Ekseriyetle yapmış olduğum görgüsüzlük. Bir üst segmenti BMW direksiyonu ile instagramda story atmak olup bir alt segmenti ise kafede marlboro/parliament paketini kabak gibi konumlandırmaktır.
iş hayatından sıkılan ve mutsuz olan bir gemi kaptanının her şeyi bırakıp kalbinin sesini dinlemesidir. Örneğine genellikle yalnızca filmlerde rastlanır bu durumun.
Merak edenler için dipnot:Maaş konusu ise tahminim ortalama söylenmiş. Kaptanların maaş skalası bir tanker kaptanı için 11.000-13.000 dolar, bir konteyner kaptanı için yaklaşık 8.000 dolar, kuru yük gemisi kaptanı için 6.000-7.000 dolardır. Pendik- Yalova hattındakiler ise 6-7 bin tl civarı almaktalar.
Bundan tam 563 yıl önce gerçekleşen istanbul'un Fethinin günümüzde belli bir odak tarafından istismar edilmesidir. Evet doğrudur zor bir kuşatmanın altından Fatih Sultan Mehmet Han ve ordusu bu büyük fethi gerçekleştirmiştir. Lakin bunu sanki kendin fethetmişcesine her yıl Yenikapı'da milleti doldurup fetih suresinden ayetler eşliğinde miting yapmak ne kadar doğrudur kamuoyunun vicdanına kalmıştır. Yanlış anlaşılmasın başka taraflara çekecek olanlar için şimdiden peşin peşin açıklıyorum ki ne fetihten ne de fetih suresinden rahatsızım burada. Buradaki sorun bunların siyasi şov amaçlı kullanılmaları. Arkadaş istersen fetih suresini namazda oku ya da namazdan sonra ama siyasi şov neden yapıyorsun. Hayır resmen Fatih Sultan Mehmed Han bu gönü görse fetihten vazgeçerdi. Evet tarih önemlidir ama bunların yaptığı tarihi kullanarak şimdiyi örtmektir. Gelişmiş ülkeler ekonomileriyle, bilişim teknolojileriyle, uzay çalışmalarıyla, mekanik güçleriyle övünürken biz ne yazik ki gerçekleri görmekten uzağız.
Evet, acaba sadece ben mi yaşıyorum diye düşündüğüm sorunsaldır. Herhangi bir mekanda çay ocağından tutun lüks kafelere kadar ne demli ne de açık yani normal çay seven biri olaraktan sadece " çay" alabilirmiyim desem zift gibi, " açık çay " desem sidik gibi çayın gelmesidir. Sonrasında tüm çay keyfinizin içine edilmiş olur ve düşünceli bir şekilde bir sigara yakarsınız.
Her gün evlat acısı yaşayan insanlar kan ağlıyor; daha bugün yine 3 evladımızı şerefsizce bir saldırıda kaybettik ama ne burda, ne sosyal medyada ne de dışarda doğru dürüst kimsenin umrunda değil. Yok kız kankanın bilmem nesi, yok voleybolcu kızların seksiliği, yok efendim Hadise ile sevişmek, falanca takımların maçları uzayıp gider. Ne yazık ki ateş düştüğü yakıyor o ailelerin acısını kimse umursamıyor çünkü ruhunu yitirmiş et kafalı bir toplum oluşmuş artık . Özetle, yavşaksınız olum yatacak yeriniz yok.
tv başında şehitler haberleri karşısında ciğeri yanan insanlara saç baş yoldurtan açıklamalardır. örnek istenirse ;
.... terörle mücadelemiz kararlılıkla sürecektir....
.... birlik beraberliğimizi bozamayacaklardır ....
.... saldırılar misliyle karşılığını alacaktır ....
.... hain terör örgütü iç yüzünü göstermiştir ,kınıyoruz ...
tabi konuşması kolay orda ölen gariban vatandaşın çocuğu sonuçta.
hrkesinde bildiği bir gerçektir. Başvuru yaparsınız haksız fazladan para isterler. Parayı vermeye gidersiniz bankadaki sistemleri kilitlenir. Bir saat bekledikten dekontu alıp bir başvuru merkezine gidersiniz , aş evi gibi kuyruk vardır. tekrar bekledikten sonra sıra size gelince bir sürprizle karşılaşırınız: ösym amcanın sistemi kilitlenmiştir. Sonrasında sınava gireceğiniz yeri bile öğrenirken zahmet çekersiniz.sonrasında sınava girilir , toplu kopyalar çekilir savcılık harekete geçmese bu angutların ruhları duymamış olacaktır. Daha sonra sınava girdikten sonra her yıl allah'ın emri en az 2 soru hatalıdır. bu saydıklarım da aklıma gelen sadece birkaçıdır.
aslında arkadaş denmez bunlara. beleşçi asalaklardır. aynısını kantinde,kafede falanda yaparlar. işin ilginçi yanınızda hiç para harcamaz bunlar. kendinizin enayi yerine konmasından sıkılıp ,olum senin paran yok mu ? diye sorduğunuzda trip üstüne trip atarlar. " aa kanka ayıp ediyon 2 liranın lafını yapıyon" vb. laflar ederler. lan pezevenk iki iki- üç üç, bir senede ebesinin şeyi kadar para yapıyo.gerçi onu hesaba katmazlar ayrı konu. en iyisi hiç tahammül etmeyip siktir etmektir.
evet son zamanlarda yazarlar arasındaki tartışmaların, özelden,başlık altında soru cevap tarzında veya nick altlarından şiddetli bir şekilde devam etmesidir. kendimden de biliyorum. nedenler ise genelde ; zıt siyaşi görüşler ,farklı ahlak anlayışları ,farklı espri anlayışları ,farklı yaşam tarzlarından kaynaklanmaktadır. tabi bide bazı aptalca veya tarafları tahrik eden başlıkların payını unutmamak lazım. bu konuda moderasyona büyük görev düşmekte. bizler 18bin küsür yazar olarak büyük kitlelere hitap ediyoruz . insanlar gerek bilgi almak için, gerek mizah, gerek vakit geçirmek için uludağ sözlüğü ziyaret ederken, uludağ sözlük kalite ve imajını korumak ve yükseltmek adına, biz yazarların daha anlayışlı olmaları gerekmektedir.
insanların , eğlenmek için gittiği tatilde yaşayıp unutamadıkları şanssızlıklardır. mesela size kendimden bir tane anlatayım...
2009 yılı temmuz ayında marmarise tatile gitmiştim. günün karı olarak bir yabancı bir turist düşürmek istiyordum. efendim yalnız bendeki şans, çöldeki bedevide yoktu. bir akrabam turistlere tur düzenleyen bir teknede çalışıyordu. tabi bende onun yanında misafir sıfatıyla turist avındaydım. dediğim gibi, şans yok bende ! . iskeledeki tüm gemilere sarışın uzun boylu rus turistler ,veya kumral ingiliz çıtırlar binerken , bizim tekneye arap kafilesi binmişti.tabi sonrasını tahmin edersiniz ; müthiş bir hayal kırıklığı içerisindeydim. ve sonunda tur bitmişti . işin kötüsü o gün marmaristeki son günümdü. halime acıyan akrabayla şu diyaloğu yaşadık;
akraba: olm çok şanssızsın lan.
private ryan: abi doğru söylüyon ya. bide bugün son günümdü.
akraba: bak istersen götüreyim seni. anlarsın ya.
private ryan:yok abi sağol.
akraba:merak etme lan ben ısmarlıcam.
private :yok abi, sağol çok cömertsin. ben valizimi hazırlıyım yavaş yavaş.