bir alice in chains best of albümü..
içerisindeki parçalar şu şekildedir:
01 get born again
02 we die young
03 man in the box
04 them bones
05 iron gland
06 angry chair
07 down in a hole
08 rooster
09 got me wrong
10 no excuses
11 i stay away
12 what the hell have i
13 grind
14 again
15 would
-cumhurbaşkanı'na,
-sancak'a,
-cenazeye,
-ülkemizi ziyaret eden devlet başkanları ve yabancı sancaklara,
-istiklal marşı çalınırken,
-göndere bayrak çekilirken ve indirilirken,
tüm cepheniz boyunca, mevzu bahis olgu hangi tarafa dönerse dönsün, takip ederek verilen, selam biçimi veya biçemi.
Aslında işin temelinde, belkide bu topraklarda değişimi ve deneyselliği gören kimselerin durumları pek farklı değil. Yani 30 Temmuz da Harbiyeyi dolduran 3500 kişilik izleyici ile 500 kadar davetlinin ( Bu veriler biletixten temin edilebilir), Erkin Koray ın 3 saatlik performansı karşısında, bir tarihe tanıklık ettikleri sabit iken, 2-3 tane gazeteci müsvettesinin çıkıp da, konser başlamadan çektiği resimler vasıtasıyla, bir rock&düşünce adamına vefasızlık yapıldığına dair haberi mutlak ki farklı amaçlar taşımaktadır. Bu belkide sınırların olabildiğine zorlanması ile hükümetin de pek işine gelmeyen hususlarda, devamlı bir çaba sarfeden, kimi resmi organlardaki yolsuzluklara karşı tek başına "hayır" diyen Erkin Koray' a karşı (bu husus da sevgili medyamızda yeralmadığından veya yeraldırılmadığından vatandaşın haberi yoktur), kasıtlı olarak yapılan bir tükenme ve bitme yaygarasıdır. Şu aşamada bizlerin hatası da bu haberi önemsiz gibi görerek, gerçek dışı haberlere karşı durmamamızdır. Bu demek oluyor ki, forumlarda yazılar yazan, aynı müzikal çizgide yeralan bizlerin kulağımızdan giren notalar diğer taraftan çıkmaktadır. Genelleme yapmak istemiyorum ama çoğunlukla bu iş böyledir. Elimizde bir şeylere karşı mücadele eden kaç kişi var ki, onları da yanlız bırakıyoruz. Erkin Koray bu ülkeye 50 senedir bir şeyler söylüyor ama...
1999 yılında çıkan erkin koray albümü ve şiiri.. albüm kadrosunda ahmet güvenç ve alpay şalt bulunmaktadır.
çın çın
çınlıyor kafamda
kurbağaların sesi
yok!
kurbağaların değil,
bu devlerin nefesi
çın çın
çınlıyor kafamda
kurbağaların sesi
doğmuyor içime ötesi
şiir
devlerin işi
benim gibi bir cüce kişi
yeltenmesin sakın
devlerle boy ölçüşmeye
ne o?
nedir o?
birden bire karşımda beliren...
arka ayakları üstünde duran
garip yaratık?
nasıl da bakıyor
toparlak gözleriyle
hiç kıpırdamadan bana...
bak...!
titremeye başladı şimdi
bu cumcuma...
o titredikçe,
görünmez teller havada
çarpıyor suratıma...
dur diyorum sana!
ne oluyor bu titremek?
dinlemiyorsun,
dinlemek istemiyorsun demek
öyleyse seni
gebertmek gerek..!
uzatarak elimi yanımda yanan muma,
ateşini tuttum yaratığın başına...
ve ateş...
büyüdü
büyüdü
ıkiye bölündü
bir parçası
top top
uçtu havaya
ve bu ateşten top havalarda dolaştı
geldi,
yuvarlandı,
düştü önüme...
erimiş demirden sıcak,
cam gibi parlaktı bu yuvarlak...
yaratığın başındaki ateş ise
yandı
yandı
ve söndü...
yaratığı deliye döndürdü
başladı sıçramaya
yüzünü yerelere sürüp
öteye beriye koşuşmaya...
ağzı burnu şişmişti
gelip tam karşıma dikildi
parlak gözlerini gözlerime dikti
ve bekledi...
bak..!
şimdi karşımda
bir şair de belirdi
şair bağırıyor,çağırıyor
"kalem! kalem!"
diye haykırıyor...
doğdu demek içine..!
kalem arıyorsun demek
döktürmek için kağıdın üzerine...
kalem ha..!
yazacaksın
yazacaksın da,
yazılarımı bir yana atarak
yazılarını okuyacaklar
bana cüce deyip
seni dev sanacaklar...
yok sana kalem!
yok..!
nafile yere bağırıp çağırma
kim koşar imdadına..?
ne o?
karşımdaki yaratık sallandı
bir o yana
bir bu yana...
ve bir kalem atarak
şairin kucağına
sessiz bir kahkaha salıverdi
bakarak suratıma...
çın çın
çınlıyor kafamda
kurbağaların sesi
yok!
kurbağaların değil,
bu devlerin nefesi
erkin baba'nın, türk rock'n roll'u, anadolu psycheliası ve proggresive-deneysel müziğinin, 50 senelik örneklerini vereceği konserler dizisi (since 1957). 3 büyük şehirde, flarmoni orkestrası eşliğinde verilecek konserlerin, daha dar bir kadro ile anadolu'nun çeşitli yerlerinde verilmesi planlanıyor.
erkin koray'ın 50. sanat yılı münasebetiyle, süpriz sanatçıların da iştirak edeceği, muhtemelen de muhteşem geçecek olan konser. bir ihtimal konser albüm ve dvd olarak da kaydedilerek tarihteki yerini alacaktır.
--spoiler-- http://www.biletix.com/we...sEvent.do?eventCode=HMO03
--spoiler--
türlü zamanlarda söylenebilecek bir söz olmakla beraber (özellikle seçim cazgırları altında verilen yüzlerce şehitlerin olduğu an itibariyle), dinar bandosu isimli grubun saykodelikdeşik isimli albümünün açılış parçası.
en son genelkurmay açıklamaları doğrultusunda bizlere demokrasi dersi veren abd nin içimizi acıtması gereken deklerasyonu.. bir defa bu herifler bir konuda hoşnutsuz ise, bu konunun lehimize, türkiye cumhuriyetinin bekasına hizmet eden bir husus olduğu açıktır. ama bu büyük müttefikimiz içimize girmek istiyorsa, acıyacaktır haberimiz olsun, hem de çok, oldukça çok.. (bkz: http://www.cnn.com/2007/W...urkey.election/index.html)
"çal gitarcım,senin gibi çalmak değil benim harcım, yanlız senin sevgin benim ihtiyacım" şeklinde devam eden etkileyici erkin koray parçası.. hele aradaki soloyu sormayın, fena halde dağıtıyor insanı..
üniversitenin etiketi ne olursa olsun, oldukça üst seviyede aydın yetiştirmeye müsait teknik imkan ve bilimsel kadronun içerisine dahil olabilecek zeka seviyelerine rağmen, provake edilmiş, bir takım gerçekleri görmeden, araştırmadan, dikte ettirilen dogmalarla militanlaştırılmış, yurdumun ekmeğini yiyip suyunu içerekten geldiği devlet kurumlarında ve vakıf imkanlarında, kuyu kazmakla meşgul kitlelerin oyuncağı olmuş, gelecekte gerçekten bilimsel analizler ışığında sorun çözebilecek kapasitelerine rağmen uyutulmuş, silahlı- silahsız evrimleşememiş varlıklar ve cisimlerdir.
"68 çığlıkları" isimli, 70 li yılların anadolu pop&rock sanatçı ve gruplarıyla, dönemin siyasi ve sosyal analizini yapmak isteyen, kanımca basaramayan ve yanlışlarla dolu yapıta imza atan araştırma(ma)cı yazar..
"ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol" felsefesinden yola çıkılarak, yurdum berberleri arasında dolaşan, postmodern ata sözü olmaya aday cümle.
şehvet için yeterli olabilecek alıcı, kavrayıcı, vakum özelliği olan yapılarla, karşı cins için de her türlü delici, dürtücü, girici gıdıklayıcı cisim ve görsel-işitsel dökümanlar kümesi..
bir şekilde medyamızın ve insanlarımızın zaman geçirmek üzere senelerdir soframıza getirdiği, son zamanlarda ise bülent ersoy hanımefendi nin takılıp kaldığı hadise.. yanılmıyorsam klibinde sallamıştı mevzu bahis kabarıklığı..
caddelerde enstrümanist süsü verilmiş bireylerin, elinde veya vücudunun herhangi bir yerinde baget ile verdiği görüntü sonucu ortaya çıkan durum. mallık ifadesidir kanımca ama idare edelim artık..