sadece hafta sonumu * )) 3 ay 6 gündür çalışıyorum...uykumda bile her an iş çıkar düşüncesi ile yatıyor ahmak gibi uyuyorum....Neden mibu kadar kasıyorum gemideyim abi yapacak bişi yok...Süvari bay çakak demiri bugün cumartesi indir filikayı balık tutucam :D
Neyzen Tevfik derki ATATÜRK'E dil uzatma sebepsiz...Sen bu kadarını google'a yaz gerisini okursun...Ha aman tarayıcıya yazdıklarına dikkat et içinde yasaklı kelimeler olabilir..
faşizan bir söylem. bir kardeşlik katliamı söz.oynanan oyunların bir ayağı bunla ilgili yorum yazmak,düşünce beyan etmek.
-ne olursan ol gel yeter ki insan ol!
nedensiz nedenler...bitik artık sen yada ben ne fark eder? Biten bir ilişkiden geriye kalan mutlu anılar, özlem. Sonrası irdelemek
-olmamalıydı neden bu kararı aldım ki geri dönsem tepkisi ne olur acaba?
+saçma sapan sebepleri attı ortaya yürekli bir şekilde atlatamadı hayır hayır bende sorun olamaz fakat ne olursa olsun alışkanlığım var.keşke geri dönse ve ipleri ele alıp yaşasam hayatımı puhahahahah
denizciliğin ve denizcilerin kart-vizitesi olan övünerek gösterebileceğim meslektaşımdır... ( şahsen tanıdığımdan değil sadece yazılarından yola çıkarak vardığım kanı.)
denize karadan bakmak ile
>denize denizden bakmanın farkı nedir
>bilirmisin
>deniz:
>
>elveda demenin buyrukluğunu
>mavinin tonlarıyla avutmaktır
>sevdiklerinden
>her saniye uzaklaşıp
>yine her saniye
>onları göreceğin güne yaklaşmaktır
>özlemin adını
>sözlükten daha iyi
>telafüz etmektir
>
>sensizliğe
>şiirler yazmaktır
>dört mevsimi
>bir bavula sığdırmaktır
>hayal bile edemeyeceğin
>uzakların
>okadarda uzak olmadığını
>bilmektir
>mavi ile yeşilin
>sarhoş olduğu yeri
>360 kertede görmektir
>kimsenin bilmediği
>bir dili konuşmaktır
>yakamozun her
>rengini görmektir
>yokluğunda
>sevgi gibi acıtmasıdır
>
>deniz:
>en kara bulutları
>en sert rüzgarları
>en büyük dalgaları
>insanlarla uğraşmaya
>tercih etmektir
>sancak ve iskeleyi
>adını bilmediğin bir yıldızdan almaktır
>
>gerçek kuzeyi bilmektir
>
>ülkeni
>dünyanın her yerinde
>temsil etmenin gururudur
>kendi yazdığın efsanelerin
>baş rolünü oynamaktır
>her limanda bir sevgili değiminden
>nefret etmektir
>deniz:
>insanın düşünce balonlarıyla
>dolaştığı yerlerdir
>deniz tutmasını
>alkol sarhoşluğuna
>benzetmektir
>
>yokluğun aslında
>nasıl bir erdem olduğunu
>keşfetmektir
>
>fırtınanın hayallerini
>yenemeyeceğine
>inanmaktır
>ufka bakıp
>dünyayı küçümsemektir
>deniz:
>hep geleceği düşünüp
>bu günü harcamaktır
>
>keşke belki kelimesini
>aklından çıkarmaktır
>uykulardan kanter içinde uyanıp
>dua etmektir
>sabretmenin erdemidir
>
>deniz:
>tanrıyla buluşmaktır
>
>insanın
>inandığı herşeyin
>aslında bir yalan olduğuna
>inanmaktır
>
>ölmekten korkmamaktır
>duvarın bir kenarına çöküp
>ağlanacak haline ağlamaktır
>hayatinda birkere bile olsa
>gidip bir daha dönmemeyi̇
>düşünmektir
>
>deniz:
>doğumlara ve ölümlere geç kalmaktır
>insanın yanlız doğduğunu
>ve yine yanlız öleceğini
>hatırlamaktır
>bir son varsa
>sonuna kadar gidilecek
>yerdir
>
>deniz inanmaktır
>yaşamaktır
>
>sevmektir ölesiye sevmektir şimdi söyle
>sen karadaki sen denizi sevdiğinimi zannediyorsun...
gitmek cesaret ister ufaklık
gidecegin yer neresi olursa olsun
sevdiklerinle arana mesefe girince
varış yerinin hiç bir anlamı kalmaz.
vedalaşmakta zor iştir biliyomusun ?
oturursun geminin kıçına.
bakarsın sevdiklerine gittikçe ufalırlar ufalırlar kaybolurlar.
o zaman anlarsın işte
vedaşalmak asıl kalana değil gidene koyar.
Yol almadan önce bir daha düşünmek gerek, fırtınada ölmekte var işin ucunda. Erhan kaptan.