beraber ben de yetişemedim son anda. adam dünya kupasında penaltı kaçırmış gibi 5 dakika üzüldü. küfürler etti. hatta hocam beni değiştirin işareti yaptı kenarıya. o kadar üzüldü işte adam. ama kadınlar niye bilmiyorum, bana çok enteresan geliyor. tam bu yakalama, son anda yetişme esnasında eblek bir gülümsemeyle koşturuyorlar. çok garibime gidiyor arkadaş. aynı kadına bir iltifat etseniz mesela sinirlenir, ters falan yapar ama metroyu kaçırırlarken gülüyorlar. kadınları hiçbir zaman anlayamayacağız sanırım.
    161 ...
  12. 10 sene sonra her kanalda akasya durağı görmek

    1.
  13. kanal d, star tv, şimdi fox tv derken dizinin her kanalı gezmesi sonucu 5 10 sene sonra her kanalın öğe kuşağında akasya durağı tekrar bölümü görmektir. açıyorsunuz kanal d akasya durağı'nın tekrar bölümü. star tv açıyorsunuz nuri papacum bi daha yapmaycum. cnn turk açıyorsunuz akasya durağı tekrar bölümü sinan'ın taksisinde çanta unutuyorlar. cnbc'e açıyorsunuz dublajlı akasya durağı tekrar bir bölümü. müzik dinleyeyim diyorsunuz kral tv'de bile akasya durağı. fantastik gelmesin size gittikçe olay buna doğru gidiyor.

    edit: ha televizyon açmıyorsunuz işiniz var bi yere gidiceksiniz mesela taksi çağırıyorsunuz osman aga geliyor. ne kaa erken geldim demi? pehlivanım ben.
    4 ...
  14. parfüm seçerken kızlar buna bayılıyormuş arkadaşı

    1.
  15. parfüm alınmaya gidildiğinde ya da alma muhabbeti geçtiğinde yanımızda olan ve bizi herhangi bir parfüme gazlayan arkadaştır.
    - bak hacı şu x parfümü var ya. ondan al bence. kızlar ona bayılıyormuş.
    + hadi yaa. hımmm. öbüründen vazgeçiyim o zaman ben? bayılıyormuş kızlar ha, nerden biliyosun?
    - internette falan okudum. o parfümü sıkan adamın peşinden mi giden dersin, cinsel anlamda bile etkilenen var yani. süper parfüm öyle demişler hep.

    hayır bu adama da sen niye almadın madem öyleyse, o kadar süper dicem ama gerek yok. ibne herif bize aldırıcak parfümü. kokusunu bile bilmez. belki bok gibidir o parfüm ama internette okumuş ya. önce bi bize aldırıcak hem. işe yararsa öyle alır kendisi. hatta gider onun açığından alır.
    8 ...
  16. moonlight sonata nın çift çizgili eşofmanı

    1.
  17. adidas almaya parası yetmeyen yakışıklı ama fakir modumuzun eşofmanıdır. Böyle uyuyacak galiba. Olsun sempatik. Az daha sarhoş olsun şifresini alıp karmalarınızı yükselticem.
    4 ...
  18. cok acayip sey

    1.
  19. gözüm bir yerden ısırıyor. ilk nickaltısını girmekten şeref, haz, onur, kıvanç ve tatlıtuğ duyacağım eski yeni yazar.
    12 ...
  20. abdullah gül ün hep gülmek üzere oluşu

    1.
  21. şimdi adamı ne övücem ne yericem, siyasi parti tutmam. o yüzden o ayaklarla gelmeyin. futbol takımı da desteklemem. nevresim takımlıyım. annemle babamı da eşit severim hatta. * soyadıyla ilgili kelime esprisi de değil. ama adamı ne zaman televizyonda görsem hep böyle sanki az önce çok müthiş bir espri yapmışlar, gazetecilerin önüne çıkmadan önceki odada biri müthiş bir espri patlatmış da ona çok gülmüş, aklı hala orada, yüzünde böyle hafif tebessüm, ulan ne espriydi ama dur şu gazetecilerin karşısında da gülmeyeyim rezil oluruz valla, kendimi tutayım gibi bir ağız şekli var sanki. biri yine espriyi hatırlatsa pat diye orada gülecekmiş gibi ağzının gülmeye bir yatkınlığı var. işi bitip tekrar geri döndüğünde ahahahahha zor tuttum lan kendimi insan içine çıkmadan önce şöyle espriler yapmayın olum yaa hahaha diye odaya tekrar geri döndüğünü hayal ediyorum hep. böyle saçma bir insanım işte. adam çıkıp çok önemli açıklamalar yapıyor belki, ben neler düşünüyorum.
    10 ...
  22. herkese yakışıklı diye hitap eden umut verici abi

    1.
  23. hoşlanmıyorum senden, özellikle kendisinden yaşça küçük hemcinslerine yakışıklı diye hitap eden abi. yapma bunu.
    zaman zaman rastladığım, başlarda tabi gururum okşandığı için sevdiğim insan tipi ama öyle değil işte.
    + naber yakışıklı,
    - iyiyim abi sen?

    + oo yakışıklı nasıl gidiyor,
    - iyi abi sağolasın.

    gel zaman git zaman sürekli bir yakışıklı, sürekli bir yakışıklı ulan diyorum harbiden yakışıklı falanım galiba. bu abiden de gazı alıp sonraları sokağa falan öyle çıkıyorsun tabi. kendisine özgüven geliyor insanın.

    sonra ortama bi giriyosun hiç bi kızın seni salladığı, taktığı falan yok. hadi bugün gördüğüm kızların tipi değildim heralde hehehe diyip geçiştiriyorsun. başka bir gün yine hiçbir kızdan gram ateşli bakış alamıyorsun. hadi başka bir gün, başka bir gün, diğer bir gün, ötesi gün, sonraları bir gün. yok ulan yok. yine yok.
    acaba? diyorsun içinden. gerçeklerle hafif yüzleşmeye başlıyorsun. ama yine de estetik yargılar kişiden kişiye değişir demi diyip geçiştiriyorsun.
    ama işte o bize yakışıklı diyen abinin başka birilerine de yakışıklı diye hitap ettiğinin görüldüğü an. ahhh işte o an... piç herif herkese yakışıklı diyormuş.
    olur mu lan öyle şey? niye milletin gururuyla oynuyorsun, hepimize umut veriyorsun be abi. hacı de, aga de, kardeşim de. göt de. valla göt de. yakışıklı deme yaa.
    120 ...
  24. loca people

    1.
  25. yüzde 99,9 bu yazın hit şarkısıdır. clublarda en çok çalınanlardan olacak gibime geliyor. hatta şahinlerde de sık duyacağız gibi.
    http://www.youtube.com/watch?v=mwq-T2CrJRU
    2 ...
  26. otobüs durağından arabayla alınan insan karizması

    1.
  27. şimdi ben ve otobüs durağında otobüs bekleyen bir grup birbirini tanımayan insanlarız biz. kimimiz fakiriz, kimimizin de belki arabası vardır da çok çevrecidir. arabası olduğu halde toplu taşıma aracına binmek istiyordur bu adam ne bileyim. mesela kendime fakir demeyi pek yediremediğim için, siz de beni tanımadığınız için kendimi bu gruba sokmak istiyorum ben.
    neyse otobüs bekleyen grup olarak aramızda bir sinerji oluşuyor; '93 geçti mi, devlet hastanesinden hangı otobus geçiyır gardaş, saat kaç abi' gibi aynı kaderi paylaşan biz insanlar kendi arasında bir iletişim kuruyoruz. otobüsü yeni geçmiş arkadaş için üzülüyorum kah, geç kalan ve işe geç kalıcak arkadaşın otobüsü için küfür ediyoruz bazen.
    o sırada işte bizim gibi fakir olduğunu sandığımız, ki ben çevreciyim bakın otoparkımda arabam var yane, sadece otobüste osuruğun aldığı yeni ve garip kokuyu sevdiğimden ve fordlanmaktan da çok hoşlandığımdan biniyorum hatta. ha neyse, bu arada otobüs durağına bir araba yaklaşıyor. bizden, bizden sandığımız biri daha biz arabaya bakarken duraktan ayrılmış arabaya doğru yönlenmiş oluyor.
    vaaay be, buymuşsun sen işte. otobüs durağının yan panellerini de güneşten korunmak için kullanmışsın piç, otobüs falan beklediğinden değil. arabaya binince de böyle ufak kaçamak bir bakış atar duraktakilere doğru. evet sizi aldattım, kimbilir daha kaç dakika bekliceksiniz benim götüm yer gördü, sizler kadar da fakir değilim ben bakışıdır bu.
    şimdi bu adamı görünce benim de hemen otobüs beklemeyi bırakıp otoparkımda bekleyen arabamı alıp, bu arabayı yakalayıp o adama hesap sorasım gelir. kardeş otobüs durağında otobüs bekliyorduk, yakıştı mı yaptığın demek geliyor içimden ama otoparkımızda arabam falan yok. aslında otoparkımız da yok. onu geçin bizim ev de kira. ben bu yüzden paradan çok otobüs durağında bile oluşabilen arkadaş ortamından haz duyuyorum. öyle bizden biri çekip gidince de üzülüyorum işte. bir de otobüste ayakta giderken, oturan göğüs dekolteli kıza bakmayı çok seviyorum. yeaaah.
    10 ...
  28. uğruna sms paketi alınan kızla ilk hafta ayrılmak

    1.
  29. benim başıma gelen olaydır. geçen aylarda bir kızla biraz fazla muhabbet içinde olmamız sonucu sevgili olmuş bulunduk. buraya kadar problem yoktu. ama kız tarafı malum, sürekli mesaj atmalar, günaydın, nerdesin, az önce attığım mesaja neden cevap vermedin, az önce attığım mesaj gelmedi mi, az sonra atacağım mesaja cevap vericek misin tarzı sms bombardımanı sonrası baktım buna servet dayanmaz sms paketi alayım dedim. fakat her zamanki gibi bir ilişkim daha yürümedi ve ayrıldık. ama sms paketi için de 10 lira bayılmış oldum ben.
    her yöne sms paketi kalan sms: 3789
    hayır yazık günah. tadını sevmesem bile parasını verdikten sonra yemeğini bitiren birisiyim. müsrifliğe karşıyım. ama bu kadar mesajı da kime atıcam lan ben. neyse boşa gitmesin, parasını verdik dedim. rehberden liseden arkadaşımı buldum, ona bi mesaj attım, epeydir görüşmüyorduk:
    + selam hacım, naber ya :-)
    - tanıyamadım??
    silmiş şerefsiz beni.

    tokat'taki halama mesaj atayım dedim. bayadır görüşmüyoruz:
    + halacım meraba, nasılsın?
    bu mesaja hiç cevap gelmedi. 15 dakika sonra ev telefonu çaldı. halam aramış, sizin oğlan mesaj attı, başına bi iş mi geldi diye. o derece ümidi kesmişler benden, mesaj atınca başıma bi iş geldi sanmışlar. bu kadar vefasız olmanın sonuçları tabii.

    ulan kimseye atmıyorum mesaj dedim, fakat susadım da. yan odadaki kardeşime mesaj attım,
    + bi bardak su getir de içelim lan.
    o da gitmiş babamlara söylemiş, kardeşimi beklerken odaya babam geldi. ulan param yok diye beni yiyon, yan odaya mesaj mı atıyon hergele dedi. baba sms paketi falan filan anlatamadım. o hafta para alamadık adamdan.

    ben bundan sonra da bi kıza güvenip bir aylık bile plan yapmam hacoslar. kalan sms de kalsın, harcıcam diye daha da kötü durumlara düştüm.
    84 ...
  30. tek elle şınav çekmek

    7.
  31. çok güçlü triceps kası ister. dikkat etmekte fayda var kasığınızdan sakatlanabilirsiniz.
    15 dips ya da 60 kilo dar bench press yapabilecek kuvvete gelmeniz lazım, yoksa denemeyin.
    0 ...
  32. başparmağı yırtılınca ayak değiştiren çorap

    1.
  33. başparmak kısmı yırtılınca artık diğer ayağa giyilmeye başlanan çoraptır.

    genelde sağ ayakta başladığı kariyerine sol ayakta devam eder. uzun süre real madrid'de oynayan oyuncunun katar ligi takımlarından birine transfer olması gibidir. burda da çok kısa bir süre görev yapıp kariyerini sonlandıracaktır. yırtıldıktan sonra ayak değiştirince diğer ayağın yüzük ya da serçe parmağına denk gelicektir. gerçi ayakta yüzük parmağı olur mu? bilmiyorum hacılar. ayak dördüncü parmağına yüzük takan bir dengesiz henüz görmedim ama adı yüzük parmağı işte onun.
    bir de ayak değiştirip bu çorabı uzun süre giyenlerin kendilerine verdikleri mazlum bir hava vardır. ya da ben öyle düşünüyorum. sanki o deliğin o ayağın o küçük parmaklarından oluşmalarına imkan varmış gibi o çorabı rahat rahat giymeye devam etmelerinin sonucunda bende böyle bir his oluşuyor. halbuki biliyoruz ki kesmediğin diğer ayağın başparmağının uzun tırnağıından dolayı yırtıldı o çorap. pis herif.
    2 ...
  34. rakip oyuncu topla gelirken geri geri giden defans

    1.
  35. rakip oyuncu topa dürte dürte gelirken geri geri küçük adımlarla karşı takım oyuncusuna pas atma, orta açma, hatta çalım atma fırsatı veren dandik defans oyuncusudur. özellikle türkiye'de görülür bu adam. bire birde hamle yapacağına, en azından bi ayak uzatıp rakip oyuncuyu rahatsız edeceğine geri geri gider. rakip takım oyuncusu bu aşamada bol bol düşünür, istediğini yapar. hayır anlamıyorum arkadaş sen nasıl bir futbol eğitiminden geçtin, geri geri giderek rakip oyuncuyu nasıl engelliceksin? izledikçe sinirleniyorum bu adamlara. bu adamlar futbolcu olmuş ya üzülüyorum.
    1 ...
  36. sözlüğün david guetta sı seyyar motto dur

    1.
  37. radyo uludağ'da çaldığı şarkılar, limewire'den indirdiği şarkıları sevgili uuserlarla paylaşma hızı, karizmatik ses tonu ve çok yakında fergie ile düet yapabilme olasılığının hayli yüksek olması nedeniyle akıllara zaman zaman düşen gerçektir.
    3 ...
  38. mars dünyaya x yıl sonra bu kadar yaklaşacak

    1.
  39. iyiden iyiye sinirleniyorum. bakın:
    her yaz haber çıkıyor: 'mars dünyaya yaklaşacak.' evet güzel.
    'mars tıpki ay gibi çok net bir şekilde gözükecek.' bu da güzel.
    bilmemkaç ağustosta, gece şu saatten sonra görülebilecek doğa olayı bir daha teee 2237 yılında yaşanacak. mars bir daha dünyaya bu kadar yaklaşmayacak. bir daha göremezsiniz yani. kaçırmayın.
    bu çok büyük bir yalan işte arkadaşım. iki senede bir 'mars dünyaya bu kadar hiç yaklaşmadı, bir daha da -hepimizin mutlaka ölmüş olacağı bir tarih verilir-
    2___ tarihinde yaklaşacak. yani kesinlikle kaçırmamalısınız.' haberiyle muhattap olmak zorunda mıyız biz? eskiden inanırdım. güneş tutulması olacak, bir daha şu tarihte olur, biz de nah görürüz. o yüzden mutlaka izleyin dediler. ulan ben de inandım, heyecan yaptım kaçırmadım o olayı. sonra hadi 3 yıl sonra güneş yine tutuldu. ben özel hissetmiştim o anı. bir daha olmayacak diye gözlerim sikilene kadar izledim mesela. ama yine tutuldu o güneş.
    mars daha iki sene önce de yaklaştı, eskiden de çok yaklaştı, yine yaklaşacak emin olun. bir daha şu yılda olacak, e biz de ölmüş oluruz. kaçırmayın.
    bu akşam yine kardeşim geldi, mars yarın dünyaya yaklaşıyormuş dedi, 2287 yılında görülecekmiş bir daha aynı şey abi dedi. heyecanlıydı velet.
    bakın ben size garantisini veriyorum, iki sene içinde yine görüceksiniz aynı olayı. biri size, ya mars yaklaşıyormuş, izleyelim, bi daha göremicez' derse sakın inanmayın, ya ben izlemiyorum diyip havanızı atın. karşınızdaki şaşıracaktır. ama 2287 yılı? biz de ölmüş olucayızzzz?
    'izlemiyorum. kaçırıcam evet. marsı görmeden ölücem ben.' diyin. ben size garantisini veriyorum iki yıl içinde yine yaklaşacak o mars. eli mahkum. siz rahat olun. kaçırın...
    2 ...
  40. misafirlik evindeki beş kumandalı televizyon

    1.
  41. şimdi bu beni çok sinir ediyor. misafirliğe gittiğimde beni iki şey çok sinir eder. diğeri daha önce yazmıştım klozet kapağı kalkık durmayan misafirlik evi diğeri de bu.
    tam canı sıkılmış misafire ev sahibinden cezbedici bir teklif gelir: 'sıkıldıysan televizyonu açabilirsin'. evet bu teklife karşı koyamayıp hadi televizyonu açayım diyorsun. o da ne, 5 tane kumanda var anasını satayım. açıyorsun televizyonu, hadi kanal değişmiyor.

    + hah yapamadın mı dur, o uzun kumanda var ya onunla kırmızıya bas,
    - tamamdır ama olmadı gibi,
    + şu kumandayla da 1'e bas ilk önce.
    - evet o da tamam. ama cızırtılı sanki kanallar?
    + dijitürkü açmamışsın ki, şu kumandayla da stand by yap.
    - ebesinin şeyi!

    bizim evde böyle bir problem yok arkadaş. televizyonun kumandası var, onunla geziyorsun kanalları. ama bu bazı evlerde işi abartmışlar. otuz tane kumanda. o receiver, bu dijitürk, öbürü tv'nin, biri uydu. alt tarafı 10 dakika izlicem yani nedir ki?

    - şu kumanda nedir peki, onu hiç kullanmadık?
    + o klimanın. sizde yok galiba bilmiyorsun pek.
    - lan!!!
    39 ...
  42. raad olun sıkıntı yok spor

    1.
  43. fuleli oyuncular kollektif oynuyoruz bursa ligi takımlarından birisi. rakibi her türlü kanka fc ile ezeli ve ebedi kin bağları vardır. taktik disiplini; agresiflik ve kondisyon ile birleştirmeyi amaçlamış bu takım fair play ruhundan da pek hazetmez.
    2 ...
  44. fuleli oyuncular kollektif oynuyoruz bursa ligi

    30.
  45. 19,54 iftar vakti. 21,30'daki maça yetişmemek için bir sebep yok. takımlar aynı, rovanş maçıdır. gelmeyenler yerine takviyeler olacaktır. sonuç olarak benim takımım, yani raad olun sıkıntı yok spor'un kazanacağı bir başka maç.
    0 ...
  46. ışıklı klavye

    1.
  47. aktif hale getirildiği zaman tuşlarının altından ışık çıkan klavyedir. geceleri yazı yazmak keyifli hale gelir.
    36 ...
  48. petek dinçöz latif doğan aşkı

    1.
  49. latif doğan'ın petek dinçöz'ün çıkma teklifini reddetmesiyle başlamadan bitecek olan aşktır. lütfen yani.
    0 ...
  50. berber dükkanında posta gazetesi bulundurma şartı

    1.
  51. şart mı gerçekten? şart evet. bugüne kadar birkaç ilde kendi çapımda onlarca dükkan gezdim ve evet şart.
    verilmek istenen mesaj nedir?
    koca resimli haberler olmazsa gazete falan okumazsın, haberler ilginç değilse zaten okumazsın ve kesinlikle cinsel problemlerin vardır ve evet posta gazetesi okumalısın.
    Penisim eğri, ameliyatla düzelir mi?
    40'a yaklaşan kadınlar daha ateşli...
    Geç boşalma da sorun!
    c'mon man, burda hepimiz erkeğiz ve bu bilgiler çok önemli. bu sırlar sadece posta gazetesinde ve bunu okumalıyız. hımmm.

    işyeri açma izni alırken sorulan sorular nedir peki?
    kalfalık ustalık belgeleriniz,
    çalıştığınız önceki yerler,
    herhangi bir sağlık sorununuz var mı, elleriniz titriyor mu,
    olur da izin verirsek dükkanınıza hangi gazeteyi alıcaksınız?

    adamın dükkanında posta gazetesi var, sürekli posta posta posta. cinsellik, pipi, geç, erken, uzun, kısa, boyut, ateşli, sertleşme, ön sevişme, iktidar, mastürbasyon...
    erkek merkek değdiririm ben bu müşteriye.
    anladınız mı neden?
    6 ...
  52. klozet kapağı kalkık durmayan misafirlik evi

    1.
  53. farkettim ki şu dünyada beni en çok sinir eden şeylerin başında.
    misafirlikte işeyecekken klozetin kapağını kaldırıyoruz, tam pantolon iniyor.
    kötü bir sürpriz. çok kötü...
    durmuyor kapak, çat iniyor. sabitlenmiyor. bu durum bayan arkadaşları ilgilendirmiyor belki onlar oturarak yapıyorlar bu işi (öyle değilse tüm ezberim bozulur) ama bir erkek için çok kötü bir şey bu.
    kapak varken işeyemezsin batar. tek elle kapağı kaldırsan diğer elle de olayı icra etsen çok zor. milletin evini sidik yapmak da istemezsin. ne yapayım ben şimdi ne yapayım. niye o kapağı kaldırınca durmuyor yani, o zaman o kapak sabit olsaymış. kaldırabiliyoruz ama niye düşüyor o, arkaya yaslayamıyoruz. nasıl bir mühendisliktir bu? hangi feminist klozet tasarlayıcısıdır, amacı nedir?
    tam erkeğin düştüğü o durumu hayal edip elinde viskinle bizlere gülüyorsun demi pis kadın.
    aklımda sorular var. cevaplarını bulmalı.
    - erkek klozet tasarımcıları olarak nasıl bir karşılık vericez? bu iş böyle yarım kalmamalı.
    - alaturka tuvaletleri hayatımızdan çıkarmaya çalışan insanların bu bayan klozet tasarıcımlarıyla bağlantısı var mı?
    - denizli'de deniz yok, tükenmez kalem tükeniyor. bakkaldaki tekli ekmek ile ikili ekmek arasında hiçbir fark yok. sol ayağım sağ ayağımdan büyük sanırım. sol teki sıkarken sağ ayakkabı çok rahat oluyor. aslında bu sorunlarım önemli değil. sadece gittiğim misafirliklerde rahat işeyebilseydim tüm bu diğer sorunları görmezden gelebilirdim ama artık her şey üst üste geldi. kaldıramıyorum...
    63 ...
  54. bir maç daha yaparım

    1.
  55. her halı saha maçı sonrası bir cengaverden duyulan söz.

    + abi ben çok yoruldum ya, sol bacağım nasıl acıyor var ya, kim vurduysa.
    - ben bi maç daha yaparım.

    !!! nasıl yaparsın, nereye yapıyorsun, madem enerjin vardı maçta niye doğru düzgün koşmadın, niye yenildik biz?
    bu soruların cevabı yok. ama artist ya, bi maç daha yaparmış.
    eve gidince duş alamadan sızıyorsun biliyorum ben bunu.
    2 ...
  56. gün içinde bakkala ikinci kez gitme psikolojisi

    1.
  57. çok garip bir duygudur. özellikle bu gidişler arasındaki zaman farkı az ise.
    ikinci gidişimde hep bakkal benim hakkımda bir şeyler düşünüyor gibi hissediyorum:
    bakkal:

    ehehehe salak az önce de gelmişti. unuttuydu heralde alacağı şeyi.
    ahaha yine bu çocuk. annesi tekrar gönderdi heralde salağı. bakayım ne alıyor. yufka ve yumurta. hahahaha misafir geliyor heralde bunlara, annesi yine bakkala postalamış zuhaaaa.
    ee bu çocuk gündüz de geldiydi. dur bakalım ne alacak... biskrem. biskrem için mi geldin lan ahahahaha. ölecek miydin lan yemesen. bi biskrem için bakkala mı gelinir malak herif.

    işte bu tarz duygular, kötü hisler hep.
    sırf bakkal hakkımda bir şeyler düşünüyor gibi geldiği için ikinci gidişte öteki bakkalları tercih ettiğim oluyor...
    tabi bizim bakkal beni diğer bakkala giderken görürse o da kötü bak.
    bu çocuk az önce benim dükkanda değil miydi lan? gitmiş öteki bakkaldan ekmek almış bak salak. bizde yok mu lan aynı fırından geliyor!
    5 ...
  58. arabanın içi bok kokunca hemen camı açmak

    1.
  59. bok kokusu dediğim için özür dilerim. kaka kokusu.
    çekirdek ailelerde şehirdışı yolculuklarında ortaya çıkan bir problemdir.
    hiç bilinmeyen bir bölgede arabamız hızla ilerlerken arabanın içine aniden kötü bir koku dolmaya başlar. ilk başlarda inanmak istemeyiz ama iki saniye içinde arabanın içini bu koku teslim alır.
    işte o anda yapılan en büyük hata camı açmak. önde sağda oturan insan hemen camı açar, kokuyu defetmeyi ve takdir görmeyi amaçlar. ama işler amaçladığı gibi gitmez. koku zaten dışarıdan geliyor, sen açarsan koku daha da fazla içeri girecektir.
    kıdemli ön sağ koltukçular sabırlı davranmayı, telaşa kapılmamayı ve nefesini kesik kesik almayı iyi bilir. ama yeni yetmeler, özellikle annesinden ön sağ koltuğu yeni devralan arkadaşlarımız malesef bu hataya düşüyor. ne kadar uyarsak da bilgilendirsek de bu hataya düşülüyor...

    bu kokudan sonra arabanın içinde bir de gergin bir hava oluşur. kim yaptı, neden yaptı, bunca yıllık aileyiz aynı yemeği paylaşıyoruz, aynı evi paylaşıyoruz, yapılır mı lan bu serzenişleri sürer gider. derken babadan rahatlatıcı konuşma gelir: buralarda fabrikalar var oradan geliyor.
    o fabrikaları da hiç göremedim şu ana kadar, koku için babamdan şüphelenmiyor değilim.
    35 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük