1080p ya da 720p versiyonunu herhangi bir platform da bulamadım. ikinci el dvd'leri de varmış ancak dvd'de hd destekleyen bir format değil. bulan, bilen varsa yardımcı olsun bana lütfen.
hammer müzik bütün albümlerini cd ve plak olarak basıyor. ön siparişleri de açıldı. ön siparişe özel tişört ve box set kutusu da var. dr skull'u özlemiş, seven varsa kaçırmasın bu fırsatı.
kitlesi süper, düşünce güzel ama uygulama olarak çöpten öteye gidemeyen program.
program asla başkalarıyla sosyalleşmenize izin vermiyor. birisi başkası üzerinden pininizi kaydettiğinde ne bildirim geliyor ne de başka bir şey. ayrıca kaç kişinin pininizi kaydettiğini de yazmıyor. yani bir profile baktığınızda o profilin üretici mi yoksa kaydedici mi olduğunu anlayamıyorsunuz.
şuana kadar 500'ten fazla tanımadığım kişi benim pinlerimi kaydetmiştir ve buradan sadece bir tane takipçi geldi. neden mi? dediğim gibi, site sosyalleşmeye izin vermiyor.
konu etiketi aşırı sınırlı. popüler olmayan konuda bir etiket arıyorsanız: kusura bakmayın, aradığınızı bulamayacaksınız.
arama motoruna gelince tam bir kanser. siz 100 yıl sadece aynı konu hakkında arama yapın sadece 101. yılda farklı bir konuda arama yapın, asla 100 yıl boyunca aradığınız şeyler çıkmıyor. ana sayfa kısmında "şu konuyla ilgileniyorum, ilgilenmiyorum" tarzında bir şey yok. bence programın en büyük kusuru burada.
çok sevdiğim bir müzisyenin internet üzerinde ki en büyük arşivini pinterest sitesine yükledim. ancak kimse üye olmadan göremiyor. ee peki arşivi yapmanın ne anlamı kaldı? sitenin yaptığı bu bencillik yüzünden kimse arşivimden yararlanamıyor. arşiviniz herkese açık bile olsa üyelik zorunlu, ayar yok.
profilinize asla manuel ayarlamalar yapmanıza izin vermiyor. tumblr gibi istediğinizi yapamıyorsunuz yani.
siyah arkaplan istiyorsanız theme programı ile ayarlamak zorundasınız, sitenin kendi ayarı yok.
yani bu program her zaman kendi kemik kitlesi dışında çevreden kitle çekemeyecek. hiçbir özelliği, yeniliği olmayan 2000'nin başlarındaki gibi bir database olmaktan öteye gidemeyecek.
lüksü doruklarına kadar verebilen konutlardır. kira fiyatları ise 2450 tl'den başlıyor, 10000 tl'ye kadar gidiyor. masaj salonunu deneyimlemiş biri olarak diyorum, son derece kaliteli çalışanları var.
tanıtım videosunu buraya atmaya üşendim şuanlık ancak internette aratırsanız bulursunuz.
facebook'ta ki reklamlar ile tanınan temizleyici. ekşi'de ve uludağ'da hakkında hiç bir yazı olmaması ilginç geldi bana. sildirdiklerini de düşünmüyor değilim...
hakkında çok olumsuz yorum da var olumlu yorum da var. açıkçası bir gün alıp denemek istiyorum.
ayrıca Francesco Totti'nin de en büyük iki başarıları italya ile dünya kupası şampiyonluğu ve bir tane lig kupası.
arda turan'ın en büyük başarıları iki tane süper kupa ve üç tane lig şampiyonluğu.
halil karaduman ve necati çelik'in inanılmaz çalışması. türk müziğini sevmeyen ya da tanımayan bir yabancıya bile bir dakika içinde hayran bırakacak kaliteye sahip bir albüm. türkiye'de "kendini müziğe adamış" insanlar tarafından bile bilinmemesi türkiye'nin aslında ne kadar cahillerle ve kendi kültürüne önem vermeyen insanlarla dolu olduğunu gösteriyor.
şarkı listesi ise:
1 - Taksimler / Huzzam Pesrevi / Huzzam Saz Semaisi
2 - Taksimler / Evcara Pesrevi
3 - Evcara Saz Semaisi
4 - Taksimler / Mahur Pesrevi / Mahur Saz Semaisi
5 - Taksimler / Hicazkar Saz Semaisi
6 - Hicazkar Oyun Havasi
7 - Taksimler / Cecen Kizi / Ondort'lu Oyun Havasi / Hicaz Mandira
8 - Hicazkar Sirto
Çok ağır bir şok, büyük üzüntüler sonucu olmalı, tedavi edilmezse tehlikeli olabilir, dikkatli olmanızı tavsiye ederim. Hastayı yanlız bırakmayın, yazdığım ilaçlarıda derhal tatbik etmeyide ihmal etmeyin..
son albümleri olan kadıköy'ün soundu dinlediğim en kötü soundlardan birisi. cenk taner'in dediklerinin hiçbirini anlayamıyorum. eski albümlerini çok daha fazla sevsem de, yeni albümleri tarz olarak güzel.
benim dinlediğim müzik sistemi çok büyük bir sistem olduğu için bana çok kötü geliyor olabilir bilmiyorum, henüz küçük sistemde dijital versiyon dinlemedim. bu kadar köklü ve önemli bir grup nasıl bu kadar kötü bir kayıt yapar anlayamıyorum. albüm için iyi ya da kötü diyemiyorum, çünkü hiç bir şey belli değil albümde.
bundan 40 bilemedim 20 sene öncesi öncesi için "belki" normal bir davranış olarak sayılabilir ancak 21. yüz yılda bu doğrudan yobazlıktır, ne olursa olsun. insanın belli bir görüşü olabilir (ki olmalı da zaten) ancak vikipedi'den ideoloji okuyup bunu benimseyen insan dünyaya ne kadar yarar sağlayabilir?
ideoloji'ye bağlı kalmak particilikten başka bir şey değildir. adam diyor ki "ideolojime bağlı kalmalıyım" yahu senin aklın yok mu be adam? ideolojiye göre şekil değiştirmek nedir?
"komünizm eşitlik gerektirir o yüzden protesto yapmalıyım", "ülkücülük için içki içmemem gerek o yüzden içmiyorum" bunlar sadece aklıma gelen rastgele şeyler. ideolojinin "gerektirdiği" şeyleri benimsemeyen ancak ideolojiye bağlı kalmak istediği için kendi özgürlüğünden saçma sapan şeylerle kısıtlayan sapkın adam...
1950'de yapılan her hangi bir devrimi bu yıllarda uygulamaya çalışmak nedir? senin hiç mi aklın almıyor? adam kalkmış bundan 70 sene önceki uygulanan faşist uygulamayı "şimdide yapabiliriz, yaparsak kurtuluruz diyor". gerizekalı!
heh, fikir adamlarına gelince; önemli fikir adamları ülküye bağlı kalmaz; geliştirir, modernleştirir, kendi fikirlerini sunar. ancak bu fikir adamlarını annesi babası gibi koruyan hiçbir gelişme göstermeyen gereksiz insanlar ise adeta bir köpek sürüsü peşinden koşar. elbette her insanın örnek aldığı birisi olabilir (olmayabilir de), ama onun yaptıklarını taklit ederse (ki ülkemizde durum böyle) ne düşünce gelişir ne de özgür düşünce ortaya çıkar.
sadece birazcık akılları çalışsa ne kadar boktan bir bakış açısı olduklarını anlayacaklar. ama yok işte. geri kafalı yobaz varlıklar...
geçen sene, arkadaşım makat kıllarımı nasıl aldığımı sormuştu ve bende sabunlayıp yoluyorum demiştim.
aradan geçen bir günden sonra "kanka nasıl yapıyorsun benim canım çok acıdı" demişti. siz siz olun yolarak almaya çalışmayın, yoksa sonunuz arkadaşım gibi acı şekilde olur.
değeri bilinmeyen bir başyapıt. insan her dinlediğinde "oha, vay be" diyor.
türk müzik tarihine böyle bir albüm bir kere gelir ve beklemek boşuna. her dinlediğimde farklı duygular içerisine giriyorum. yani nasıl anlatsam bir gün sakinleşiyorum, bir gün dinlediğimde geriliyorum.
özellikler albümün o karanlık yapısı beni benden alıyor.
edit: muhtemelen bu sene plak formatında yeniden basılacak.
lord of the rings ile bu filmi karşılaştıranlar var ya cidden. her filmin anlattığı bir şey vardır, gerek siyasi gerekse toplumsal. bir filmin verdiği siyasi mesaj onu propaganda film yapmaz, olması gerektiği gibi film yapar.
lord of the rings'in hiç bir sanatsal yanı yok tabii ki(!) aynı zamanda Schindler's List'tin de tabii ki hiçbir sanatsal yanu yok, %100 siyasal propaganda(!)
holywood filmi olsa ağzınız açık izlersiniz diyenler var ya cidden. inanamıyorum...
siyasal içerikli bir film olmaz diyen var mı acaba burada merak ediyorum. siyasal içerik olur ama siyaset/milli duygular üzerinden prim yapılamaz. (bkz: house of cards)
lord of the rings'e konusu siyasi deyip geçen birisi var ya. yüzlerce karakter, koskoca evren yok sadece siyaset var(!) eh tabii sanat değeri de yok(!) nasıl insanlar var ya! ben cidden inanamıyorum artık.
bu ülke hem komünist çomarlar hemde milliyetçi çomarlar ile gelişmez. burada film ile ilgili entry giriliyor pkk'sından tut vatan hainliğine kadar entry girilmiş. arkadaşım bu bir film ve sanat değeri olmak zorunda. bir film siyasi propaganda yapamaz, yapmamalı. hal böyle olunca o kadar güzel film güme gidiyor.
her şey çok güzel olacak, eşkıya, hokkabaz, Av Mevsimi bu ve bunun gibi filmler tabii ki de "dağ 2"den kötü". "nasıl olsun aga? filmin içinde asker var oğlum tatata teröristleri öldürüyorlar. heyt yavrum benim." "bana ne ya elin oscar almış filminden benim taş gibi milli değerlerim var"
şimdi de milli değer kullanılarak film yapılamaz mı diyenler çıkar... arkadaş milli değeri kullan ama bunu yaratıcılıkla, sanatla harmanlarsın. bütçeye ve prodüksiyona abanarak film mi çekilir?
"kes lan sesini zoruna gitti dimi türk askeri", "beyler seri 10 verin hainler kudursun", "band of brothers'da neymiş benim türk filmim var"
günümüzde bilinmeyen ve dinlenilmeyen bir albüm olmasına rağmen ben çok ama çok hoş buluyorum. tarz olarak the beatles'tan çok farklı olsalar da şarkılarda çok fazla oynanılmamış.
yaklaşık bir hafta sonra albümün cd versiyonu arşivime girecek, heyecanlıyım açıkçası.