inanması güç ama gerçek bir haberdir. **
--spoiler--
ananasa aşık olup evlendi
işte dünyanın en garip evliliği! alman şarkıcı, manavdan aldığı bir ananasa nikah kıydı ve ardından balayına çıktı ingiltere bu haberle çalkalanıyor. metro gazetesinin manşete taşıdığı habere göre, alman şarkıcı ulli hopper britanyada bir ananasla evlendi. ramma damma lakaplı ünlü şarkıcı, uzun süredir birlikte olduğu ananasla sade bir nikah töreni ile dünya evine girdi. hopper, aşık olup evlendiği ananası, 20 dolara manavdan satın aldığını ve nikah için süsleyip, püslediğini anlattı. sinemaya gitmeyi çok sever tippi adını verdiği ananasla iskoçya sınırındaki gretna greende dünyaevine girdi. onu çok sevdim ve evlenmek istedim. nikahımızın ardından gretna greende bir otelde kaldık dedi. ananasla çok iyi anlaştıklarını söyleyen hopper tippi, sinemaya gitmeyi çok sever. korku filmlerinde çok korktuğunda kucağıma oturur diye konuştu. daha önce de bitkiye aşık olmuş 65 yaşındaki şarkıcı, 80lerde almanyanın en büyük yıldızlarından biriydi. daha sonra müziğe ara veren hopper münihteki evinde sessiz sakin bir hayat sürüyordu. evlendiği ananasla birlikte bu evde oturacaklarını söyleyen hopperin evinde yüzlerce bitki ve ağaç bulunuyor. şarkıcı, yetiştirdiği bitkilere karşı çok duygusal olduğunu ve daha önce de bitkilere aşık olduğunu söylüyor.
--spoiler--
marina bychkovanın oyuncak ya da süs eşyası gözüyle bakılamayacak kadar güzel işçiliğidir.
sadece "porselen bebek" başlığı altına entry olamayacak kadar iyiler.
1982 sibirya doğumlu olan sanatçının 6 yaşından beri bebeklere olan düşkünlüğü, onu bu büyük hobisine itmiş. bebekleri çocuklardan çok yetişkinlere hitap etmektedir ve kıyafetlerinde 24k altın, gümüş ve bir çok değerli taş bulundurmaktadır. Her birinin ismi ve hikayesi var.
ferruccio lamborghini (28 nisan 1916- 20 şubat 1993), i̇talyan araba üreticisi lamborghini markasının babasıdır.
ferruccio lamborghini (bundan sonra lamborghini olarak kısaltılmıştır.) renazzo di cento adında ferrara'nın ufak bir köyünde doğmuştur.
i̇kinci dünya savaşı'nın öncesi ve sonrasında önemli bir traktör üreticisi olan lamborghini'nin bir ferrari'si vardı. kısa bir zamanda fark etti ki bazı debriyaj aksamları aslında kendi traktörlerinde kullandıklarıyla aynıydı. enzo ferrari ile görüştü ve onu bu konuda eleştirdi. ama ferrari onu sadece basit bir traktör üreticisi olarak görüyordu, ve dinlemeyi reddetti. lamborghini ferrari'ye rakip kendi spor arabalrını üreterek intikamını almaya yemin etti. i̇lk arabası olan lamborghini 350gt, lamborghini'nin ferrari'yi eleştirdiği her konuda ferrari'den daha üstün bir araçtı. üçüncü modeli olan miura o dönemdeki rakipleri ferrari'nin 250 gto ve 365 gtb/4 daytona'sı ile karşılaştırıldığında efsanevi ve döneme damgasını vuran bir arabaydı.
şirketin logosunda bulunan boğa ise, lamborghini'nin burcu olan boğa burcundan gelmektedir. miura adı ise güreşçi boğaları eğiten don eduardo miura adında bir eğitmenin adından gelir. meşhur countach'ın hikayesi ise ilginçtir: arabanın tasarımını gördükten sonra oradakilerden biri "countach!" (yerel dilde kullanılan bir ünlem) diye bağırmıştır, ve bu arabanın adı olarak kalmıştır.
ferruccio lamborghini çok iyi bir spor araba tutkunuydu, sahip olduğu arabalar arasında bir ferrari de vardır. yaygın bir rivayete göre arabanın debriyajı bozulunca onu fabrikasına geri götürmüştür. enzo ferrari'nin ise buna karşılık 'bir traktör üreticisinin yüksek performanslı spor arabalardan anlaması beklenemez' diyerek onunla görüşmeyi reddetmiştir. bunun ardından debriyajı kendisi beklemediği kadar kolay bir biçimde tamir etmiş ve spor araba işine girmeye karar vermiştir. ( hikaye kimilerince şöyle anlatılır: feruccio günün birinde kendi traktörlerindeki debriyaj sisteminin fiyatı dışında ferrari debriyaj sisteminden bir farkı olmadığını görüp biraz bozulmuştur, ve sonuçta işe girmeye karar vermiştir.)
--spoiler--
fransızcadan ingilizceye geçmiş bu kavramı türkçede merdiven nüktesi olarak adlandırabiliriz. kendisine söylenmiş kötü bir lafa o sırada karşılık veremeyip de; hoş, zekice bir cevap aklına ancak merdivenlerde gelen adamın anlatıldığı hikaye bu terimi doğurmuştur. kendisine acı bir şekilde laf koyulan ve bunun altında kalan birinin olay geçip gittikten sonra tüh, keşke şöyle deseydim, nasıl da lafı gediğine koyardım tarzında düşünmesidir.
--spoiler--
linkin park'ın transformers 3 için hazırladığı şarkı. filmin gidişatını tam olarak bilmesekte, yüksek temposuna uyacağını zannetmiyorum, belki hüzünlü bir sahne için hazırlanmıştır.
1984 doğumlu, abd li ressam. resimlerini genellikle ticari amaçla yapmaktadır. doğa resimleri çizmektedir. kendisi "gerçek sevgim, vahşi hayat sanatıdır. diyor. 1996'da katılımın "doğanın harikaları", hongkong'da sergilediğini resimler önemli başarılarıdır.
2006 yılında gösterime girmiş olan, amanda Bynes ı erkek olarak görmemize olanak tanıyan, mükemmel olmasa da hoş vakit geçirten film. konusu şöyledir:
7 yaşındaki futbol takımı oyuncusu viola hastings kızlar takımı elenince, erkek kardeşinin lisesinin erkek futbol takımına girebilmek için her şeyi yapmaya karar verir. i̇kiz kardeşi sebastian'ın yurt dışında olmasını fırsat bilerek onun kılığına girer ve futbol takımına kendisini kabul ettirir. viola takım arkadaşına aşık olur fakat gerçeği gizler. bu sırada olivia isminde bir genç kız'da 'sebastian' a aşık olur ve işler git gide karışık bir hal alır
Hoş mimiklere sahip, Secret of Moonacre filminde Robin de Noir rolüyle ünlenen, en son Zac efronla charlie st. cloud filminde onun yakın arkadaşını canlandıran ingiliz oyuncu.